Demir mucizesi ve Kur'an

Demir, dünyada çok kullanılan, yararlı madenlerden biridir. Bu özelliğinin yanında, Kur'an-ı Kerim de de özel olarak zikredilmiştir

Haberin Devamı

Demir, dünyada çok kullanılan, yararlı madenlerden biridir. Bu özelliğinin yanında, Kur'an-ı Kerim de de özel olarak zikredilmiştir. Hatta Hadid yani Demir Suresi bile vardır. Demirin Kur'an'da, böyle önemli bir yeri olması acaba bir tesadüf eseri midir? Astro-fizik bilgileri gözden geçirildiğinde, demir elementinin, kainatın çalışmasında, yıldızların hayatında çok önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Kainatta yer alan ana element hidrojendir. Yıldızlar enerjilerini, dolayısıyla yaşamlarını devam ettirebilmek için hidrojen atomu tüketirler. Söz gelişi güneş, ısı ve sığını sağlayabilmek için saniyede 565 milyon ton hidrojen kullanmaktadır. Bu olay, FÜZYON denilen ve çok yüksek basınç ve ısı kontrolünde, iki atom çekirdeğinin birleşmesi ve daha üst bir element haline gelmesiyle sağlanır. Böylece hidrojenden helyum, berilyum ve sırasıyla karbon, azot, oksijen ve daha ileri elementler oluşur. Yani her elementin iki atomu füzyon sayesinde birleşerek bir üst elementin atomunu oluştururlar. Görüldüğü gibi yıldızlar simya laboratuvarı gibi çalışırlar. Yani yeni elementler üretirler.

Orta boy yıldızlar bu üretimi, demir atomuna kadar yürütebilirler. Daha üst elementlere çıkamazlar. Isı ve basınçları daha fazlasına yetmez. Demirden sonraki ağır elementleri, sözgelişi nikel, bakır, altın, gümüş gibi elementleri üretebilmek için daha yüksek basınç ve ısıya sahip, büyük yıldızlara ya da SÜPERNOVA denilen yıldız patlamalarına ihtiyaç vardır. Nitekim uranyum dahil bütün ağır elementlerin bulunması böyle bir süpemovanın patlaması sonucu ortaya çıkmışlardır. Hadid Suresi'nde, "insanlar için yararlar sağlayan demiri de indirdik" denilmektedir. "İndirdik" kelimesiyle demirin dünyada yapılmadığını, başka bir yerden dünyaya indirildiğinin işareti verilmektedir. Gerçekten de demir, uzayda parçalanmış bir süpemovanın kalıntısıdır. Dünya oluşurken bu yıldızın kalıntılarına kavuşmuş, bir bakıma mirasına konmuştur. Görülüyor ki demir, yıldızların hayatında bir nirengi noktasıdır. Demire kadar gelebilen ve demirden sonraya gidebilen yıldızlar, enerjilerini sağlayan yakıtları tükenince ölürler. Yani yıldızlar da insanlar gibi doğarlar, yasarlar ve ölürler. Ancak ölüm şekilleri cüsselerine göre farklı olur.

Demire kadar olan yıldızların ölümü, yıldızın küçülmesi ve sönmesi seklinde olur. Büyük yıldızların ise sonu patlayarak ve parçalanarak oluşur (süpernova). Çok büyük yıldızlar ise ölünce korkunç derecede küçülürler. Adeta bir dağ, bir atom haline gelir. Bunun sonucu olarak, hayallere dahi sığmayan korkunç bir yerçekimi gücüne sahip olurlar. Bu çekim sonucu belirli bir çevre içerisinde, madde olarak, ışık dahil herşeyi yutarlar. Bu duruma Kara Delik denir. Kara Delikler bugün astro-fizik biliminin en büyük muammasını teşkil ederler. Demirin Kur'aridaki adı "HADİD"dir. Bu kelimenin Ebcet hesabıyla sayısal değeri 26'dır. Demirin kimyadaki PERİYODİK CETVEL'deki sıra numarası da 26'dır. Arapça'da isimlerin önüne "EC eki takdir. Yani surenin esas ismi "EL-HADİD" dir. B-Hadid kelimesinin Ebcet hesabı sonucu ise 57'dir. Bu surenin Kur'aridaki yerine bakıldığı zaman 57. sure olduğu görülür. Astro-fizik ve kimya bilimlerinin adı bile anılmazken Kur'an'da bu bilgilerin yer alması Kur'an'ın ayrı bir mucizesini oluşturmaktadır.

DİĞER YENİ YAZILAR