Gazete Vatan Logo

ERDOĞAN’DAN MUHALEFETE: Gelin üzümü beraber yiyelim

SORUNU BERABER ÇÖZELİM: Bugüne kadar etnik ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız. Dinsel ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız. Bölgesel ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız. Ey muhalefet? Hepiniz, gelin, ne diyecekseniz, açık ve net söyleyin. Bu sorunlar var mı ülkemizde? Sorun alanları var mı ülkemizde? Bu sorun alanlarını biz siyasiler ortadan kaldırmayacak mıyız? Kaldıracağız. Peki ne güne duruyorsunuz. Daha gecikelim mi? Gelin bu sorun alanlarını beraber çözelim. Gelin üzümü beraber yiyelim ama derdiniz sizin bağcı dövmekse, benim milletim size bağcıyı dövdürmez.

KÜRT MESELESİ BENİM MESELEMDİR: Ülkenin bir meselesi varsa, Ak Parti’nin ona sırtını dönme seçeneği asla ve asla yok. Ülkemde kanayan bir yara varsa, AK Parti’nin onailgisiz kalma, alakasız kalma lüksü asla ve asla yok. Ülkemde yükselen bir talepvarsa, AK Parti’nin ona karşı kör, sağır, dilsiz olma ihtimali yok. Bu ülkenin batısı da, doğusu da, kuzeyi ve güneyi de AK Parti’ye umut bağlıyor. Türk kardeşimin meselesi benim meselemdir. Kürt kardeşimin meselesi benim meselemdir. Alevi kardeşimin, Azınlıkların meselesi, benim meselemdir. Bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı her bir kardeşimin meselesi benim meselemdir. İşte onun için ’milli birlik’diyoruz. İşte onun için’demokratik açılım’diyoruz. Sivas’ın batısına geçemeyenler bu meseleye bizim kadar samimi yaklaşamaz. Bugün Türkiye’de birlik siyasetinin, bütünlük siyasetinin yegane adresi AK Parti’dir. 30 yıldır bu ülkenin ne batısında, ne de doğusunda annelerin feryadı duyulmadı. Evladını yitirmiş annenin ne hissettiği anlaşılmadı. Ne diyor türkü: “Büyüttüm besledim asker eyledim, gitti de gelmedi canan buna ne çare...” İşte mesele bu yakarışın karşılığını bulmak.

ANNELER AYNI YASİN’İ OKUYOR: Doğudaki anne ile batıdaki anne, gencecik yavrularının başında aynı Fatiha’yı, aynı Yasin’i okuyorsa, aynı ağıdı yakıyorsa, cemaat aynı kıbleye yöneliyorsa, buna rağmen bu acılar yaşanıyorsa, burada çok ama çok ciddi bir yanlış vardır. Herkes, çözümü devletten bekliyorsa, herkes çözümü siyasetten bekliyorsa, buna gözünü yummak, buna duyarsız kalmak akıl karı mıdır? Böyle bir yaklaşım, demokrasiden başka, siyasetten başka, hukuktan başka kapıların açılmasına seyirci kalmak demek değil midir? Kimse Ak Parti’ye, Ak Parti iktidarına ’ülkeyi bölüyorsunuz’diyemez. Türkiye’yi asıl bölen sizsiniz, siz. Biz Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Romanıyla istisnasız bütün vatandaşlarımı aynı şekilde kucaklıyor ve seviyoruz. Ayırmak yok.

ÜST KİMLİĞİMİZ: Etnik kimlikler alt kimliktir, dedik. Bir de bizim üst kimliğimizvar. O da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığımızdır. Burada da birleşeceğiz. Ak Parti’li işte budur. Slogan atarak, iftira atarak, ağır ithamlarla süreci tahrik ederek açılımları baltalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Cenaze törenlerinden, stad tribünlerine kadar neler yaptıklarını görüyorsunuz değil mi? Futbolu dahi tahriklerine alet edecek kadar bu ülkenin kardeşliğinden haz etmiyorlar. Cenazelerimizde bizim slogan atılmaz. Bağırıp, çağrılmaz. Tekbir dahi getirilmez.

MHP REDDETTİ, CHP’DEN YAZIYLA DAVET İSTEYECEĞİM: Havuzda şu anda bir şeyler birikti. Bu kongreden sonra MHP kararını açıkladığı için, ret cevabı verdiği için, gerek yok. CHP yazılı cevap vermediği için ben bir yazılı davet isteyeceğim. Verirler veya vermezler. Vermeleri halinde gideceğim, konuşacağım. Konuştuktan sonra da ona göre yolumuza devam edeceğiz. Biz bu konuda bağcıyla uğraşmıyoruz bizim tek derdimiz barışın, özgürlüğün, kardeşliğin markası olan üzümü yemek.

‘Gazze’ye atılan fosfor bombalarını da konuşalım’

Gazze’de, İsrail saldırılarının başladığı andan itibaren, Türkiye olarak haklı bir tepki ortaya koyduk. Bütün dünya, gözlerinin önünde cereyan eden bu katliama karşı kör, sağır, dilsiz kesilirken, biz her platformda, cesaretle, kararlılıkla, mertçe, dürüstçe karşı çıktık. Bugün de Gazze halkının yaralarının sarılması için, Gazze’ye verilen sözlerin tutulması için takipçi olmaya devam ediyoruz. Nükleer silahlar konusunda da egemen ülkelerin herkese eşit mesafede olmasını istiyoruz. Dünya kamuoyunu her ülkeye eşit davranmaya, adil davranmaya davet ediyoruz. Elbette İran’ın nükleer programını tartışalım, tartışıyoruz, ancak gelin aynı şekilde, İsrail’in elindeki nükleer silahları da konuşalım, bunu da tartışalım. Gazze’ye atılan kimyasal silahları, fosfor bombalarını da konuşalım. Aksi takdirde kamu vicdanı yara alacaktır, adalet duygusu yıpranacaktır, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası örgütlere güven azalacaktır

Haberin Devamı