Gazete Vatan Logo
Gündem'Darbe mi, Allah göstermesin!'

'Darbe mi, Allah göstermesin!'

Genelkurmay Başkanlığı’na atanan Orgeneral Işık Koşaner, Genelkurmay İkinci Başkanı olduğu 2006 yılında ilk kez röportaj vermiş ve görüşlerini açıklamıştı

Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin’e “adının verilmemesi” şartıyla konuşan Orgeneral Koşaner, o söyleşideki sözleri, bir süre önce Osman Baydemir’in, hakkında inceleme başlatılmasına da yol açan bayrak açıklaması ve tartışmaları o yıllarda öngördüğünü de ortaya koyuyor. “Sorun artık terör sorunu olmaktan çıktı” diyen Org. Koşaner, “Yarın belediyelerin kapısına Türk bayrağının yanına belki de yerine başka bayrak asacaklar” değerlendirmesi yapmıştı. Org. Koşaner, askerin, demokratik sistem içinde kendi konusuyla ilgili konuştuğunu ve görüşlerini yasal zeminde hükümete ilettiğini kaydederken, darbe karşıtı olduğunu da ifade etmişti. Org. Koşener’in o söyleşide ifade ettiği görüşleri özetle şöyle:

TEMEL İLKELER: Yasalarımız cumhurbaşkanı seçilecek kişinin, ya da eşinin nasıl giyinmesi gerektiğini söylemiyor. Kılık kıyafet resepsiyonlarda bir rahatsızlık yaratırsa, resepsiyona katılmazsınız olur biter. Asıl önemlisi, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak kişinin Cumhuriyet’in temel ilkelerini, Anayasa’nın temel ilkelerini koruma konusunda ne yapacağıdır. Örneğin cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi’ni işletme yetkisine sahip. Anayasa’nın değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif edilemeyecek ilk üç maddesi var. Bu bozulmadığı, temel ilkelere sahip çıkıldığı sürece sorun çıkmaz.

DARBE KAYGISI: Tabii, bazı uygulamalar toplumun çoğu kesimi gibi bizi de rahatsız ediyor. Örneğin, imam-hatip mezunlarını sistemde ayrıcalıklı hale getirme girişimleri devam ediyor. Katsayı olarak denendi, şimdi de bu açık lise şeklinde deneniyor. Adeta bir fırsat kollanıyor. Bunları duydukça üzüntüden içimizin yağı eriyor. Ancak demokratik sistem içinde kendi konumuzla ilgili konuşuyor, görüşlerimizi yasal zeminlerde hükümete iletiyoruz. Başka türlü bir müdahale olmaz. Allah göstermesin (önündeki sehpaya eğilip, eliyle tahtaya vurdu) hiçbir şeye faydası olmuyor.

TERÖRLE MÜCADELE: Irak’taki gelişmeler ABD’nin de istemediği şekilde gidiyor. Seçimlerin sonunda Şiilerin kontrolünde, Kürtlerin ve Sünnilerin katılacağı bir koalisyonun kurulması isteniyor. Kürtlerin katılmayacağı bir koalisyonun, Irak’ın parçalanması ile sonuçlanacağı endişesi var. Hoşlansak da, hoşlanmasak da, orada birlikte yaşamak zorunda olduğumuz bir gerçekle karşı karşıyayız. Kürtlerin kontrolündeki bölgede ABD’den ve oradaki Kürt yönetiminden PKK’ya karşı istediğimiz desteği alamıyoruz. İstihbarat desteği alıyoruz ama, operasyon yapamadıktan sonra tek başına istihbaratın fazla bir yararı olmuyor.

KÜRT SORUNU: Tabii adına ister Kürt sorunu, isterseniz başka şey deyin, sorun artık terör sorunu olmaktan çıktı. İstendiği zaman rahatsızlık vererek, varlığını hissettirmek amacıyla hep el altında tutulacak olsa da, terör ikinci planda önem taşıyor. Sorun artık Kürt ayrılıkçılığı, bölücülük, yani siyasi. Bölücü hareketin taleplerini dile getirmesi için artık teröre fazla ihtiyacı yok.

BAYRAK ÖNGÖRÜSÜ: Düşünce ve ifade özgürlüğünü kötüye kullanıyorlar. DTP’nin yetkilileri çıkıyor, terör eylemlerini övüyorlar, ses çıkmıyor. Polis, Öcalan posterleriyle gösteri yapanlara batıda başka, doğuda başka davranıyor; batıda müdahale ediyor, doğuda etmiyor. Bu acaba bir talimatla mı yapılıyor? Soruyoruz, ses çıkmıyor. Yarın belediyelerin kapısına Türk bayrağının yanına, belki de yerine başka bayrak asacaklar, o zaman da ses çıkmayacak.

Haberin Devamı