İki yazar neden kapıştı?

Habertürk gazetesinde Pakize Suda'nın dünkü yazısı, bugün bir başka Habertürk yazarı tarafından tatlı sert cevaplandı.

Habertürk yazarı Balçiçek Pamir, dün Pakize Suda'nın köşesinde yazdığı yazıya tatlı sert bir cevap yazdı. Pamir, bir yandan "Ucu bana dokunmdasaydı" cevap yazmazdım derken; diğer yandan da "alışık değilim polemiklere, bırakın aynı gazetede olanını" diyor.

İşte Balçiçek Pamir'in "Pakize'ye açık mektup!" başlıklı yazısı

Oldu mu? Öylesine pırıltılı bir zekâ...

Öylesine kıvrak bir kalem... Gazeteci kökenli olmamasına rağmen değme köşe yazarlarına taş çıkartacak bir performans...

Sen tut dünkü yazıyı yaz... Aslında, "40 yıl bir köşeyi nasıl işgal edersiniz?" türünden bir yazı... Niye böyle yazılara ihtiyaç duyarlar hiç anlamam. Herkesin bir alıcısı vardır oysa. Neyse, dünkü yazı sadece bu şekil devam etseydi, ucu bana dokunmasaydı bu cümleler yazılmayacaktı elbette.

Diyor ki Sevgili Pakize: "Ne yapsın gazete yönetimi, okurun aklından geçeni söyleyene aferin diyor, basıyor anonsu baş sayfaya. En taze örneğini Baykal olayında gördük. Nesrin Hanım'a çok ayıp oldu; alkııışşş. Olcay Hanım'a da çok ayıp oldu. Kocaman alkııışşş! Gördünüz mü? Çok kolay olduğunu söyledim size. Olcay ile Nesrin Hanım zaten kadın oldukları için 'hükmen ezikler' toplumun gözünde. Siz de gidersiniz bunun üstüne, alırsınız rüzgârı arkanıza... Bin yıldır söylenenleri söylemeye devam edeceksiniz. Okur memnun, gazete memnun. E, yazınızın anonsu baş sayfada, siz de memnun.
Allah kolaylık versin demiyorum, zaten işiniz kolay."

Pakize'nin bahsettiği yazar benim galiba. Nesrin Baytok'u savunan benim.
Gazetem yazımı birinci sayfadan lütfedip anonslamış, rakip gazetenin yazarının hemen arkasına fotoğrafımı bile koymuş.

Dolayısıyla sanırım, "Gazetesi tarafından birinci sayfaya çıkarılmış yazar" göndermesi de bana ait. Yani dediği gibi, "Herkes memnun, bir tek Pakize değil".

Ben ki alışık değilim polemiklere, bırakın aynı gazetede olanını... Bünyem kaldırmaz. Üstelik öyle benzetemem, cevabını da veremem kimselere... Ama kırılırım. İçim acır. "Eh insaf!" der bir yerlere yazarım.

Bu arada Sevgili Pakize, sen nasıl bir toplumda yaşıyorsun bilemiyorum ama benim yaşadığım toplumda Nesrin Baytok'a sahip çıkmak, alkış falan getirmiyor. Tam aksine, seni de aynı pozisyona koyup "O kadın" diye bahsediyorlar. Televizyonda bunun programını yaptım, kadınlarla konuştum diye en çok eleştiriyi hemcinslerimden aldım üstelik. "Neresi mağdur bu Nesrin Baytok'un" diye başlayan cümlelerle olayı çok basite indirgediler.

Neyse, uzun lafın kısası Sevgili Pakize'ciğim, bir avuç kadın yazarız şu medyada. Varsa bir gönderme, laf sokma, sinir hali, bir telefona bakar, beklerim. Ha, eğer fikir tartışması diyorsan, sonuna kadar açığım, gel keyifli keyifli tartışalım.

Anons manons işini karıştırmadan, "Nasıl köşe yazarı olur?" dersleri vermeden. Çünkü "Köşe Yazarı Olma Rehberi"ni vermek ne senin, ne de benim haddim değil, kanımca.