ŞAMPİYONLUĞA kaldı 135 dakika! Bu yanlış cümleyi bilerek kuruyorum. Sanırım G.Saraylı oyuncular devre arasında böyle düşündüler ki ikinci yarı cisimleri sahada, isimleri, ruhları ve oyunları dışarıdaydı. Halbuki harika başladılar maça. 31. saniyede Belhanda ile açılan perde Gomis ile devam edince 90 dakika sürecek sandık şampiyonluğun kostümlü provası!

2-0’DAN sonra 3’e 4’e gidebilmesi mümkün olan maç, 46 sonrası azaba dönüştü. Kabul, Evkur Yeni Malatya pozisyon bulamıyordu ancak 77’ye kadar tehditkar oyununu sürdürdü. 10 kişi kalınca (sakatlıktan sebep) onlar da serdi postu. Bu saatten sonra futbolun doğruları değil, puan cetvelinin gerçekleri konuşur. Kimsenin umurunda olmaz 46-94 arası!

G.SARAY kazandı ve 1 puana şampiyon. Herkes haklı olarak bununla ilgilenir! Ve elbette taraftar... Bu yıl bu takımın şampiyonluğuna en yüksek katkı yapan etkenlerden biri taraftar gücü... Oyunun içinde, rakibi baskılıyor, oyuncusunu/kulübesini diri tutuyor. Yine etkili, yine oyundaydı. Örneğin, şampiyonluktaki 3 rakibinden birinin iç saha taraftar ilişkisi düşünüldüğünde büyük avantaj! G.Saray bu gücü muhteşem kullanıyor, netice alıyor.

KIYMETLİ KOŞU...

BİR iki küçük not! Maçın adamı 2 asistle kesinlikle Garry! Ancak Belhanda’ya bir parantez açmalı. En iyi performanslarından birini sergiledi.

Ozan Kabak... İlk kez Süper Lig maçına çıktı! İlk kez 2000 doğumlu bir oyuncunun oynaması hasebiyle de tarihe geçti Ozan! Orada küçük bir not! Ozan için tabela kalkarken orada numarası yazan Donk’un kenara koşuşuna dikkat. Genç oyuncu bir saniye daha fazla oynasın diye koştu kenara zannımca. Kıymetli geldi bana!

ÖNCELİKLE şu ‘Fatih Terim de Tudor kadar puan aldı yahu’cuları piste alalım! Sanıyorlar ki mesele Fatih hocanın sadece futbol bilgisi! Onun konsolidasyonu çalkalanmış G.Saray’ı bugüne taşıdı. Dursun bey sonrası Mustafa beyin gerçekleştiremediği camia liderliğini Fatih Terim pratize etti. Ne takım harika oynuyor, ne rakiplerini eziyor! Ancak kulübe ve imparatoru, mekan sahibi sıfatıyla duruma hakim.

GENLER tekrar devrede. Gelenek gelecekle buluşuyor. Hem de hocanın daha önce birlikte çalıştığı en fazla 4-5 oyunculuyla. Fatih Hoca, gen havuzunu doldurduğu için G.Saray buralarda ve 270 dakika kala en büyük şampiyonluk adayı konumunda.

MAÇA gelince! Beşiktaş mağlubiyeti tamamen Şenol Güneş’e yazar! Negredo sakatlandıktan sonra Love otururken oyuna Lens’i atması ve Babel’i 9’a çekmesi oyunu rakibe verdi. Çünkü 50-61 arası 2’si Babel biri Q7 ile 3 net pozisyon kaçıran Beşiktaş’ta bitirici ihtiyacı çok ortadaydı.

ÇEVİREBİLİRDİ...

PENALTI, kırmızı kart ve Gary golüyle maç zaten G.Saray’a geçti. Ancak Beşiktaş çevirebilirdi. İkinci yarı ilk 20 dakika oyun tamamen siyah-beyazlılarındı. Kötü bir ilk yarı sonrası çata çat bir 2.yarı izledik. Fatih Terim’in sezon başından beri ‘en dolu mevki’ dediği sağ bek tarafından tam 3. haftasında galibiyet çıkarması, takım adına çarpıcı; forvet hattı adına düşündürücü bir gelişme! Yine de an itibariyle şampiyonluğa en yakın takım kuşkusuz G.Saray. Hocasıyla, seyircisi ve camiasıyla koşar adım 21’e gidiyorlar; hoca da 7’ye!

KALEDE Muslera, ileride Sinan Gümüş! İpten aldılar G.Saray’ı. Şampiyonluk gelecekse bu iki oyuncunun böylesine kırılmaları yüksek bir maçtaki büyük performanslarıyla gelecek! Önce Aytemiz Alanyaspor... Güçleri nispetinde en az 1 puanı hak ettikleri karşılaşmadan puansız ayrıldılar. Rakibin 2. ve 3. golü arasındaki dakikalardaki oyunları kayda ve takdire değer. Geçiş oyunlarındaki başarıları not edilmeli. Bunda 2.yarı ortaya çıkan Emre Akbaba performansının etkisi büyük. Bu oyun ligde kalır. Tabii sadece düne özel değilse. Peki ya G.Saray’ın oyunu?

ŞAMPİYONLUK yolundaki en önemli rakip Beşiktaş maçı için asla ve kat’a yetmez! İştahla başlayıp peşi sıra 2 gol bulabilen ancak koruyamayan G.Saray, önümüzdeki 8 gün oyununu kesinlikli yükseltmeli. Bir futbol takımı sadece sağ bekinin eline bakamaz! Mariano üzerinden giden bir hücum aklıyla 1-2 sıçrarsın çekirge! O zaman kalecin Muslera ve seni 2.kez kurtaran Sinan’a da duacı kalırsın!

NEDİR o Belhanda ve Feghouli’nin halleri. Golüne rağmen ‘ne zaman kötü giden bir karşılaşmada G.Saray’ın kurtarıcısı olacak Bafetimbi Gomis?’ 53. dakikada maçı koparma şansı ayağına gelen Gary, her adımda ‘Volkan Şen’e yaklaşıyor’ bilmem farkında mı?

ÇARE FATİH TERİM

BU maçta ‘G.Saray iyi oynadı’ diyen taraflı bakıyordur; hayata da futbola da! 66-77 arasında 3 oyuncu oyuna sokan Terim’in 4 stoperle maçı tamamlaması akıl alır gibi değil! Galibiyet, bu yanlışları örtmez! Sinan’ın nefis golü ve Mariano’nun o golü başlatan nefis pası oyunu özetledi. Başkaca bir hücum planı yoktu ki sarı-kırmızıların! Maçın yıldızı Nando ise durup düşünecek herkes. Akhisar hezimeti sonrası, aslar da bunu oynuyorsa hem bir oynayama hem de bir oynatamama sorunu vardır. Hoca bunun sorumlusudur ve çözücüsü olmalıdır. Çare ondadır. Yoksa Beşiktaş, iç saha beyliğini yıkar G.Saray’ın. Şampiyonluk da uçar gider!

G.SARAY maçı sonrasında Başakşehir’de sallanma bekliyordum. Oyun olarak gerçekleşti, ancak skor bazında piyasaya yıldızlar çıktı. Arda, 1 gol 1 asistle sezon zirvesi yaparken, takımının şampiyonluk umutlarının son 4 haftaya taşınmasının önünü açtı. İlk goldeki asisti de, 2.golü de sadece G.Saray-Atletico-Barca hattında kendisine ödenen 53 milyon Euro’nun boşa olmadığını gösterdi.

2 klas hareket maçı getirdi Başakşehir’e. Tıpkı ekürisi (abisi mi demeliydim acaba) Emre gibi, aklı sadece topta olduğu zaman başka bir keyif onu izlemek! İlk goldeki ve üçüncü goldeki asistin asistini performansıyla Visca’nın ‘öteki maçlardan bir tık gerideki’ hali bile Kayseri’yi çökertmeye yetti. Adebayor ise durdu-durdu 3.golün asistini yaptı, skorun artmasını sağladı.

MEMNUN DEĞİLDİR!

ATILAN 3 golü ve 2-3 etkili şutu maç özetinden çıkarırsak Başakşehir’in oyunu öteki maçlardaki kadar domine ettiğini söylemek güç. Top onlarda mıydı? EVET! Ama Abdullah Hoca’ya sorsan oyundan memnun olmasa gerek! Kayseri ilk 15 dakikanın ardından delici ataklar yaptı, gol ile moralleri bozuldu. İkinci yarıda da gole kadar iyi, yiyene kadar etkiliydiler.

OYUN Başakşehir’in hakkıydı. Şampiyonluk için ciddi şansları halen var. Halen 74’e talipler ve fikstürleri buna uygun. Kayseri kırılma maçıydı. G.Saray üzeri burada bir puan kaybı, işi terse döndürebilirdi. Deneyimli oyuncular burada ortaya çıkıyor. O tip bir geri gidişe izin vermediler, güldür-güldür oynamasalar da 3 puanı aldılar. Kayseri’nin ise UEFA umutları gün geçtikçe eriyor.

Başakşehir maçının kahramanlarının başında Ryan Donk geliyor... Hollandalı oyuncunun performansı, herkesi büyülerken Emre ve Arda’ya adım attırmayan Donk’un Kasımpaşa ile başlayan, G.Saray’daki inişli çıkışlı serüveni ile ilgili de ilginç detaylar var...

FATİH hoca, maçın ardından “Gerilimi, stresi yok. Çok rahat bir oyuncu. Rakip kim olmuş onun için fark etmez” yorumu ile Ryan Donk’u da özetledi. 90 dakika boyunca göz önünde Donk... Peki geri kalan hayatında nasıl?

ONUN için ilk kelimemiz ‘çalışkan’ olmalı... İdman kaçırmaz, sakatlık bahanesi asla uydurmaz. Disiplinlidir, idmana geç kalmaz. Antrenman seven oyuncu az bulunur, Donk da onlardan biridir. Peki maç saatine doğru ruh hali nasıldır? Hem Kasımpaşa hem de G.Saray cephesi ile temasa geçtim. Ortak başlık: Aşırı rahat!

ABDULLAH Avcı, hazır olmayan Mossoro’yu ve sakat olan Napeloni’yi elbette oynatamazdı. Arda oynamak zorundaydı. Bu sebeple de Başakşehir 65 dakika kadar 10 kişi oynadı. Tribün Arda’yı baskıladı. Emre de benzer bir psikolojik baskıya uğrayınca Başakşehir merkezi üretemedi. Orası oyuna katılamayınca Adebayor’u da görmek mümkün olmadı. Hepten çöktü yani hücum planları. Abdullah hocanın pek sevdiği ve çok iyi oynattığı ‘Pencereler aralarına’ toplar gitmedi. Kenarda da ne Visca, ne Elia etkili oldu.

ÇÜNKÜ önlerinde Yuto ile Mariano çok tehdit seviyesi yüksek isimlerdi. Nitekim Mariano harika bir golle maçı çözdü. Asıl çözücü kuşkusuz Fatih Terim! Bu maçın her şeyi hocaya yazar. Çünkü ezber bozdu. Ancak bu planla ve ders çalışılmış bir ezber bozmaydı. Maicon ağırdı ve Togo’lu onu perişan edebilirdi! (Bakınız geçen hafta 13. dakika Deniz pozisyonu)

Merkezde de savunmaya yardımcı bir ikili ile, bu ikiliden Donk’un ayağına mahir yönlerini kullanma isteği! Gerçi Fernando ilk yarı pek katkılı olamadı ama 2. yarıda bir 8 performansı gördüğümüz anlar vardı. Her iki devrede de kanatları Sofian hariç iyi kullanan G.Saray merkezden bir gol buldu. 2. gol elle atılmış, hakem hatası!

2. FİNAL BEŞİKTAŞ’LA

SONUÇTA G.Saray 4 takımı yine yeniden potaya soktu. G.Birliği maçıyla tükenen puan kaybı kredisi sonrası ilk final cepte! Şimdi ikinci final aynı yerde 14 gün sonra bu kez Beşiktaş’la!

KEYİF verir vermez bilemem. Kamuoyu doğruları ile Aykut Kocaman gerçekleri örtüşmüyor. Her hafta bu kavga, doğru ile gerçeğin çatışması var F.Bahçe maçlarında. Kağıtta da sahada da (aralarında benim de bulunduğum) birçok kişi Kocaman normallerini anormal buluyor! Bizim doğrularımız onun gerçekleriyle örtüşmezken, bir kıyıdan da onun haklı olma hali karşısında bocalıyoruz. Futbolunu sıkıcı buluyoruz ancak bu takım Beşiktaş’tan 2, Başakşehir’den 9 fazla atmış!

BUGÜN ARTIK DAHA ÖNEMLİ

‘SAVUNMACI Aykut’ bu kadar golcü bir takıma nasıl hem savunma hem hücumu bu kadar iyi yaptırabiliyor şu sıra! 4 Mart’taki Akhisar maçından bu yana da ilk kez gol yedi F.Bahçe. Peki bu tartışmalar biter mi? Hayır! Bitmeyecek de. 5’te 5 yapmaya en yakın takım F.Bahçe olsa da bitmeyecek. Hoca, kendi gerçeklerinin doğruluğuna iman etmiş. Son 5 haftadır sonuç da alıyor.

DÜN gecenin en kıymetli tarafı şu! Sivas’a gelene dek 56 golün 12’sini Guliano atmıştı. %21’lik skor, F.Bahçe’nin gol atma yöntemlerinin kısıtlılığını işaret etmekteydi. Sivas gol repertuarının çeşitlendiğini göstermesi açısından önemliydi. Oyuna Soldado klasını ilave etmek, işletim sistemine onu da dahil etmek, hatta ilk yarıda sistemi onun üzerine kurmak zenginlik alametiydi. Şener-Dirar sağdan, Aatıf-H.Ali soldan bindirdikçe Soldado kalitesini gösterme şansı buldu. 37’de 3. gol fırsatını değerlendirse krema olacaktı. İlk yarı iyi bir takım vardı. Sonucu aldıktan sonra rölantiye bağladı. 2. yarı Sivas’ın bir tık iyi olduğu ancak 1-2 pozisyonda tehditkar olabildiği 45 izledik.

BUGÜNKÜ G.Saray-Başakşehir maçı şimdi dünden çok daha önemli F.Bahçe için!

NET yanıldım. Bu maçın sezonun en kolay maçlarından biri olacağını sanmıştım. Günlerdir de bunu söylüyordum. Beni buna iten ‘G.Birliği’nin kalite problemiydi!’ Arada büyük klas farkı vardı. Ancak kağıt ile saha başka gerçekleri ifade ediyor. G.Saray taraftarını Ryan Donk’un oyuna girer girmez bulduğu pozisyon dışında hiçbir pozisyon heyecanlandıramadı!

HAK ETTİLER

TUHAF bir tutukluk egemendi yine deplasmanda G.Saray’da! Tuhaf bir acemilik! Fatih Terim bu sorunu çözemedi! Karabük’ü doğal olarak sayamıyorum. 2.yarıda Kayseri galibiyeti sonrası deplasmanda atılan gol 2, alınan puan 1... Bu dert ortadan kalkmadan şampiyonluk türküsü çığırmak güç!

ŞİMDİ Başakşehir ve Beşiktaş’tan 4 değil 6 puan alman lazım! İpler şimdi 3.İstanbul’da. Haddini bilip 1 puan için oynayan, ekstra 2 puanla moral bulan G.Birliği’ne halis tebrikler. Hak ettiler.