Gazete Vatan Logo

Sırrı çözülemedi

G.Kurmay’ın ‘GİZLİ’ mühürlü Uludere raporunda, “İstihbarat milli kaynaklardan geldi" denildi

Genelkurmay'ın Uludere raporunda "Heron görüntülerinden 34 köylünün PKK’lı olduğu kanaatine varıldı. Harekat kurallara uygun” denildi. Ancak TBMM üyeleri “Vur emri kimden?” sorusunun yanıtlanmamasına tepki gösterdi...


Uludere’de 28 Aralık’ta 34 köylünün öldürülmesi olayında gözlerin çevrildiği Genelkurmay Başkanlığı’ndan beklenen rapor TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na dün ulaştı. Raporda, “Alınan istihbarat bilgileri ve Heron görüntüleri doğrultusunda bunların yasa dışı terör örgütü üyesi olduğu kanaatine varılmış ve bu harekat icra edilmiştir” denildi. Daha önce yerel komutanlık yetkilileri, “Bize sorsalar kaçakçı olduklarını söylerdik” demişti. Raporda “Vur emrinin” hangi kurum ya da komutan tarafından verildiği bilgisine ise yer verilmemesi komisyonun tepkisini çekti.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu Tasarısı’ın görüşmeleri sırasında CHP’li üyelerin Uludere olayında bir ilerleme sağlanamadığına dair eleştirilerine yanıt verirken, Milli Savunma Bakanlığı raporunun komisyona ulaştığını bildirdi. Daha sonra Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile toplantı yaparak raporu değerlendiren Üstün, komsiyon üyeleri ile de akşam saatlerinde değerlendirme toplantısı yaptı.

“Bu bilgileri biliyorduk”

Komisyon üyelerinden edinilen bilgiye göre, İnsan Hakları Komisyonu’na gönderilen 7 sayfalık G.Kurmay raporunun ilk 6 sayfasında son bir yıllık PKK terör örgütü hareketliliği anlatıldı. MSB Kanunlar ve Kararlar Tetkik ve İşlem Şube Müdürlüğü’nün hazırladığı Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz imzalı rapor, komisyon üyelerince, “Rapor değil bilgi notu” olarak değerlendirildi.

2007’deki Dağlıca saldırısının örnek gösterildiği raporda, Bingöl’deki karakol baskını, karakol baskınları, Kumrular saldırısı hakkında da bilgi verildi. Raporda, “Bölgede daha önce 200-250 PKK’lı olduğunun” belirtildiği de öğrenildi. Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, “Verilen bu bilgileri biliyorduk” diyerek, raporun kendilerini tatmin etmediğini ima etti.

Üç ayda gönderildi

“Bilgi istenilen konulardaki durum aşağıdaki gibidir” denilen ve yaklaşık 3 ayda komisyona gelebilen raporda, 34 köylünün vurulmasına yönelik talimatın kim tarafından verildiğine dair bir bilgi yer almadı. Komisyon Başkanı Üstün, vur emrine ilişkin “Bilgiler sadece olayın gerçekleşmesi ile ilgili alakalı” dedi. CHP’li Malik Özdemir, “Peki vur emrini kim verdi, hala o sorunun yanıtı yok. Bu zor mu bu kadar? ‘Uçağa bin’ kim dedi, kim ‘git vur’ dedi yanıt yok” diye tepkisini dile getirdi.

İnsani boyutu üzücü

Sınır ötesi yetkisi alınınca, TSK tarafından 360 PKK’lı etkisiz hale getirildiği bilgisi verilen raporun sonuç bölümünde, Uludere’de yaşananlara değinilerek, “Bu olay insani boyutuyla üzücüdür. Ancak askeri açıdan harekat izni verilen sınır ötesi yetkiler ve konulan kurallar içinde; sınır ötesi harekat karar mekanizması dahilinde icra edilmiştir” denildi. Yine raporun sonuç bölümünde, “Yapılacak değerlendirmelerde, bu olayın terör olaylarının yaygın olduğu bir dönemde, bölücü terör örgütü kontrolü altında bir yerde ve gece yarısı yapıldığı dikkate alınmalıdır” denildi.

İstihbarat milli kaynaktan

Raporda, olay öncesinde terör örgütü PKK telsiz kestirmelerinin dinlendiği, olağanüstü bir artışın tespit edildiği ve kalabalık bir grup tarafından sınırdaki askeri birliklere saldırı olacağının istihbaratının alınmış olduğu vurgulandı. “Olay öncesi alınan istihbaratların tamamı milli kaynaklardan ve kurumlardan, devletin istihbarat birimlerinden alınmıştır” bilgisi de raporda yer aldı.

Devletin istihbaratı kim?

CHP’li Malik Ecder Özdemir, “Tek kayda değer bilgi bence bu. Devletin hangi istihbarat birimlerinden alındığı konusunda bilgi verilmiyor. MİT, Jandarma, Emniyet, kimi kastediyor bilmiyoruz. Burada açıklık yok. MİT ‘istihbarat vermedik’ dedi. Bu rapor, ‘milli kuruluşlardan alınmıştır istihbarat’ diyor, ama MİT demiyor. Devletin istihbaratı kim?” dedi. Özdemir ayrıca, “Yerelle irtibata neden geçilmediği sorusuna da yanıt veremiyorlar” dedi.

Üyeler tepki gösterdi

Her sayfasında çifte “gizli” damgası olan raporun sonunda, “Bu yazı devletin güvenliği açısından ifşa edilmemelidir” uyarısı da yer aldı. Ancak vekillerin yorumu, “Tugay’da bize daha çok bilgi verdiler, nesi gizli?” oldu. Komisyonun istediği belgelerin “Savcılığa gönderdik oradan talep edilmeli” ve “gizlilik” gerekçesiyle gönderilmemesi, tüm üyelerin tepkisini çekti.

Başsavcılığa soracak

Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün’ün, Diyarbakır Başsavcılığı ile irtibata geçerek, “Siz mi G.Kurmay’a göndermeyin dediniz yoksa kendi kararları mı?” diye soracağı öğrenildi. İstedikleri belgelerin komisyona verilmediğini belirten Üstün, şöyle devam etti: “Rapor olayın sürecini özetleyen bir bilgi notu olarak gelmiş. Belgeleri vermeme gerekçesi olarak Diyarbakır Başsavcılığı’nın soruşturma için aldığı gizlilik kararı gösterilmiş. Başsavcılıktan bununla ilgili görüş alındığı anlaşılıyor. Bu görüşte soruşturma bilgilerinin verilebileceği ancak gizliliği ihlal edecek belgelerin verilmemesi yönünde görüş verildiği anlaşılıyor. Evet Diyarbakır Başsavcılığı’nın kendi yürüttüğü soruşturma ile ilgili bir gizlilik kararı var. Ancak her kurumun kendi soruşturma ve inceleme yetkisi var. Nitekim şu anda Başsavcılık, İçişleri Bakanlığı, G.Kurmay Başkanlığı ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu inceleme yürütüyor. Bu inceleme ve soruşturmalar birbirinin yetkisini ortadan kaldırılacak şekilde yorumlanamaz. Dolayısı ile sayın savcının gizlilik kararı alması komisyonumuzun görevlerini, yetkilerini ortadan kaldırmaz. Dolayısı ile biz istediğimiz bilgilerin verilmesini bekliyoruz ve bu çabanın içinde olacağız.”

Haberin Devamı