Gazete Vatan Logo
YaşamEn güzel, cool ve anlamlı İngilizce kısa sözler - kelimeler

En güzel, cool ve anlamlı İngilizce kısa sözler - kelimeler

En güzel, cool ve anlamlı İngilizce kısa sözler - kelimeler

Hayatta karşımıza çıkan anları, duyguları veya derin düşünceleri birkaç kelimeyle özetlemek bazen en etkili iletişim şekli olabiliyor. Özellikle de İngilizce kısa sözler, hem kulağa hoş gelen ritimleriyle hem de derin anlamlarıyla akılda kalıcı izler bırakabiliyor.

Haberin Devamı

İngilizce ifadeler, sosyal medyada paylaşımlarımızdan günlük konuşmalarımıza kadar pek çok alanda duygularımızı, motivasyonumuzu veya bakış açımızı yansıtmak için harika birer araç. İşte tam da bu yüzden, hem cool hem de anlamlı olmalarına özen göstererek seçtiğimiz bu sözler, hem ilham verici hem de düşündürücü bir etki yaratıyor. Aşağıda İngilizce olan en güzel, cool ve anlamlı İngilizce kısa sözler ve kelimeler göreceksiniz.

En güzel, cool ve anlamlı İngilizce kısa sözler

Fotoğraf altına veya bir kişiye yazılabilecek en güzel ve anlamlı İngilizce sözlerden oluşan bir seçki:

Argle-bargle

Anlamı: Anlamsız gevezelik veya yazılı sözler.


Bodacious

Anlamı: Çekici; kıvrımlı vücutlu.


Brouhaha

Anlamı: Bir şeye karşı aşırı heyecanlı tepki, genellikle bir anlaşmazlık veya karışıklık.


Bumbershoot

Anlamı: "Şemsiye" için havalı bir kelime.


Bumfuzzled

Anlamı: Çok kafası karışmış.


Bumfluff

Anlamı: Ergenlik çağındaki bir gencin ilk sakalı.


Cattywampus

Anlamı: Eğri veya bir şeyin tam karşısında olmayan bir şey.


Collywobbles

Anlamı: Midende tuhaf bir his.


Cromulent

Anlamı: Kabul edilebilir veya yeterli.


Fanty-sheeny

Anlamı: Süslü veya gösterişli.


Flabbergasted

Anlamı: Bir şey karşısında şok olmak veya şaşırmak.


Flawsome

Anlamı: Kusurlarını kabul eden ve buna rağmen harika olan bir kişi.


Flibbertigibbet

Anlamı: Konuşmayı durduramayan (genellikle saçma şeyler) biri.


Funambulist

Anlamı: İp cambazı.


Gibberish

Anlamı: Anlamsız kelimeler.


Gobbledygook

Anlamı: Anlaşılmaz veya anlamsız dil.

Haberin Devamı

Hoosegow

Anlamı: Hapishane.


Hullabaloo

Anlamı: Hoş olmayan bir kargaşa.


Inkling

Anlamı: Hafif bir şüphe.


Kakorrhaphiophobia

Anlamı: Başarısızlık korkusu.


Kerfuffle

Anlamı: Bir kargaşa, bir anlaşmazlık, bir telaş.


Lackadaisical

Anlamı: Şevksiz, çok tembel.


Lollygag

Anlamı: Ertelemek, amaçsızca zaman geçirmek.


Mollycoddle

Anlamı: Birine çok şımartarak davranmak.


Nudiustertian

Anlamı: Dünden önceki gün.


Peripatetic

Anlamı: Göçebe; bir yerden bir yere seyahat eden biri.


Ragamuffin

Anlamı: Eski püskü kıyafetler giyen bir kişi.


Sozzled

Anlamı: Çok sarhoş.


Taradiddle

Anlamı: Önemsiz bir yalan için İngiliz kelimesi.


Tittynope

Anlamı: Küçük bir miktar artık.


Wassail

Anlamı: Sıcak şarap.


Whippersnapper

Anlamı: Kendine güvenen ve arsız bir kişi.


Winklepicker

Anlamı: Sivri burunlu bir ayakkabı.


Woebegone

Anlamı: Üzgün görünmek.


Bae

Anlamı: Romantik bir partner, romantik bağlamda "bebek".


Flex

Anlamı: Gösteriş yapmak.


Ghost someone

Anlamı: Biriyle konuşmayı aniden ve açıklama yapmadan kesmek.


Hangry

Anlamı: Biri aç olduğu için sinirliyse, "hangry"dir.

Haberin Devamı

I'm dead

Anlamı: Aslında ölü değiller, sadece gülmekten ölüyorlar.


Lit

Anlamı: Havalı, eğlenceli.


Lowkey

Anlamı: Gizlice.


Mood

Anlamı: İlişkili bir şeyi onaylamak için kullanılır.


No cap

Anlamı: Yalan yok, gerçekten.


Salty

Anlamı: Önemsiz bir şey yüzünden kızgın.


Shook

Anlamı: Şok olmuş.


Slay

Anlamı: Bir şeyi mükemmel yapmak veya harika görünmek.


Spill the tea

Anlamı: Dedikodu yapmak.


Yeet!

Anlamı: Bir heyecan ifadesi.


Abibliophobia

Anlamı: Okunacak şeylerin bitmesinden duyulan fobi.


Acatalectic

Anlamı: Tam sayıda heceye sahip olmak.


Aesthete

Anlamı: Sanatın güzelliğine duyarlı biri.


Ailurophile

Anlamı: Kedileri seven kişi.


Angst

Anlamı: Genellikle varoluşsal konularla ilgili derin bir endişe hali.


Apricity

Anlamı: Kışın güneşin sıcak ışınları.


Berserk

Anlamı: Öfkeyle çıldırmak.


Borborygmus

Anlamı: Karnınızın açken çıkardığı ses.


Cacophony

Anlamı: Korkunç seslerden oluşan bir gürültü.


Clinomania

Anlamı: Yatakta kalmak için takıntılı bir arzu.


Conundrum

Anlamı: Çözülmesi zor bir problem.


Defenestration

Haberin Devamı

Anlamı: Birini pencereden atmak.


Discombobulated

Anlamı: Kafası karışmış.


Epeolatry

Anlamı: Kelimelere hayranlık.


Erinaceous

Anlamı: Kirpiye benzeyen bir şey (veya biri).


Eutony

Anlamı: Kelimenin sesinin hoşluğu.


Heliophilia

Anlamı: Güneş sevgisi; güneşte kalma arzusu.


Iridescent

Anlamı: Gökkuşağı benzeri renkler yayan.


Jentacular

Anlamı: Kahvaltıyla ilgili her şey "jentacular"dır.


Mixologist

Anlamı: İçecekleri karıştıran kişi.


Mondegreen

Anlamı: Bir şarkının sözlerini yanlış duymak veya yorumlamak.


Panacea

Anlamı: Herhangi bir sorunu çözebilecek bir çare veya çözüm.


Pauciloquent

Anlamı: Çok az konuşan biri.


Petrichor

Anlamı: Yağmurdan sonra toprağın kokusu.


Pluviophile

Anlamı: Yağmuru seven biri.


Raconteur

Anlamı: Hikaye anlatmakta çok iyi olan biri.


Somnambulist

Anlamı: Uyurgezer bir kişi.


Sonder

Anlamı: Her gelip geçenin tıpkı sizin gibi deneyimlerle, duygularla ve sorunlarla dolu bir hayata sahip olduğunun farkına varmak.


Supine

Anlamı: Sırtüstü, yukarıya dönük yatmak.


Tergiversation

Anlamı: Birinin ifadelerini çarpıtma sanatı.

Haberin Devamı

To absquatulate

Anlamı: Vedalaşmadan ayrılmak.


To inure

Anlamı: Hoş olmayan bir şeye alışmak.


Ulotrichous

Anlamı: Kıvırcık saçlı.


Vellichor

Anlamı: Kullanılmış kitapçıların hüznü.


Xertz

Anlamı: Hızla içmek veya yutmak.


Aurora

Anlamı: Sabahın erken saatlerindeki şafak.


Bungalow

Anlamı: Eğri çatılı bir ev tipi.


Chatoyant

Anlamı: Bir değerli taşta ışığın yansıması.


Demure

Anlamı: Çekingen, mütevazı, utangaç.


Denouement

Anlamı: Bir anlatının çözümü.


Effervescent

Anlamı: Canlı, enerji dolu, neşeli.


Elegance

Anlamı: Yüksek stil ve sınıf kalitesi.


Elixir

Anlamı: (Sihirli) bir iksir.


Eloquence

Anlamı: Kendini güzel ifade etme yeteneği.


Ephemeral

Anlamı: Kısa ömürlü.


Epiphany

Anlamı: Hayat değiştiren bir farkındalık.


Eternity

Anlamı: Sınırsız miktarda zaman.


Ethereal

Anlamı: Göksel, bu gezegenden olmayan.


Eudaemonia

Anlamı: Şanslı olma hali.


Euphoria

Anlamı: Aşırı mutluluk hali.


Extravagance

Anlamı: Aşırı detaylandırma veya para harcamada kısıtlamasızlık.


Felicity

Anlamı: Mutluluk.


Idyllic

Anlamı: Manzaralı, güzel, neredeyse peri masalı gibi.


Incandescent

Anlamı: Isıtılma sonucu ışık yayan.


Incendiary

Anlamı: Çok sıcak veya kışkırtıcı.


Ineffable

Anlamı: Doğru bir şekilde tanımlanması zor.


Infatuation

Anlamı: Genellikle romantik olarak birine yakın olma konusunda gerçekten güçlü bir arzu.


Labyrinth

Anlamı: Karmaşık bir geçitler dizisi.


Lagoon

Anlamı: Bir su kütlesi.


Lithe

Anlamı: İnce ve zarif.


Love

Anlamı: Güzel bir sevgi hissi.


Lullaby

Anlamı: Annelerin bebeklerini uyutmak için söylediği bir melodi.


Luminescence

Anlamı: Elektrik, kimyasal veya fizyolojik yollarla üretilen ışık.


Lyrical

Anlamı: Güzelce söylenmiş.


Melancholy

Anlamı: Hüzünlü bir hüzün hissi.


Mellifluous

Anlamı: Güzel sesli.


Miraculous

Anlamı: Mucizevi bir şey.


Nefarious

Anlamı: Kötü, şeytani.


Nemesis

Anlamı: Bir rakip; baş düşman.


Oblivion

Anlamı: Etrafında olup bitenlerden habersiz olma hali.


Onomatopoeia

Anlamı: Adını oluşturmak için çıkardığı sesleri kullanan bir şey.


Opulence

Anlamı: Lüks, bolluk.


Paradox

Anlamı: Kendi içinde çelişen bir şey.


Peace

Anlamı: Zihinde özgürlük hali.


Picturesque

Anlamı: Görsel olarak hoş, güzel görünümlü, örneğin bir manzara.


Plethora

Anlamı: Bir şeyin bolluğu.


Pristine

Anlamı: Son derece temiz.


Propinquity

Anlamı: Yakınlık kelimesinin bir başka versiyonu.


Quintessence

Anlamı: En mükemmel örnek.


Rainbow

Anlamı: Gökyüzündeki renkli bir yay.


Renaissance

Anlamı: 14. ve 17. yüzyıllar arasındaki dönem.


Ripple

Anlamı: Küçük bir hareket veya dalga.


Sanguine

Anlamı: İyimser ve pozitif.


Scintilla

Anlamı: Bir şeyin izi veya kıvılcımı.


Sequoia

Anlamı: Bir ağaç türü.


Serendipity

Anlamı: Olumlu bir şekilde meydana gelen olaylar zinciri.


Sibilant

Anlamı: Tıslama sesi çıkaran.


Silhouette

Anlamı: Bir figürün dış çizgisi.


Solitude

Anlamı: Bir izolasyon veya yalnızlık hali.


Sonorous

Anlamı: Derin ve dolgun bir ses.


Sumptuous

Anlamı: Zengin, lüks.


Surreptitious

Anlamı: Gizli.


Syzygy

Anlamı: 3 gök cisminin hizalanması.


To cherish

Anlamı: Bir şeyi önemsemek ve şefkatle beslemek.


Tranquility

Anlamı: Huzur kelimesinin bir başka versiyonu.


Umbrella

Anlamı: Yağmurdan korunmak için tuttuğunuz şey.


Wanderlust

Anlamı: Güçlü bir seyahat arzusu.


Wherewithal

Anlamı: Güç ve azim.


Wistfulness

Anlamı: Özlem veya arzu.


Zenith

Anlamı: Bir durumun en yüksek, en başarılı noktası.