Biz sana doyamaduk...

Bazı şeyler var ki kelimeler yetmiyor. Her bir duyguyu ifade ediyor da bir ölümü anlatamıyor. Yine anlatamayacak içimdekini... Bazı şeyler var ki kelimeler yetmiyor

Haberin Devamı

Her bir duyguyu ifade ediyor da bir ölümü anlatamıyor. Yine anlatamayacak içimdekini... En azından paylaşacak sizinle. Pazartesileri bizim dükkan kapalı aslında ama yazmak gerek(ti) ona...

Bilmem tanır mıydınız, Karadeniz müziğini bana ve daha nicelerine sevdirendi o... Kemençeyle, tulumla yetinmedi, gitarı da kata içine, Batılıar'a dinletti... Lazca rock gibi bir türe imzasını attı. Karadeniz müziğinin "Ha uşaklar ha" diye horon tepmekten ibaret olmadığını, kah güldürüp, kah hüzünlendirdiğini bize o öğretti.

Gülbeyaz dizisine yaptığı müzikler unutulmadı; daha yapacak çok işi vardı. Lakin yenik düştü -kimbilir daha kaç can alacak- kanser denen illete.

En son "Gel de bir kahve içelim Ebru be" demişti. İşim çoktu, gidememiştim. Gitseymişim keşke... İşleri erteleşeymişim.

İçseymişim kahvesini. Kırk yıl hatrını yüklenmeseymişim böyle.

Bazı şeyler var ki geciktirmemek gerek. Sevdin mi şimdi, kızdın mı şimdi, gideceksen şimdi, atmayacaksın içine. Bugün var, yarın yoksun işte.

Beylik laftır bilirim, en çok da kendim söyler kendim dinlerim:

Hiçbir şeyi ertelemeyin!..

• Gözlerini yumduğunda 33, Çernobil'deki nükleer kaza olduğunda 14 yaşındaydı Kazım... Elinde gitarı kîmbîlîr hangi Hopalı kızın yüreğini yakmaktaydı. Onunki yandı ama... Ve şimdi de bizimki... Yakın bölgelerdeki pekçok insan gibi üzerine yağmur yağanlardandı o da... Diyordu ki bu konuda:

"Hepimizde tümörler var ve hayatımızın belirli dönemlerinde radyasyon veya başka etkiler tetikleyip kansere dönüştürüyor. Kaza sonrası adını anımsamadığım bir bakanın 'İyi gelir' diyerek radyasyonlu çay içmesi yalnızca bir zekâ sorunu değil, suçtur, Çernobil'den sonra erken teşhisler için rehabilitasyon merkezleri kurulabilir, belki binlerce insan ölmezdi."

Dün Harbiye Açıkhava'da son yolculuğuna uğurladık Kazım'ı. Oradan da memleket toprağına uçacak Ayağımda tozu var daha doğduğu toprakların. Seviyordu onlar da Kazım'ı... Trabzon-Rize çekişmesine inat, Rize'de, sahildeki balıkçıda onun şarkıları eşlik ediyordu yemeğimize. Kendi gitti, bize şarkılarını bıraktı.

Melek kalpli güzel adam...
Yerin cennet olsun demeyeceğim, seni tarama, arkadaşın olma şansına erişen şanslılardan biri olarak bilirim, cennettir yerin. İçimizde sızın, dudağımızda şarkıların, bakakaldık ardından... Elbet geleceğiz yanına, biliriz. Ama... Gelene dek şarkılarını söyler, söyletiriz...:

".....Yaz geldi bahar geldi
açti yeşil yapraklar
Ben sana doyamadum
doysun kara topraklar"

'Hey gidi Karadeniz' notu:
Ben bu yazıyı yazdığım saatlerde yoktu. Eğer bir erteleme olmazsa bu gece Harbiye Açıkhava'da gerçekleştirilecek Hey Gidi Karadeniz Gecesi'nde şarkılar Kazım'a söylenecek... Volkan Konak, Sunay Akın, Bayar Şahin ve Birol Topaloğlu'nun katılacağı gecenin biletleri 22.5,34 ve 45 YTL... Saat 20.30'da oradayız biz. Kazım'a seslenmeye... Bu da ararsınız diye: Tel: (0212) 296 36 10

DİĞER YENİ YAZILAR