Cüneyt Hoca yönettiği maçlarla Türk futbol hakemlik tarihinin bir numarası oldu. Liglerimizde topun oyunda kalma süresi Avrupa'nın çok gerisinde. Takımlarımızın avrupa kupaları başarıları yetersiz. Liglerimizde hakem görüntüsü olumsuz ve çok yıpratıcı.Tüm bu olumsuzluklara rağmen Cüneyt Çakır, bir dünya yıldızı olarak parlamış, kendini avrupa ve dünya futboluna kabul ettirmiştir. Şimdi eve erken dönmesi konuşulup eleştirilecektir. Yok efendim ihtar vermemiş, yok efendim oyuncuyu atması gerekirmiş... Hadi canım! Sen bir çık bakalım o maçlara da yap bakalım o dediklerini, kolay mı sanıyorsunuz atın bakalım bol keseden. Ülkemizde insanlar hakemler üzerinden prim yapmayı bırakmalı aksine onların daha başarılı olmaları için hep birlikte çaba harcamalı. Önceki yıllarda Avrupa'da başarılı olmuş futbol hakemlerimiz vardır tabi ki. Cüneyt Çakır, ilk ve tek değildir, ancak şansını iyi değerlendirmiş bayrağı onlardan daha yukarıya taşımıştır.Bundan sonra bayrağı daha yukarılara götürecek hakemlere ihtiyacimiz var. Bu nedenle de hakemlerin özgüvenini yıpratmadan görev yapmalarını sağlamalıyız.Cüneyt Hoca ve daha önce Avrupa'da başarılı olmuş hakemleri model alınmalı diğer hakemler de böyle yetiştirilmeli. Cüneyt Hoca'ya hakemlik hayatında yardımcı olmuş herkese; babasına, annesine, eşine, yardımcı hakem arkadaşlarına ki onlar başarısında çok önemli yer tutarlar. Ayrıca TFF Başkanı sayın Demirören'e ve en baştada Cüneyt hocaya ulusça bir teşekkür borçluyuz...