Gazete Vatan Logo

'Utanmadan çıkıp konuşuyor'

Muazzez İlmiye Çığ, Elönü'ye ateş püskürdü

TV 8'de yayınlanan "Böyle Bir Şey Var mı?" programına konuk olan Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, Cumhuriyet kutlamalarının yasaklanmasını ve Esra Elönü'yü eleştirdi.

98 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ, Cengiz Semercioğlu’nun sunduğu "Böyle Bir Şey Var Mı?" programında şu açıklamaları yaptı:

"KENDİ TARİHİNİ İNKAR EDEN BİR DEVLET OLAMAZ"

Cumhuriyet kurulduğunda dokuz yaşındaydım. Ne olursa olsun Ankara’ya gitmek istedim seyahatten gelmiştim biraz yorgundum. Benim çocuklar "Anne sen bize lazımsın orada herhangi birşey olur neme lazım" dediler, "olmaz" dediler, ben de boynumu eğdim. Ben yaşanacak olaylardan korkmadım. Bu yaşanan durumu çok ayıplıyorum, çok üzülüyorum. Kendi tarihini inkar eden, kendi tarihine sahip olmayan bir devlet olamaz. Düşünemiyorum ben bunları nasıl yapıyorlar, maksatları nedir.

Biz yıllardan beri Cumhuriyet'i kutluyoruz. Eğer Cumhuriyet olmasa hiçbirimiz buralarda olmayacaktık, o koltuklarda oturan devlet adamları olamayacaktı. Cumhuriyet'in kurulması değil sonrasında yapılan güçlü devrimler bizi buraya getirdi. Eğer bunlar yapılmasaydı biz yine başkalarının esiri kölesiydik. Bunu niye anlamıyor, niye idrak edemiyorlar ben şaşıyorum. Yabancıların sözleriyle hareket ediyorlar. Halkın gücü herşeyin üzerindedir. Neden Cumhuriyetimizi kutlamıyoruz, neden yasak oluyor? İstanbul’un fethi kutlanıyor da neden Cumhuriyet...

"BİR KADIN UTANMADAN ÇIKIP 'ATATÜRK'TEN NEFRET EDİYORUM' DİYOR"

Bir kadın utanmadan çıkıp "Atatürk’ten nefret ediyorum" dedi. O kadının televizyona çıkması bile Atatürk sayesinde. Onu bilmiyor, bir de utanmadan Atatürk’ten nefret ediyorum diyor. Eğer Atatürk ona o imkanı sağlamasaydı televizyona mı çıkacaktı? Biz felaketleri gördüğümüz için Cumhuriyet olduğunda dünya bizim olmuştu. Başka bir şey düşünmüyorduk. Atatürk zamanında çok kuvvetli eğitim ve sanat temelleri atıldı. Herkes Atatürk’e inandı, onun yaptığı herşeyin doğru olduğuna inandı. Harf Devrimi'nde halk yeni alfebeyi öğrenmek için adeta koşmuştu. 1925’te kadın şapkası satılıyordu. Atatürk döneminde hiçbir şey zorla olmadı. O zaman da dalkavuk, yalaka vardı.

Haberin Devamı