Gazete Vatan Logo

DSP'li Vefik Alp hazır...

4 önceliğim var: Deprem plan, ulaşım ve gecekondu

İki dönem MHP’den bir dönem de DYP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Prof. Alp, 29 Mart’ta ise DSP adına yarışıyor. Prof. Alp, ”İstanbul’un hastasıyım. Projelerim hazır. Ben 50 yıl sonrasını yaşıyorum“ diyor...

Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, İstanbul’un en gedikli ve en fantastik projelerine sahip belediye başkan adaylarından. O, yerel seçimlerde girdiği her yarışı kaybetse de yılmıyor. Oldukça önemli bir mesleki kariyere sahip olan Alp, 1994’den bu yana İstanbul’a başkan olmak için yarışıyor. Pek çok kişi, Alp’in kariyerini ve projelerini onaylasa da, sonuç bir türlü sandığa yansımıyor.

1994’de MHP’den çıktığı siyaset yolculuğuna, 1999 seçimlerinde yine MHP’den, 2004’de ise DYP’den devam eden Alp’in 29 Mart öncesi son durağı DSP oldu. Parti içinde adaylığı görüş ayrılıklarına neden olan Alp, ”Son nefesime kadar adaylığım sürecek. 29 Mart’ta kazanamazsam 2014’de yine aday olacağım. Projelerimi mezara götürmek istemiyorum. Ben partiler üstü bir adayım“ diyor.

Topbaş’ın karnesinin zayıf olduğunu ve sınıfta kaldığını söyleyen Alp, seçildiği takdirde dört önceliğini deprem, master plan, ulaşım ve gecekondu olarak anlatıyor.

”Yılmadım, Yılmayacağım, Yarıştayım...” sloganıyla DSP’nin İstanbul adayı olarak seçime giren Alp’in ilginç tespit ve önerileri ise şöyle...

AKP, İzmir’i önerdi...

“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için AKP İl Başkanlığı’ndan adaylık teklifi geldi. İstanbullu’yum. Projelerim İstanbul için. İşimi, gücümü, kurulu düzenimi bırakıp İzmir’e gidemezdim. MHP’liler de bir ay boyunca kapımı çaldı. İstanbul adaylığı için ciddi çalışmalar yaptılar. MHP Genel Merkezi’yle ilgili bazı üzüntülerim olduğu için adaylığa sıcak bakmadım. MHP Genel Merkez binasını ben yaptım. Merhum Türkeş’in hayalini gerçekleştirdim. Koca anıt tesellim oldu. Uluslararası Mimarlık Akademisi tarafından Türkiye’nin en iyi binası seçildi. CHP’den ise hiç teklif almadım.

Ecevit’le de çalıştım

“DSP Lideri Sayın Sezer, İstanbul Büyükşehir adaylığı için bizzat teklif yaptı. Partiler üstü bir adayım.

Proje ve vizyon adamıyım. İstesem milletvekili olurdum. İstanbul’a aşığım. Bu kentin hastasıyım, delisiyim... Belediye başkanının siyasi rozeti olmaz. Sağ, sol kamplaşmaları ülkeye çok zarar verdi. Maalesef parti içindeki bazı arkadaşlar bunu anlamakta güçlük çekiyor. Beni ’Sağ partilerden, geldi. MHP’li’diye eleştirenler demokrasiyi özümsememiş kişiler. Unutmasınlar ki DSP-MHP koalisyonu döneminde merhum Ecevit’in başdanışmanıydım. Parti içi gerilimin sembolü olmak istemem. Benim derdim İstanbul. MHP’yle çalıştığım yıllardan onur duyuyorum. MHP düşman kurum değil.”

Topbaş gölgede kalıyor

“İstanbul’un fahri başkanı Erdoğan. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ikinci başkan. Kadir Topbaş ise göstermelik başkan. Kadir Bey’in arkasında Başbakan olmasa yüzde 1 oy alamaz. Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanlığı’na devam etmeliydi. İstanbul büyük vizyon ve projeler ister. Topbaş, Tayyip Bey’in altında çok ezildi. Kendisine söylenen her projeye inanıp imza atıyor. Çok nazik ve babacan ama bu işin ehli değil. Hazırlıklarını tamamladığı 3. Boğaz Köprüsü, 7 Tepeye 7 Tünel, 2 Tüp geçiş gibi ana ulaşım projelerinin İstanbul Ana İmar Planı’nda gözükmemesini izah edemedi.”

Kılıçdaroğlu olmaz...

“Kemal Kılıçdaroğlu, Komiser Kolombo gibi. Başladığı işi yarım bırakmıyor. Kılıçdaroğlu, siyasetçi. Belediye başkanlığı ise şehir plancılığı ve vizyon ister. Kemal Bey, doğru aday olsaydı, seçime girmezdim. Kimse beni bu yüzden eleştirmesin. Kılıçdaroğlu’nun yeri meclis. Yolsuzluk dosyalarını bulup çıkarsın. Şehirciliği bana bıraksın.”

Hayalimdeki İstanbul...

Son 15 yılda İstanbul’a 150 milyar dolar harcandı. Hesapsız, kitapsız gereksiz projelere gitti paralar. Har vurup harman savurdular. Bu yönetim anlayışını değiştireceğiz. Hayalimdeki İstanbul 1 milyon nüfuslu bir kent. Başkan olursam. Tarihi yarımadayı trafiğe kapatacağım.

Kapsül evler yapacağım

“TOKİ’nin bidon evlerini şehre sokmayacağım. Bu kadar zevksiz evler olur mu? Gecekonduların tamamı temizlenecek. Vatandaşımızı sokağa atmayacağım. Her gecekondu sahibi için süper prefabrik kapsül ev yapacağım. ’3 G’ adını verdiğim projeyi hayata geçireceğim. Güçlendir, gençleştir, güzelleştir. Projelerimden çok bahsetmek istemiyorum. Çalınmasından çekiniyorum. Seçilirsem neler yapacağımı göreceksiniz.”

Metrobüs tam fiyasko

“Metrobüs yerine monoray hayata geçmeliydi. Monoray projesi metrobüsün maliyetinden yüzde 25 daha fazlaya mal olacaktı. Ne var ki şeritler daralmayacak, trafik kilitlenmeyecekti. Metrobüs belli bir kesimi rahatlatırken, İstanbul’un ana ulaşım aksını kilitledi. Monoray üstten giden bir sistem. Tek kirişe oturan ve tek ray kullanıldığı için yollar daralmayacaktı. Çok söyledim dinlemediler. Gittiler metrobüs yaptılar.”

Deprem riski her geçen gün artıyor

“KÖRFEZ depremi saniyeler içinde 20 bin can aldı. Binlerce insanımız sakat kaldı. Depremin yaraları ise halen sarılamadı. Ancak 1999 depreminin ağır faturası dahi imar düzenini ’rant ve güç’e endeksleyenlere ders olmadı. İmar işlerinde eski hamam eski tas: Okuyoruz, ’bal tutan parmağını yalar’, ’alan memnun veren memnun’ sistemi İstanbul’da, Ankara’-da, İzmir’de aynen sürüyor. Ama ne yazık ki ülkemizin neredeyse tamamının deprem riski altında olduğu gerçeği hiç değişmedi. Dahası zaman aktıkça risk artıyor.

Masterplanlar, durum tespitleri, envanterler, raporlar, birkaç kamu yapısının güçlendirilmesi dışında elle tutulacak çalışma yok. Hepsi kağıt üstünde. Ne yazık ki altımız çürük, üstümüz de!

Masterplan, Zeytinburnu’nda durum tespiti, Marmara tabanının incelenmesi, birkaç kamu yapısının güçlendirilmesi dışında elle tutulacak bir çalışma yok. En son belediye ’Depreme karşı zemindeki boşlukları suyla dolduracağız’ diye evlere şenlik bir proje sundu. Herhalde bu da zor olacak çünkü su sıkıntısı başladı. ”

Muhtemel deprem 60 bin binayı yıkar!

Prof. Alp’in Japonlarla birlikte hazırladığı muhtemel Marmara deprem senaryosu ise şöyle:

60 bin ağır hasarlı bina, 115 bin orta hasarlı bina, 250 bin hafif hasarlı bina, 600 bin evsiz aile, 100 bin ölü, 450 bin hafif yaralı, 135 bin ağır yaralı, 100 milyar dolar toplam maddi kayıp.

Haberin Devamı