Malatya Davası’nda çarpıcı iddialar
'Katliam MHP binasında planlandı. Cinayeti bana 300 bin dolar karşılığında işletmek istediler!'
Cinayet hükümlüsü eski astsubay okulu öğrencisi Metin Doğan’ın mahkemedeki iddiaları: Zirve Yayınevi katliamı MHP İl Binası’nda planlandı. Emre Günaydın’ı orada tanıdım Bana yayınevindekilerini öldürmem için 300 bin dolar teklif ettiler
MALATYA’DAKİ Zirve Yayınevi katliamı duruşmasında daha önce mahkeme ve savcılığa birer mektup göndererek çarpıcı iddialarda bulunan Metin Doğan tanık olarak dinlendi. Başka bir cinayet suçundan cezaevinde yatan Doğan, katliam davasının bir numaralı sanığı Emre Günaydın ile Ülkü Ocakları’nda tanıştığını ileri sürerek katliamın Günaydın’dan önce kendisine yaptırılmak istendiğini söyledi. Doğan, şunları anlattı:
Ülkü Ocağı Başkanı çağırdı: Malatya Ülkü Ocağı Başkanı Burhan Coşkun beni MHP il binasına çağırdı. MHP İl Başkanı Mehmet Ekici, eski MHP milletvekili Namık Hakan Durhan ve kendisini tümgeneral olarak tanıtan daha önce görmediğim, 50-55 yaşlarında Hikmek Çelik ve Burhan Coşkun vardı.
Bu icraat sana yakışır: Ülkü Ocakları’nda daha önce Zirve Yayınevi’nde İncil dağıtılması, gençlerin kandırılması ile ilgili olarak konuşmalarımız geçiyordu. Bunu nasıl önleyebileceğimizi tartışıyorduk. Namık ile Burhan, Zirve Yayınevi’nin kalemini kırdıklarını söyledi. Bu icraatın da bana yakışacağını düşündüklerini söylediler.
İki genç al, onları öldür: Yanıma iki tane sağlam genç almamı ve yayınevini basmamızı, ama o gençlerin bizi bilmemesi gerektiğini söylediler. Ülkü Ocakları’ndan almamamı söylediler. Taştepe’den (mahalle) ayarlamamı söyledi. Bu işin gece olmayacağını, gündüz yapacağımızı, orda olanları öldüreceğimizi söylediler. Silah ile basacağımızı söylediler. Ben kendilerine bizim bastığımız zaman orda bizim kandırılmış veya istem dışı gelenlerden biri varsa ne yapacağımı sordum. Onları da öldüreceğimi söylediler. Öldürdükten sonra bu işin kendilerini dinlemem halinde yakalanmayacağımızı, dinlemediğimiz takdirde ise yakalanacağımızı ama kendilerinin 2 yıl içinde bizi içerden alacaklarını söylediler. Daha sonra o gençleri santral tepesine götüreceğimi ve orada o ikisini de öldüreceğimi söylediler.
Kabul etmek zorunda kaldım: Bana Zirve Yayınevi’nin telefon numarasını Namık verdi. Aradığımda yanlış hatırlamıyorsam Adnan isimli biri çıktı, kendisini tehdit ettim. Ben bu şeyleri korktuğum için kabul etmek zorunda kaldım. Bu olay için bana 300 bin dolar para teklif ettiler.
Cezaevine girdim: Aradan 1 veya 1,5 ay süre geçmeden Mersin’e gittim. Bir çatışmaya girdik. Abimi vurdular. Ben de abimi öldüreni öldürdüm ve cezaevine girdim. 2007 yılının Ocak ayında Kemal Sevim isimli Namık’ın hemşerisi bir gardiyan, Namık’ın benim yapacağım işin Emre Günaydın’ın tarafından yapılacağını ve benim susmamı söyledi. Emre’nin babasının yerini bilmediğim için hocamız olan Cemil Kızılaslan’a, Emre’nin adına mektup gönderdim. Emre’ye bu işi yapmaması gerektiğini söyledim. Ailem görüşüme gelmişti, Zirve Yayınevi’nin telefonunu ablama verdim, arayarak kendilerini uyarmasını söyledim. Daha sonra Elbistan’da ifade vermek üzere Savcılığa geldim. Bazı nedenlerden dolayı ifade vermekten vazgeçtim. Bunun nedeni de ailemin 30 kişi tarafından basılması ve tehdit edilmeleridir. Uzaktan akrabam olan ve 14 yıldır cezaevinde olan Abdullah Sülük’ün çiftliği kurşunlanmıştır. Bunun ifade vermemi engellemeye yönelik olduğunu düşünüyorum.
Dökümler istenebilir: Ben, ablam Sevim Doğan’a durumu bildirdiğimde bana aradığını, Necati isimli kişinin telefona çıktığını ve gerekeni söylediğini bana aktardı. Bu durumu savcılıkta bu şekilde anlattığını söylemişti. Ancak anlıyorum ki savcılıkta bunlara aykırı beyanda bulunmuş. Gerekirse bu görüşme telefon aracılığı ile oldu, dökümler istenebilir, tarihi de 15 Mart 2008 olabilir. Eniştem İbrahim Tunç’un, Burhan Coşkun ve Namık ile işbirlikçiliği olduğunu düşünüyordum ve bu konuda Adalet Bakanlığı’na 6 ay önce dilekçe vermiştim.
Tümgeneral Çelik’i tarif etti: Kibar bir insan
Metİn Doğan, Malatya MHP İl Binası’nda tanıştığını söyleyen kendisini tümgeneral olarak tanıtan Hikmet Çelik’in ayrıntılı tarifini şöyle yaptı: “Şivesi çok kibar bir insandır.” Tanık, kendisine teklif edilen iş karşılığı eski milletvekili Namık Hakan Durhan’dan 10 milyar TL aldığını da söyledi.
Mahkeme heyeti, aynı zamanda Hrant Dink davasının da avukatı olan Erdal Doğan’ın, tanığa Hrant Dink cinayetinin arkasındaki kişiler ile ilgili bilgisini açıklaması yönündeki sorusunu ise sanık avukatı Niyazi Tokmak’ın itirazı üzerine reddetti. Metin Doğan, daha önce mahkemeye gönderdiği mektupta Dink cinayetinin de kendisine teklif edildiğini ileri sürmüştü. Mahkeme, avukat ardal Doğan’ın her iki olayda da neden tetikçi olarak kendisinin bulunduğu sorusuna izin verdi. Doğan bu soruya cevap vermek istemediğini söyledi.
Akli dengem yerinde
Metİn Doğan, mahkeme heyetinin sorusu üzerine işlediği cinayetle ilgili davada “akıl hastalığı” için bir muayene edilmediğini, herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını söyledi.