Gazete Vatan Logo

Kızamık belirtiler ortaya çıkmasa da bulaştırabilir! Sinir sistemini de vuruyor!

Aşılamayla başarılı bir şekilde kontrol altına alınan eski ve oldukça bulaşıcı bir hastalık olan kızamık, çocuklar arasında yeniden ortaya çıktı. Virüs 5 yaşından küçük çocuklar arasında yayılıyor. 1980’de yaygın aşılama başlamadan önce, dünya çapında her yıl tahmini 2.6 milyon ölüme neden olan kızamıkta ölüm oranları hızlandırılmış küresel aşılama programlarıyla yılda 100-150 bine kadar gerilese de artan vakalar salgın endişesi yaratıyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. C. Elif Öztürk, vakalardaki artışı pandemide 23 milyon çocuğa temel çocukluk çağı aşılarının yapılmamasına bağlarken, bağışık olmayan herkesin enfekte olabileceğinin altını çiziyor.

Kızamık belirtiler ortaya çıkmasa da bulaştırabilir! Sinir sistemini de vuruyor!

DUYGU YEŞİLGÖZ/ gazetevatan.com

Solunum yolu ile bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olan kızamık; genellikle bir çocukluk çağı hastalığı olarak ortaya çıkar, ölümlerin çoğu da 5 yaşından küçük çocuklar arasında görülür. Kızamıklı bir kişiyle temas eden duyarlı kişilerin yüzde 90'ı bu virüs ile enfekte olabilir, hatta virüse duyarlı olan ve bağışıklığı zayıf erişkinler de virüsten etkilenebilir. Çocuklukta uygulanan 3 doz aşı ile önlenebilen kızamık hastalığı ateş, burun akıntısı, öksürük, kırmızı gözler ve boğaz ağrısı ile baş gösterir, ardından genellikle yüzde başlayan ve vücuda yayılan kırmızı, deriden kabarık olmayan döküntüler şeklinde devam eder.

 “Virüsü belirtiler ortaya çıkmadan da bulaştırabiliyor”

Hastalık belirtilerinin genellikle maruziyetten 10 gün sonra geliştiğini ve 10 gün boyunca devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. C. Elif Öztürk, hasta kişilerin virüsü belirtiler ortaya çıkmadan önce de bulaştırabileceğini belirtiyor.

Çocuklarda ölümlerin önde gelen nedenlerinden birini bağışıklık sisteminin geçici ancak derin bir şekilde baskılanması sonucu ikincil enfeksiyonların gelişmesine bağlayan Öztürk, enfekte kişilerin yaklaşık 1/3'inde komplikasyonlar görüldüğünü de şu şekilde aktarıyor:

Haberin Devamı

“Enfekte olan kişiler arasında kulak enfeksiyonları, pnömoni, krup, ensefalit, körlük, ishal, kornea ülseri ve ensefalit ve sağırlık sıklıkla ortaya çıkan komplikasyonalar arasında yer alıyor. Ayrıca kızamık virüsü enfeksiyonunun çok nadir görülen bir komplikasyonu, çocuklarda ve genç yetişkinlerde ilerleyici bir nörolojik bozukluk olan subakut sklerozan panensefalittir (SSPE). SSPE, çok yavaş çoğalan kusurlu bir kızamık virüsü tarafından merkezi sinir sisteminin kalıcı enfeksiyonundan kaynaklanır. SSPE vakaları, yaygın bağışıklama uygulayan ülkelerde büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.

“Hamileler de risk grubunda”

Öztürk çocuklar dışında kızamığın hamile kişiler için de risk oluşturduğunu şu sözlerle vurguluyor:

Bağışık olmayan herkes (aşılanmamış veya aşılanmış ancak bağışıklık geliştirmemiş) enfekte olabilir. Aşılanmamış küçük çocuklar ve hamile kişiler ciddi kızamık komplikasyonları açısından en yüksek risk altındadır.

Haberin Devamı

Afrika yeşil maymunları ile domuzlar virüsü taşıyabiliyor. Mısır meyve yarasası da sıklıkla virüsü barındırır. İnsanlar arasında vücut sıvıları ve aynı yatağın paylaşılması yoluyla bulaşabiliyor. İnsanlar iyileştikten sonra bile kanları veya spermleri aylarca bulaşıcı kalabilir.

“Aşıya rağmen kızamık virüsü 20 milyon aşılanmamış insanı enfekte ediyor”

Kızamığın salgına dönüşme olasılığına dikkat çeken Öztürk, bunun nedenini pandemiyle beraber dünyada 2020 yılında 23 milyon çocuğa temel çocukluk çağı aşılarının yapılmamasına bağlıyor ve “Güvenli ve etkili bir aşıya rağmen kızamık virüsü yılda tahminen 20 milyon (aşılanmamış) insanı enfekte etmektedir.” diye ekliyor:

“Dünya genelinde bildirilen kızamık vakalarının sayısı 2022 yılının ilk iki ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 79 oranında artmıştır. Bu durum, son derece bulaşıcı olan virüsün ve aşıyla önlenebilen diğer hastalıkların yayılma riskinin arttığına dair bir işarettir.”

Haberin Devamı

Güvenli ve uygun maliyetli bir aşının mevcut olmasına rağmen 2021 yılında çoğu beş yaşın altındaki çocuklar olmak üzere tahmini 128.000 kişi kızamıktan ölmüştür.”

“Kızamığın antiviral bir tedavisi yok”

Kızamık virüsü aşısının salgın oluşma riskini büyük oranda ortadan kaldırdığını ifade eden Öztürk, kızamık için özel bir antiviral tedavi bulunmadığını söyleyerek kızamığa karşı uygulanan tedaviyi şu şekilde aktarıyor:

“Antiviral bir tedavi yok, kızamık semptomlarına ve gelişebilecek sekonder bakteri infeksiyonlarına karşı tedavi başlanır, bağışıklık güçlendirilir. Özellikle A vitamini ve D vitamini kullanılması çok önemlidir. Komplikasyon gelişmezse tedavi 10 gün, gelişirse haftalarca sürebilir”

Öztürk son uyarısını ise “tüm dünyada kızamık aşısı öncelikle çocuklara 11, 15, ve 48. aylarda ve bağışıklığı olmayan erişkinlere yapılmalıdır” sözleriyle yapıyor.