Gazete Vatan Logo

'Dünyada böyle teklif yok'

CHP lideri Baykal'dan 'mayınlı arazi' yorumu

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında Güneydoğu’daki mayınlı arazinin temizlenmesi konusunda konuşuyor. Baykal şunları söyledi:

Hatırlayacaksınız bu konuda bir süre önce hükümetin bir kararname girişimi olmuştu. Güneydoğu Anadolu’daki Suriye sınırındaki Hatay’dan başlayarak arazinin mayından arındırılması konusunda 2012’ye kadar, bizim de imzaladığımız bir sözleşme var. Buna göre biz 5 yılda mayınları kaldırmayı kabul ettik. Hükümet 2004’te bir girişim başlattı. Çeşitli denemelerden sonra bir kararname ile Güneydoğu’daki bu arazinin bir yabancı firma tarafından temizlenmesi ve bunun karşılığında o firmaya 40 küsür yıllık araziyi kullanma hakkı tanıyordu...

TEMİZLENME VE ARAZİNİN KULLANIMI AYNI SEPETE GİRECEK KONULAR DEĞİL

Yani diyor ki hükümet “Bir şirket gelsin, mayınları temizlesin. Karşılığında da 40 küsür yıl burayı kullansın”. Bu tabi bizim bir kere hukuk sistemimize aykırı. Çünkü mayından arazinin temizlenmesi için yapılması gereken iş bir iştir, bu faaliyetten sonra bu arazinin ne yapılacağı da ayrı bir iştir. Bu ikisini aynı sepete koymak söz konusu olamaz. Bu doğrultuda arkadaşlarımızın girişimleri sonucunda Danıştay olaya el koydu. Yürütmeyi durdurdu ve o kararname yürütülemedi. Bunun yanlış olduğu ortaya çıktı.

HUKUK BAYPASS EDİLİYOR

Hükümet bu sefer de bir kanun teklifiyle geldi. Kanun, kararname ile elde edemediği sonucu elde etmeyi amaçlıyor. Yani hukukun arkasından dolanmayı, hukuka bypass yapmayı hedefliyor. Ama iş gene yanlış. Kararname ile de yanlış kanun ile de.

DÜNYADA BİR BENZERİ DAHA VAR MI?

Şimdi bu kanun teklifi getirildi. Hükümet bu konuda bir kararlılık içinde. Bu araziyi bu modelle mayından temizlemeyi ve araziyi bir başka kuruluşa devretmeyi içine sindirmiştir. Bu çok büyük tepki çekti Türkiye’de. Haklı bir tepkidir. Hukuk olarak, siyaset olarak, ekonomik olarak sorgulanmalıdır. Dünyada tek biz değiliz mayın temizleme durumunda olan. Pek çok ülke mayından temizlenme işiyle karşı karşıya kaldı. Suriye de el attı mayından temizlenme işine. Sor bakalım Suriye nasıl yaptı? Dünyada tek bir ülke var mı ki “Gelin benim arazimi temizleyin, temizlediğiniz araziyi de size bırakıyorum. O araziyi de 40 yıl size bırakıyorum” demiş olsun.

YARIM ASIRDIR KULLANMIYORUZ! BİR YARIM ASIR DAHA KAYBEDECEĞİZ

Üstelik bizim arazi sınırda. Üstelik terör bölgesinin hemen üstünde. Üstelik dünyanın en karmaşık, en istikrarsız coğrafyasının tam ortasında. “Gelin bunu temizleyin ve yarım asır kullanın” diyeceğiz! Böyle şey olur mu. Zaten yarım asır kendi vatandaşımızın kullanmasına engel olduk. Yarım asır da böyle kullanmayacağız. Yani yüz yıl biz o araziyi kullanmayacağız. Bunun mantığı olur mu?

HÜKÜMETİN AÇIKLAMALARINDA BELİRSİZLİK

Siz mayından temizleme konusunda uzman kuruluşlardan rapor aldınız mı? Bu konuda bir fikriniz var mı? Hükümet bir rakam veriyor. Bir 1 diyor, bir 10 diyor. O kadar belirsiz ve netlikten uzak.

Orayı biz mayınladık. Bu Türkiye’nin işidir. Yine kendimiz temizleriz. Dışardan hizmet alırız, uzmanları devreye sokarız ama o işi biz üstleniriz. Başka bir firmaya işi vermek Türkiye’ye yakışmaz.

KUŞADASI'NDAKİ LİMAN İHALESİNE BENZİYOR

Arkadaşlarımız çok etkili bir çalışma yaptılar. Bunun çıkması engellendi. Bu konuda gene CHP’ye çok büyük görev düşüyor. Bu olayın ele alınış tarzı bana Kuşadası liman ihalesini hatırlatıyor. Kuşadası liman ihalesi de aynen böyleydi. Onu da ısrarla takip ettiler. Hatta oradaki ilgili şirket “Yönetmeliğe aykırıysa kanun çıkartırız. Bunu gene biz alırız” diyorlardı. Nitekim kanun da çıkartıldı. Yine bu konuda kararname ile olmadı, kanun getiriyorlar. Yapılacak iş mayından temizleme ise, kanuna gerek yok. Hükümet kendisi temizleme işini yaptırır. Eğer mesele temizleme işinden ibaret değil de o arazinin birine devredilmesi ise o kanun işidir. O arazinin kime nasıl devredileceği de Bakanlar Kurulu’na ait değildir, Meclis’in yetkisindedir.

UÇAK ALIRKEN PARA HARCANDI DA...

Başbakan geçenlerde kendine 61 milyon dolara uçak aldı. O uçağı alırken gözünü bile kırpmayacaksın. O bölgede o kadar insanı ilgilendiren bir konuda 250 trilyonu 5 yılda harcayamam diyeceksin. Bu olmaz!

Koca Türkiye o koca araziden vazgeçecek. Başka bir ülke alsın, kullansın diyecek! Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün mü? Çok yanlış bir olaydır. Dünyada bu yolla sorununu çözmüş bir tek ülke yoktur. Koca Türkiye, koca Silahlı Kuvvetleriyle kendi arazisindeki mayını temizlemekten aciz kalacak ve bu işi bir başka ülkeye devredecek!

TEMİZLENEN ARAZİ BÖLGE HALKINA VERİLMELİ

Burada 216 bin dönümlük bir arazi kazanılacak. Bunun yüzde 70’i birinci veya ikinci sınıf tarım arazisi. Orada binlerce çiftçinin geçim sağlanması mümkün. O bölgede bir sosyal kaynaşma, bütünleşme; o bölgede halkımızın refah, yoksulluk açmazındaki sıkıntısından kurtulabilmesi için bir kapı açma şansıdır. Bunu kullanmaktan Türkiye nasıl vazgeçebilir? Yıllardan beri ihmal edilmiş toprak reformunun, bir ölçüde sınırda gerçekleştirilmesi şansının ele geçirilmesidir. Mayınlardan temizlenen arazi orada bölge halkına verilmelidir. Yani o bölgede toprağın kazanılması bir barış projesidir, bir kaynaşma projesidir.

Haberin Devamı