Ersun Yanal, sadece ilk 11’de değil, F.Bahçe’nin yıllardır oynamaya çalıştığı 4-4-3’ü, 4-4-2’ye dönüştürerek de sürpriz yaptı. Peki, bu radikal kararların sahaya etkisi oldu mu? Bakıyoruz, 45 dakika boyunca tempo yok, çabukluk yok, üretkenlik sıfır; bırakın pozisyonu, kaleye şutu yok. Uzun top deniyorsunuz, 2. topları alacak oyuncu yok. Topu kaybediyorsunuz, kazanmak için baskı yok. Pas yapmak istiyorsunuz, sahadakiler bu karakterde değil. Kanattan hücum etmeye çalışıyorsunuz, Gökhan ve Caner’in çizgiye indiğine şahit olmadık, ortaları yok. Emenike ile Webo orta yapıyor, ceza alanına gelip, gol arayan yok. Selçuk orta sahayı geçmez, Meireles al gülüm, ver gülüm, Webo, Emenike, Alper adam geçmeye çalışır, topu ayaklarına dolaştırır. Bir tek Kuyt sağa sola koşuyor, bir şeyler yapmak için çabalıyor. Hadi hücum edemezsiniz de, savunmayı iyi yaparsınız; o da yok. Top Eskişehir’e geçiyor, orta sahada ‘dur nereye gidiyorsun’ diyen yok. Tıpkı geçmiş maçlardaki gibi, sen geriye kaçıyorsun, o elini kolunu sallayarak kalene geliyor, net pozisyon buluyor. Bu yokluklar arasında, tıpkı geçmiş maçlardaki gibi bir tek ‘kalecin’ var. 2. yarıdaki tek fark ise Kuyt’ın attığı gol! Bolu ile oynanan hazırlık maçında, ‘Ersun Yanal’ın 100 gol iddiasına inancım arttı’ demiştim. Evet rakip zayıftı ama İnancım Yanal’a idi. Dün kutuplardaydı, bugün gelip, hocalık yapmıyor. Futbol anlayışını biliyoruz. 6 resmi maçtır dökülen bu takım, sadece onun eseri dersek haksızlık ederiz. KALİTE FARKI!Tabii ki hataları, yanlış tercihleri vardır; ancak bu tablonun sorumluluğu büyük ölçüde futbolcularındır. Keşke hepsi biraz ‘Mert’ olsa! Tribüne koşup gelen taraftarı futboldan soğutup, birbirine düşürmeye kimsenin hakkı yok. Dün geceki maçı tek cümleyle özetlersek; ‘Eskişehirspor’a yazık oldu.’ Erkan’ın mükemmel oyununa arkadaşları biraz katkı sağlasa ve Mert’i geçebilselerdi maçı farklı kazanabilirlerdi. Arsenal, güle oynaya 3 atıp gidiyor, Es-Es kaybediyorsa, ligler arası kalite farkını da görmüş olduk.