Gazete Vatan Logo
Magazin ‘Kahraman olmak için biraz deli olmak lazım’

‘Kahraman olmak için biraz deli olmak lazım’

‘Kahraman olmak için biraz deli olmak lazım’

Tansel Öngel, başrolünü oynadığı ve Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında vizyonda olacak Son Mektup’un heyecanını yaşıyor. Öngel ile canlandırdığı karakterinin inceliklerini konuştuk.

BBir Çanakkale filmi olan Son Mektup projesi sunulduğunda sizi ikna eden şey ne oldu?

Senaryo çok zordu. Takip uçak sahneleri vardı ki senaryoda yazıldığı gibi çekilebileceğine inanmıyordum. O dönemde bir dizi için Hopa’da bulunuyordum. Çekimlerden bir gün izin aldım ve İstanbul’a yapımcı ve yönetmen Özhan Eren ile görüşmeye geldim ama filmi kabul etmeyi düşünmüyordum. Fakat Özhan Eren 2009’dan beri bu senaryodaki uçak takip sahnelerinin bilgisayar görüntüleri üzerine çalıştığını söyledi ve bana tam da bitmemiş olan bazı örnekler gösterdi. Görüntüleri gösterdikten sonra filmi reddedemedim çünkü o sahnelerin imkansızlığı beni düşündürüyordu. Ülkemizde daha önce hiç görülmemiş blue box dediğimiz mavi önünde çekilen görüntüler birleştirildi. Sanırım iyi de bir sonuç çıktı.

Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında gösterime girecek olan “Son Mektup”u diğer Çanakkale filmlerinden farklı kılan ne olacak?

Haberin Devamı

“Son Mektup” tam olarak Çanakkale Zaferi’ni anlatan bir film değil. 18 Mart hava ve deniz kuşatması bombardımanının fonda olduğu bir aşk hikayesi. Diğer Çanakkale filmlerinden farkı, daha çok deniz kuşatmasını anlatması oldu. Nusret, mayın gemisiyle birlikte indirilen gemilerden bahsediliyor. Ama bir kara kuşatması veya kara harbi yok. Örneğin Mustafa Kemal’in Anafartalar kuşatması yok. Daha çok hava harbi ve deniz kuşatmasına odaklanmış, teknolojik açıdan da kendini bunlara hazırlamış bir senaryo ile karşı karşıyayız.

Film için gerçek savaş uçakları imal edilmiş. Uçak kullanmayı öğrendiniz mi?

Hayır uçak kullanmayı öğrenmedik. O uçaklar tam olarak uçmuyordu ama çok enteresan bir deneyim yaşadık. Bizim görüntü yönetmenimiz Uğur İçbak zaten sivil pilot olduğu için bizi kendi uçağı ile gezdirdi. Filmin hazırlık döneminde bize çok faydası oldu. Hatta uçak kullanan Türk ve yabancı subay rolünü oynayanları Hezarfen Havaalanı’ndan havalandırdı. Bu benim için eşsiz bir deneyimdi. Tepede olmak yukardan bakmak çok güzeldi. Onun uçağı iki kişilikti, bizim de savaş uçaklarımız iki kişilikti. Şunu fark ettim ki 1918’de havada olmak, üstte bir pencere bile yokken delilikmiş! Kahraman olmak için biraz deli olmak lazım galiba!

Haberin Devamı

‘GİŞE YAPMASI BENİM İÇİN YETERLİ DEĞİL’

İzleyicileri Türk sineması adına nasıl bir dönem bekliyor?

Gişe kaygısı olan ya da olmayan birçok film yapılıyor. Ama genelde söz söyleme kaygısı dışındaki kaygıların olmadığı filmleri seviyorum ben. Bir filmin bir şey söylemek gibi bir kaygısı varsa film çekilsin isterim. Gişe yapması benim için yeterli değil. İzlediğim zaman beni doyurmalı da...

Proje seçerken ki önceliğiniz nedir?

Senaryonun beni ilgilendirmesi ve oynayacağım karakter ile aramda duygusal bir bağ kurabilmem önemli. Eğer böyle bir bağ yoksa zaten bir işin içinde olamıyorum.

Tiyatro, sinema ve dizi oyunculuğunu birbirinden ayıran hatlar nelerdir?

Tiyatroda yaratıcı zeka olarak önce oyuncu, sinemada önce yönetmen, dizilerde önce metin vardır. Hepsi birbirinin zıttı. Hiçbiri birbiriyle aynı değildir.

Haberin Devamı

‘’DÖNEM FİLMİNDE YER ALMAK RİSKLİDİR’

Genellikle bir oyuncu için dönem filminde oynamanın ayrıcalıklı ama aynı zamanda da çok zor olduğu söylenir. Sizin için de öyle mi?

Tabii ki öyle çünkü başka bir ritimde başka alışkanlıklarda, başka bir zamanda yaşıyorsunuz. Yaşamanız, bunu deneyimlemeniz gerekiyor. Bence dönem filminde oyuncu işçiliğini iyi yaparsa, bu çok büyük bir avantaj. Ama iyi işçilik yapılmazsa da rezil edecek bir şey. Hayal gücünüzü genişletecek birçok ayrıntıyı düşünmek zorundasınız. Bu yüzden çok zevkli çok eğlenceli de bir şey. Ama bunları gerektiği kadar düşünüp yönetmenle ayrıntılar konusunda hemfikir olmazsanız, çok kötü de sonuçlanabilir. Bence bizim filmimiz iyi sonuçlandı. Setin her anından büyük keyif alarak filmi çektik.

O zaman dönem filmi risklidir diyebiliriz.

Evet dönem filmi risklidir. Zaten filmin kendisi risklidir ama dönem filmi daha risklidir.

Haberin Devamı

Sizinle başrolü paylaşan Nesrin Cavadzade ile uyum içinde çalışabildiniz mi?

Kesinlikle evet. Nesrin Cavadzade çok ödüllü çok iyi bir aktris. Bizim aramızdaki iletişim ve paylaşım çok iyiydi. İyi bir oyuncuyla karşılıklı oynamak kadar güzel bir şey olmaz.