İLK yarıyla başlamalı. İstediğini alan, iyi olan, taraftarını memnun eden G.Saray, gol pozisyonuna girip maçı ilk yarıdan kopartabilecek olan F.Bahçe idi. Maicon’un hatasındaki Ekici vuruşunda Nando kurtarışı maçın kırılmalarından biriydi. Garry’nin kaptırdığı topta ise Soldado’nun vuruşunda da Serdar’ın engellediği top da ikincisi. Hatta Ekici’nin frikiğini de sayabiliriz tehlikeli durum kabilinden. G.Saray ise 2 kez Gomis ile etkisiz sağ kanat atağı geliştirdi. İkisi de uzak direkten dışarı gitti.SARI-kırmızılılar, merkezi çok iyi kapattılar. Çünkü Fernando’ya (ki bence pozisyonunda ülkenin en iyisi) Selçuk ile Belhanda eşlik ettiler. Hep nefes aldırıcı işler yaptılar takım savunmasına. Kaptıklarını da ileriye doğru oynadılar. İleride iyi iş yaptılar mı? Hayır!F.BAHÇE’DE ise ilginç bir psikoloji hakimdi. Tribün maça bir türlü giremedi. Oyuncular da Ekicili, Soldadolu kadro ile ‘yahu bu kadar hücumcu ile ne yapacağız?’ endişesiyle, doğaçlamaya döndüler.HAKKI BERABERLİKTİ2. yarı kelimenin tam anlamıyla ‘maç’ oldu. İki takım da golü düşündü. Gerek Volkan, gerek Muslera harika performans sergiledi. G.Saray puanı Muslera ile kazandı. Bilhassa Belhanda ve Tolga pozisyonlarında oyuncuların yumuşak vuruşları Volkan’ı zorlamadı ancak deneyimli kaleci başka pozisyonlarda başarılı oldu.MAÇIN hakkı beraberlik miydi? Bence evet. 2. yarı karşılıklı gol kaçırma yarışı bu sonucu getirdi. Maçı berabere de bitirse sahanın kazananı G.Saray oldu. Trabzon-Başakşehir-Beşiktaş setinden 7 puan G.Saray’ı şampiyon yapar. F.Bahçe’nin işi ise çok zor! 8 maçta 24 puan 72 ile onları zirveye taşıyabilir! Ancak ne camiada, ne takımda, ne hocada bu istidadı görmek mümkün. Bugünkü Başakşehir-Beşiktaş maçının sonucu zirve yarışında çok önem kazandı!