Gazete Vatan Logo

‘Başkanlığa karşı çıkan ittifakta millet yok’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık sistemini istemeyenleri “Terör örgütü, Pensilvanya, halka bidon kafalı diyenler, Ermeni diasporası ve bunlarla aynı çizgideki muhalefet partileri” diye sıraladı “Bu ittifakta tek bir şey yok. Millet yok” dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Genel Kurulu’nda başkanlık sistemi talebini yineledi. Her fırsatta şoförlerle bir araya geldiğini söyleyen Erdoğan, “Milletimizin dertlerini sıkıntılarını en iyi şoförlerimiz bilir. Türkiye’nin gerçek halini durumunu en iyi tuzu kurular değil, şoförler bilir” dedi.

‘Tek rakibim hızlı tren’

“Şoför arkadaşlarımızın sevdiği, bizlerin tehlikeli bulduğu bir söz var ‘Tek rakibim Türk Hava Yolları’ diye. Bu sözün, artık tek rakibim Türk Hava Yolları ve hızlı tren şeklinde olması gerekir” diyen Erdoğan, sözü eski CHP milletvekili Şahin Mengü’nün CNN Türk’te sunuculuk yapan kızı Nevşin Mengü’ye getirdi:

Nevşin Mengü’ye tepki

“Bizim burada otobüsçü kardeşlerimle buluşmamızı duymuş ve içine de sindirememiş. Benim sizlerle buluşmamın olduğu program duyumunu almış, kendince başkanlık sistemiyle otobüsçülerle dalga geçiyor. Hatta daha da ileri gidip, muhtar, taksici, otobüsçü, kutsal üçlü diyerek adeta kin kusuyor. Tahkir ettiği kim? Bizzati milletin kendisi. Muhtar demek milletten icazetli demektir. Sandık yani demokrasi demektir. Bunların sandığa millete demokrasiye inançları saygıları işte bu kadar. Taksici, otobüsçü kim? Bu milletin alın teriyle helalinden evlerine ekmek götüren asil evlatları.”

Haberin Devamı

‘Bunlar enayi mi’

“Şoför kardeşimin desteğinden hareketle başkanlık sistemini küçümsüyor. Böyle yaparak kendi küçüklüğünü ortaya koyuyor, bunun farkında değil. Karşı çıktığı başkanlık sistemini kim istemiyor diye bakıyoruz, gördüklerimiz şunlar. Terör örgütü istemiyor, Pensilvanya istemiyor, halka bidon kafalı diyenler istemiyor, ermeni diasporası istemiyor, bir de bunlarla aynı çizgiye gelmekten zül duymayan muhalefet partileri başkanlık sistemini istemiyor. Bu ittifakta tek bir şey yok. Burada millet yok. Şimdi Kasım ayında Antalya’da G20 zirvesini yapacağız. Dünyanın en ileri 20 ülkesinin bir araya geldiği bir zirve. Buradaki ülkelerin yarıdan fazlası başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Başkanlık sistemi ülkeleri geri götüren sistem olsa, affedersiniz bunlar enayi mi ya?”

Haberin Devamı

‘Eşcinsel aday göstermiyoruz’
“Bir başkası çıkmış, ‘Cumhurbaşkanı nereye çağırılsa gidiyor, evde gazoz mu açacaksınız, evde yufka mı açacaksın, çağırın gelir’ diyor. Evet, ben milletimin çağırdığı her yere bugüne kadar gittim, bundan sonra da giderim. Bu benim için ayıp değil, şereflerin en büyüğüdür. Doğu’da, Güneydoğu’da Kürt kardeşimin duygularını istismar edip, İstanbul’da beyaz Türklerle kadeh tokuşturmuyorum böyle derdim de yok. Diyarbakır’da müftü aday, Eskişehir’de eşcinsel aday biz göstermiyoruz.”
Mengü ne yazmıştı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepki gösterdiği sunuc Nevşin Mengü, içlerinde Otobüsçüler Federasyonu Genel Kurulu’nun da yer aldığı Erdoğan’ın bir haftalık programını Twitter hesabından paylaşmış, kendisine gelen yanıtlara cevaben, “Otobüsçüler ve başkanlık sistemi, bu ikisi birbirinden ayrılamaz. Bir direksiyona iki şoför olur mu mesela onun gibi. Muhtar, taksici, otobüs şoförü; holy trinity!”yazmıştı.
‘Hükümetler züğürt kaldı’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Nevşehir’de de halka hitap etti. Erdoğan, “Kasayı doldurmakla olur milliyetçilik... Kafatasçılıkla olmaz. Dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz. Kasım ayında dünyanın en büyük ülkelerini Antalya’da topluyoruz. Bizden önce hükümetler züğürt kaldılar. Başbakan koltuğuma oturdum önüme işçinin memurun alacağını koydular. 15 katrilyon. Dedim ki ‘ilk işimiz bu parayı ödemek olacak.’ Bu parayı ödedik” diye konuştu.
DIŞ BASINDA ELEŞTİRİLER
New York Times yanıt verdi
ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’ın internet sitesinde “Türkiye’nin liderine göre New York’tan yapılan eleştiri yayımlanmaya uygun değil” başlığıyla çıkan makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Türk basınına hem de yurt dışındaki yayın organlarına yaptığı eleştirilere değinildi. “Hali hazırda başbakanlık ofisinden yeni cumhurbaşkanlığı sarayına taşınan Erdoğan, bu hafta da yeni ve resmi olmayan bir rol üstlenmiş gibi görünüyor: Türkiye’nin baş basın eleştirmeni” ifadesiyle başlayan Robert Mackey imzalı makalede, Erdoğan’ın Gazze’deki İsrail saldırısında 16 gazetecinin ölümüne sessiz kaldıkları eleştirisine de, bu haberlerin geçmişte NYT yazarları tarafından yazılıp kınandığı hatırlatılarak yanıt verildi.
Times gazetesi Mercedes’i yazdı
Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e tahsis edilen Mercedes marka otomobilin yarattığı tartışma, Times gazetesinde de “Erdoğan din adamın Mercedes ile cezbediyor” başlığıyla yer aldı. Haberde ‘vergilerle alınan 240 bin İngiliz sterlinlik (yaklaşık 1 milyon TL) otomobilin, seçime günler kala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı girdaba çekebileceği’ yorumu yapıldı. Gazete, “Erdoğan’ın savurganlığı uzun süredir tartışılıyor. Geçen yıl, [Paris’te bulunan ve günümüzde müze olarak kullanılan] Versailles Sarayı’nın 4 katı olan ve 390 milyon Sterlin (1,5 milyar TL) vergiye malolan bin 150 odalı bir saray yaptırıp taşındı” denildi.
FT: Davutoğlu devin gölgesinde
Financial Times gazetesinin İstanbul muhabiri Daniel Dombey, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun seçim kampanyasından izlenimlerini aktardı. Dombey yazısında, kendi hakkıyla seçilmek isteyen Ahmet Davutoğlu’nun ‘Türk siyasetini 10 yıldan fazla süredir domine eden karizmatik devin gölgesi altında kaldığı’ yorumunu yaptı. Financial Times’daki yazıda, “Davutoğlu kalabalığı ateşlemeye çalışıyor, ama pek iyi gittiği söylenemez. En büyük tezahüratı, kendisini şu anki görevine getiren adamın - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın - ismini telaffuz ettiğinde alıyor” ifadeleri de yer aldı.

Haberin Devamı