Gazete Vatan Logo

Türk usulü selamlaşmayın!

Ağır kış koşullarında gribe karşı korunmak için Türk usulü değil Japonlar gibi selamlaşın

Ağır kış koşulları grip ve soğuk algınlığı şikayetlerini de arttırdı. Prof. Dr. Orhan Özturan, kış hastalıklarına karşı korunmak için klasik önerilere ek olarak, “Türk usulü tokalaşma, sarılma ve öpüşme yerine Japonlar gibi selamlaşın” dedi.

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Orhan Özturan, soğuk algınlığı veya gribe şifa sağlayacak bir ilaç bulunmadığını belirterek, bu hastalıklardan korunmak için sık el yıkama alışkanlığı edinilmesi, koyu yeşil, kırmızı ve sarı renkteki meyve ve sebzeler tüketilmesi, her gün bir kase kaymağı alınmış yoğurt yenilmesi önerisinde bulundu. Özturan, kış aylarında, pencerelerin kapalı tutulduğunu ve havalandırmanın kısıtlı yapıldığı kapalı mekanlarda insanlar birbirlerine daha yakın zaman geçirdiği için soğuk algınlığı ve gribin daha sık görüldüğünü belirtti. Soğuk algınlığı veya gribe şifa sağlayacak bir ilaç bulunmadığını vurgulayan Özturan, “Bazı ilaçlar ve tavsiyeler sizin kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlamak amacıyla uygulanır. Bu nedenle korunma yöntemleri daha fazla önem kazanır” dedi. Özturan’ın verdiği bilgiye göre, soğuk algınlığı ve gribe yakalanılmasını azaltacak ve hastaları rahatlatacak tavsiyeler şöyle:

Ellerinizi sık yıkayın

- Sık el yıkama alışkanlığı edinin. Elinizi yıkama imkanınız yoksa el temizleyici spreyler kullanın.

- Yüz vücuda giriş olduğu için gözler, burun veya ağızla oynama veya dokunma alışkanlığından kaçının.

- Burun akıntısını yutmayın, sümkürerek çıkarmaktan kaçınmayın.

Bir kase yoğurt

- Her gün bir kase kaymağı alınmış yoğurt yemenin soğuk algınlığını yüzde 25 oranında azalttığı bazı çalışmalarda gösterilmiştir.

- Bol vitamin alın. Vitaminleri ilaç olarak almak yerine koyu yeşil, kırmızı ve sarı renkteki meyve ve sebzeler tüketerek sağlayın. Çinko, kalsiyum, magnezyum ve demir gibi mineraller de faydalıdır.

- Sıcak tavuk suyu çorba, hem sıvı hem de protein alımı için gayet faydalıdır. Çorbanın sıcaklığı burun ve boğaz şikayetlerini azaltır.

İçeceklere bal katın

- Sigara ve alkolden uzak durun.

- Grip mevsiminde kalabalık ortamlardan ve hastalanmış kişilerle yakın ilişkiden kaçının. Tokalaşma, sarılma ve öpüşme yerine Japonlar gibi başınız ile selamlaşın.

- Hastalandığınızda vücudunuzun enerjisinin önemli bir kısmı bağışıklık sisteminin artan ihtiyacına verileceği için enerji sağlayan sağlıklı gıdalar alınız. İçeceklerinize bal katın.

Günde 8 bardak su için

- Stres ve aşırı yorgunluk bağışıklık sistemini zayıflatan bir faktördür. Stresinizi azaltacak meditasyon, gevşeme egzersizleri ve istirahat yararlıdır.

- Ateşiniz olmadığı sürece egzersizlerinizi ihmal etmeyin.

- Vücudunuzun günde 8 su bardağı suya ihtiyacı vardır.Ilık su, zencefil, bal, limon, tarçın, adaçayı, ıhlamur, ekinezya çayı gibi içecekler yararlıdır.

- Soğuk algınlığı ve grip virüsler tarafından meydana geldiği için antibiyotikler etkili değildir, kullanılmamalıdır. Antigripal ilaçlar alınabilir.

- Grip aşısı her yıl kendini değişikliğe uğratan grip virüsüne karşı yeniden üretilen bir aşıdır. Kronik hastalığı, bağışıklık sistemi zayıf olanlara ve yaşlılara mutlaka yapılmalıdır.

Çay kalp krizi riskini azaltıyor

AVUSTRALYA’da yapılan bir araştırma düzenli olarak içilen siyah çayın tansiyonu düşürdüğü ve dolayısıyla da kalp krizi riskini azalttığını ortaya çıkardı. Unilever şirketinin Western Australia Üniversitesi’ne yaptırdığı araştırmada günde üç fincan siyah çay içmenin kalp krizine neden olan sistolik ve diyastolik yüksek tansiyonu 2 ila 3 derece düşürdüğü belirledi. Araştırmaya başkanlık eden profesör Jonathan Hodgson, düzenli tüketilen çay sayesinde kalp krizki geçirme riskinin de yüzde 10 civarında azaldığını ifade etti. Daha önceki araştırmalarda dünyanın en çok içilen ikinci içeceği olan çaydaki yoğun antioksidanların kanser hücrelerinin büyümelerini engellediği ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği keşfedilmişti.

Tansiyona bire bir

Prof. Hodgson, araştırmanın 35-75 yaşları arasındaki deneklerle yapıldığını dile getirerek, “Avustralya gibi yüksek tansiyon hastalarının çoğunlukta olduğu bir ülkede çayın bu faydasını ortaya çıkardık. Ancak Çay ve yüksek tansiyon arasındaki ilişkiyi daha iyi anlayabilmek için daha fazla araştırma yapmak gerekiyor” diye konuştu. İngiliz Kalp Vakfı’nda çalışan kalp sağlığı diyetisyenlerinden Tracy Parker da “Çaydaki güçlü antioksidanların kalp sağlığına faydalı olduğu bu araştırmaya ortaya çıktı. Ancak kalbinizi sağlıklı tutmak istiyorsanız aynı zamanda tuz ve alkolden uzak durmalı ve daha fazla sebze ve meyve yemelisiniz” şeklinde konuştu.

Çikolata kanser düşmanı

İSPANYA’da yapılan bir araştırma, sık çikolata ve kakao içerikli besinler tüketen insanlarda mesane kanseri riskinin azaldığını ortaya çıkardı. Gıda ve Beslenme Bilimi ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada kakaoda bulunan doğal antioksidanların zararlı moleküllerin hücreleri dönüştürmesini engellediği kaydedildi. Kakao yemenin tansiyon ve kalp rahatsızlıklarına da iyi geldiğini belirten doktor Maria Arribas “Polifenol oranı yüksek kakao gibi gıdalar hastalıkları engellemede büyük rol oynar” dedi. Öte yandan İngiliz Cancer Research kuruluşu “Aşırı çikolata tüketmenin sağlığa olumsuz etkileri olabilir” dedi.

Tablet bilgisayar hasta ediyor

TABLET bilgisayarların, boyun eğriliğine ve duruş bozukluğunun neden olduğu kas ağrılarına yol açabileceği belirlendi. ABD’nin Harvard Üniversitesinden Jack Dennerlein ve ekibinin yaptığı araştırma, tablet bilgisayarların hafif olduğunu ve kolay taşınabildiğini ancak klasik masaüstü bilgisayarlarıyla kıyaslandığında, kullanımları sırasında baş ve boynun daha fazla bükülmesi nedeniyle boyun ve omuz ağrılarına davetiye çıkardığını gösterdi. “Work: A Journal of Prevention, Assessment and Rehabilitation” dergisinde yayımlanan araştırmada görüş açısının çok aşağıda kalmaması için tabletin masada kullanılabileceği ya da altına destek konulabileceği, böylece duruşun düzeltilebileceği belirtildi. Araştırmacılar ayrıca tablet bilgisayarların, en azından film izlerken diz üzerine konulmaması tavsiyesinde bulundu.

Günde 11 saat çalışanlar depresyona giriyor

İNGİLTERE ve Finlandiya’da yapılan ortak bir araştırmaya göre günde 11 saat çalışanların, günde 8 saat çalışanlara göre depresyona girme riski daha fazla. İki bin kişinin dahil olduğu araştırmaya göre çok çalışan insanlar yaşıtlarına göre iki kat daha fazla depresyona giriyor. Sosyo demografik, iş ve yaşam tarzlarının ele alındığı incelemede hastalığa sebep olan en büyük sorun fazla çalışma. Araştırmayı yürüten doktor Marianna Virtanen “Saatlerce çalışmak depresyon riskini de artıran bir faktördür” dedi.

Hormonlu gıdalar ‘erken ergen’ yapıyor

DOĞAL yolla üretilmeyen, “endokrin bozucular” olarak isimlendirilen ve hormonal dengeleri bozan yiyecekler, çocukları erken dönemde ergenliğe sokabiliyor. Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Peyami Cinaz, erken ergenliğin “endokrin bozucular” olarak isimlendirilen ve hormonal dengeleri bozarak insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen, dışarıdan alınan maddelerle ilişkili olabileceğini gösteren bilimsel yayınların giderek arttığına dikkati çekerek, “Örneğin, doğal yollarla üretilmediği için endokrin bozucular içeren domates, çilek, fındık, salatalık, elma, portakal ve benzeri birçok sebze-meyve, hormonla büyütülen hayvanların etleri ve yumurtaların tüketilmesi ve endüstride kullanılan kimyasallarla temas edilmesi erken ergenlik nedenleri arasında sıralanabilmektedir” diye konuştu.

Haberin Devamı