KUŞKUSUZ maçı izleyemeyip sonuca bakan, bir de 3 dakikalık özetleri seyredenler harika bir G.Saray oyunu algılayacaklardır. Zinhar yanlış! Zinhar gerçek dışı! İkinci yarı sadece 2 pozisyon ve 1 gol! İlk yarı 4-5 pozisyon, bol porsiyon beceriksizlik.ŞUNU önyargısız kabul edelim. Benim için gerçek bir emek kahramanı olan, alnından düşen her damlanın altın olduğu Umut, üzgünüm ki; G.Saray santrforu değil. Yine üzülerek bildirmeliyim ki olamayacak. Bu formada Metin, Gökmen, Tanju, Hakan türü efsanelerin golcülüklerini tarih yazmışken Umut, hep bir kulübe umudu olarak adlandırılacak.Burak’ın bile tartışıldığı yerde kusura bakmasın G.Saray’ın ancak emek umudu olabilir; santraforu değil. 15 Mart 1983 doğumlu bir adama 32. yaşının son günlerinde son vuruş öğretilemez!İLK yarıdaki gol pozisyonlarında hem Umut, hem Emre sonucu elde edemeyince, zaten oyuna ortak olan Eskişehirspor ikinci yarıda tam gaz güvenle bastı marşa. Sınırlı güçlerine rağmen harika bir 2. yarı oynadılar. Farkı yine büyük takımın demli hali belirledi.MEHTER SEVİYESİ...CEZA sahasında bitirici son vuruşları yapamayan, kale alanına geldiği organize atakları sonuçlandıramayan Emre Güral ile ciddi bir şanssızlığı yaşayan Es-Es’in önünde bir de Fernando Muslera diye bir dev vardı. Bin atlı Es-Es akınlarda çocuklar gibi şen olsa da; bin atlı o gün dev gibi Urugaylı’nın saygın direnişine karşı koyamıyordu. Golde hatalı da olsa ‘oradan bir üç puan daha rica ediciiim’ türünden bir Halit Akçatepe repliği koydu puan rejisine!G.SARAY taraftarı şapkasını önüne koymalı. Bu takımın bu halde kalan haftalarda bu formuyla şampiyonluk mücadelesini sürdürmesinin olanağı sınırlı. Temposunu mehter seviyesinden, melodisini Feraye Zeybeği kıvamından öteye taşıyamazsa ‘suyun öte yanından gelen’ genç adamın işi hayli güç olur.SON not zemin ve taraftar için! Eskişehirspor yönetimi bu rezil zeminle ve uyguladığı saçma bilet satış politikasından ötürü 111 biletle gurur duyabilir! Artık bozdurup bozdurup harcasınlar kazandıkları bilet paralarını!