.
Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) hafta sonu Diyarbakır’da düzenlediği çalıştayın yankıları devam ediyor. Çalıştaya katılan aydınlar, tartışılan ‘Demokratik Özerk Kürdistan Modeli’ taslağıyla ilgili sadece beyin fırtınası yapıldığına dikkat çekerek, savcılığın başlattığı incelemeyi kınadı.
Sırrı Süreyya Önder / Yazar: “30 yıl da böyle bir dilin aslında olmadığı ve bu dilin felsefe dili olduğuna gelindi. 30 yıl 30 bin kayba neden oldu. Bu nedenle biraz aklı ve vicdanı irdeleyen yaklaşımlarla yaklaşmak gerek. Savcılığın yapacağı inceleme de konuşma iklimini enlleyicidir. Devreye girnmesi gereken savcılık değil hükümettir.”
Mehmet Altan / Yazar: “Demokrasilerde siyasi tartışmalar şiddet içermediği takdirde asla üzerinde yaptırım uygulanabilecek ceza nedenleri olamaz. Ortaya konulan talepler normaldir ve bu taleplerin bastırılmaya çalışılmasından ziyade demokratik kanallarda çözülmesi gerekir.”
Oral Çalışlar / Yazar: “Hazırlanan metni ben beğenmedim ama verilmek istenen mesajlarda ayrılıkçılık ya da bölünme isteği yoktu. Bahçeli ve Mehmet Ali Şahin’in çıkışlarını yaklaşan seçimlere bağlıyorum. Bahçeli MHP’nin oyları barajın altında olduğu için ‘Herkes ayağını denk alsın’ tarzı ile ne kadar kazanırım hesabı yapıyor.”
Altan Tan / Yazar: “DTK’nın böyle bir deklarasyonu yok. Medyada kongrede alınmış böyle bir karardan ya da bir deklarasyondan bahsediliyor. Kongrede 20’ye yakın tebliğ vardı, benim de bir tebliğim oldu. Bunlardan biri de bu tepki çeken tebliğdir. Bu tebliğ Demokratik Toplum Kongresi Platformu’nun aldığı, kabul ettiği bir karar ya da ortak teklif degildir. Tartışmak ayrı bir şey, altına imza atmak, karar haline getirmek, bir talep olarak sunmak ayrı bir şey.”
