Tatil kilolarına son!

Haberin Devamı

Genellikle beni güzel bir tatlıyı keyfini çıkartarak yerken görenler hemen kilomu nasıl koruduğumu soruyorlar. En son Paris’te, konferans sonrasındaki yemekte bir Endonezyalı profesör yanıma yaklaştı, aramızda şöyle bir konuşma geçti:

Söyler misiniz sırrınız nedir? Bu yaşta bu kiloda nasıl kalıyorsunuz?

Yanımdaki arkadaşım da ince!

Ama o çok genç daha... (23 yaşında)

Sır yok! Danışanlarıma da söylüyorum: 40 yaş üstündeki kadınların artık 20’li yaşlardakiler gibi yeme lüksü yok. O iştah bizde de var, üstelik çoğumuz daha iyi yerlerde yeme lüksüne de sahibiz. Ama artık bitti. Her zaman böyle yediğimi düşünmeyin. Şimdi deplasmandayım. Artı, yorucu bir gün geçirdik; daha fazla yemeyi hakettiğimi düşünüyorum. Günde 1 öğün iyi yiyorum. O da öğlen olur genelde. İstediğim gibi, tatlısıyla-tuzlusuyla... Akşamları çok hafif yiyorum, hava karardıktan sonra da atıştırmıyorum.

Peki kilo alınca ne yapıyorsunuz?

Herkes eşsizdir, herkese farklı bir program uyar. Ama tatil şişkinliğinden kurtulmak için bana çok uyan bir beslenme programım var.

Kahvaltı: 1 yeşil elma

Öğlen: Izgara tavuk veya et u Salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı+ limon suyu)

Ara: 1 yeşil elma

Akşam: Salata, 1-2 yeşil elma u Bol su

Kuru yemişleri hayatınızdan çıkarmayın

Birçok kadın ceviz, fındık, bademden uzak durur; “Kilo aldırıyor” diye korkar. Son 10 yıldır yapılan araştırmalarda kuru yemişlerin beslenmemizde mutlaka yer alması gerektiği açığa çıktı. Daha sağlıklı bir kalp-damar sitemi sağlıyor, kanserden koruyor ve sindirimi düzenliyorlar. Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir sempozyumda kuru yemişlerin yararları şöyle açıklandı:

* Çok kalorili de olsalar, kuru yemiş yiyenler toplumun geneline göre daha inceler.

* Çünkü kuru yemişler açlığı bastırıyor, sindirim sırasında emilimleri zor.

* Enerjiyi artırıyorlar.

* Sık kuru yemiş tüketmek kan şekerini düzenlediği için şeker hastalığı riskini azaltıyor.

* Oksidatif stres ve yangıyı önleyerek kanser riskini de azaltıyorlar.

Araştırmacıların son sözü şu oldu: “Binlerce yıldır insanların beslenme şeklinde yer almalarına rağmen kuru yemişlerin sağlığı nasıl etkilediklerini daha yeni yeni anlıyoruz.” (Kaynak: Journal Nutrition)

Kaplumbağalar neden uzun yaşıyor?

Bozcaada’daki evimizde iki kişi değiliz aslında. Bir kaplumbağayla beraber yaşıyoruz. Onu izlemek müthiş keyifli, sakinleştirici... Bunlar nasıl bu kadar uzun yaşıyorlar diye taktım kafaya. Örnek alabileceğimiz neleri var, inceliyorum. Sabah 7-8 gibi çıkıyor yerinden; asma yapraklarının gölgesinden, bahçemdeki ayrık otlarıyla uzun bir kahvaltı yapıyor. İlginçtir mor çiçekli bitkilerimi yemiyor, sadece benim zaten temizlemeye çalıştığım otları yiyor. Telaşsız, sakin... Sonra asmaların arasındaki yerine çekiliyor ve bütün gün uyuyor! Sabah 8’den akşam 8’e kadar uyuyor bu hayvan. Gittim kaç kere yokladım, kımıldamıyor. Niye bu kadar yaşıyorlar konusunda bazı gözlemlerim var:

* Ağır çekim yaşıyor.

* Yavaş yiyor

* Vejetaryen.

* Kendisini güneşten koruyor.

Biraz araştırma yaptım sizinle paylaşayım:

* Kaplumbağaların yeryüzündeki geçmişi dinozorlardan da öncesine dayanıyor, o kadar yaşlılar.

* 120 yıldan 200 yıla kadar yaşayabiliyorlar.

* İnsanlardakinin aksine yaşla birlikte vücutlarının önemli kısımları zayıf düşmüyor.

* Yaşadıkça yavaş yavaş büyüyorlar. Örneğin, dişi kaplumbağalar yaşlandıkça daha üretkenleşiyorlar, yumurtaları çoğalıyor.

* Vücutlarının yaşamak için fazla enerjiye ihtiyacı yok.

* Uzun süre su ve yiyeceksiz yaşayabiliyorlar.

* Bilim adamları kaplumbağaların neden uzun yaşadığı üzerine odaklanmış durumda: “Eğer kaplumbağaların yaşamını neyin uzattığını bulabilirsek, bu insanların ömrünü nasıl uzatacağımıza bir yanıt olabilir” diyorlar.

Dr. Bradley’nin light mutfağı

Vişneli tart Malzemeler:

100 gr tereyağı

5 yemek kaşığı kaynar su

Alabildiği kadar tam buğday unu

Yarım kg vişne

3 poşet Stevia tozu (veya 1 bardaktan biraz az toz şeker)

1 tatlı kaşığı tarçın

1 yemek kaşığı irmik

Hazırlanışı:

Tereyağını kaynar suyla krema haline getirin. Alabildiği kadar unla yoğurun. Hamurunuz çok yumuşak olmasın. Hamuru buzdolabında yarım saat dinlendirin.

Sonra merdane ile 5 cm kalınlığında açın. Tart kalıbına yerleştirin. Kenarlarını kalıba göre kesin. Vişnelerin çekirdeklerini çıkarın. Tart hamurunun üzerine yerleştirin. Stevia tozu, tarçın ve irmiği karıştırıp meyvelerin üzerine eşit olarak dökün. Sıcak fırında 150 derecede 1,5 saat kadar pişirin.

* Ortaya incecik hamurlu, mayhoş bir tart çıkıyor. Stevia 0 kalori, o yüzden tercihimi Stevia’dan yana kullanıyorum.

Sepetteki sağlık Chlorella

* Japonların 1 numaralı desteği

* Yeşil, tek hücreli bir alg; temiz su havuzlarında üretiliyor.

* Çimen kokulu.

* En sağlıklı yiyeceklerden biri.

* Omega 3’ten zengin, kolesterolü düşürüyor.

* Karaciğeri, bağırsakları ve kanı temizliyor.

* Cildi güzelleştiriyor.

* Yaşlanmayı geciktirici etkisi var.

* Kansere karşı savaşta önemli.

* Ağız kokusunu engelliyor.

* Vücut kokusunu azalttığına dair kanıtlar var.

* Aminoasit, antioksidan ve hayata hayat katan bitkisel besin klorofilden zengin.

* Sağlık üzerinde pozitif etkisi var, canlandırıyor.

Karpuz çekirdekleri hazine değerinde, sakın atmayın!

Karpuz, kavuran yazın, en güzel serinleten meyvesi! Etli kısmı beta karoten ve C vitamini, çekirdekleriyse E vitamini, çinko ve selenyum mineralleri deposu. Yani karpuz kansere karşı koruyucu “Savaş beşlisi” dediğimiz tüm vitamin ve mineralleri içeriyor. Karpuz çekirdeklerini sakın atmayın! Önerilerim:

1- Karpuzu blenderda çekirdekleriyle çekip püre haline getirin, buz ekleyerek için.

2- Çekirdekleri biriktip kurutun. Kavurmadan yiyin.

Haftanın sözü

“Eğer hasta dört doktordan fazlasına görünmüşse yanıt beslenme olabilir.”

Dr. Abraham Hoffer

DİĞER YENİ YAZILAR