Gazete Vatan Logo

Atatürk neden öldü? Atatürk’ün hastalığı siroz nedir, siroz hastalığı neden olur, belirtileri nelerdir?

Atatürk neden öldü, Atatürk hastalığı neydi? Soruları günün anlamı nedeniyle en çok sorgulanan sorulardan oldu. 10 Kasım Atatürk’ü sonsuzluğa uğurladığımız günün üzerinden 83. yıl geçti. Ulusal yas günümüzde vatandaşlar arama motorlarına yönelerek Atatürk’ün hastalığı sirozu araştırmaya başladı. Peki, Siroz hastalığı nedir, siroz hastalığı neden olur, belirtileri nelerdir?

Atatürk neden öldü? Atatürk’ün hastalığı siroz nedir, siroz hastalığı neden olur, belirtileri nelerdir?

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hastalığı Atatürk’ün ölüm yıldönümünde yeniden gündeme geldi. Atatürk'ün hastalığı vatandaşlar tarafından en çok merak edilen konu oldu. Büyük bir yasla Gazi Mustafa Kemal Atatürk saygıyla anılıyor. Peki, Atatürk’ün hastalığı siroz nedir, siroz hastalığı neden olur, belirtileri nelerdir? Atatürk neden öldü?

ATATÜRK NEDEN ÖLDÜ?

Mustafa Kemal Atatürk, 1938 başlarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar meydana geliyor ve burun kanamaları güçlükle önleniyordu. Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü'ndeki karıncalardan meydana geldiği öne sürüldü ve köşk ilaçlamaya alındı. Atatürk de özel bir kür tedavisi için Yalova Termal'e gönderildi.

Termal Otel'de, 22 Ocak 1938 günü Atatürk'ü muayene eden Dr. Nihat Reşat Belger, karaciğer rahatsızlığından kuşkulandı ve Atatürk'e siroz teşhisi koydu. Doktor Belger'in mutlak surette perhiz yapmasını tavsiye ettiği Atatürk, Termal Otel'deki tedavisine bir süre daha devam etti, ancak doktorların bütün itirazlarına rağmen 1 Şubat 1938'de tedaviyi yarıda bırakarak Bursa'ya hareket etti.

Haberin Devamı

FRANSA'DAN DOKTOR GETİRTİLMESİ

Atatürk'ün sağlık durumunun ciddiyet göstermesi hükûmeti de telaşlandırdı ve Başbakan Celâl Bayar, Avrupa'dan iki hekim getirilmesini önerdi. Atatürk o günlerdeki Hatay Sorunu yüzünden hastalığının dışarıda duyulmasının iyi olmayacağını düşündüğünü belirterek bunu reddetti ancak Türk doktorların kapsamlı bir muayene yapmasını kabul etti. 6 Mart 1938 günü beş doktor Çankaya Köşkü'nde Atatürk'e bir konsültasyon yaptılar ve siroz hastalığı teşhisini yinelediler.

Atatürk'ün kesinlikle yoğun çalışma temposunu düşürmesini istediler. Atatürk bu önerilere olumlu yanıt verdi. Bu muayeneden bir süre sonra Başbakan Celâl Bayar'ın tavsiyesi üzerine Paris Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Noel Fiessinger Ankara'ya davet edildi. Noel Fiessinger Atatürk'ü muayene etti ve diğer doktorların teşhis ve tavsiyeleriyle örtüşen bir tanı-tedavi ortaya koydu. İlk teşhisten sonra Fissinger Atatürk'e "Efendim, büyük savaşlar kazanmış olabilirsiniz ancak bu olayda vaka sizsiniz ve ben de sizin komutanınızım, lütfen bu hususu unutmayınız" telkininde bulunmuştu.

Haberin Devamı

Fransız doktorun sözleri, tavsiyeleri ve tavırlarından memnun kalan Atatürk doktorun tavsiyelerini ciddi şekilde uygulamıştır.

Hastalık giderek ilerliyordu ve Atatürk'ün karnında yeniden su toplanmıştı. Ekim ayında yeniden su alma işlemi yapıldı. İşlemin ardından 16 Ekim 1938 günü öğleden sonra Atatürk ağır bir komaya girdi. Hükûmet, ulusu Atatürk'ün sağlık durumundan haberdar etmek amacıyla 17 Ekim 1938'den itibaren Anadolu Ajansı aracılığı ile resmi tebliğler yayınlamaya başladı. Atatürk girdiği komadan 21 Ekim günü çıktı.

Çok istemesine rağmen sağlık durumu elvermediği için 29 Ekim 1938 günü Ankara'da cumhuriyetin on beşinci yıldönümü kutlamalarına katılamadı. Bayram nedeniyle Ankara'da düzenlenen törenlerde Türk Ordusu'na hitaben yazdığı bayram konuşmasını Başbakan Celâl Bayar okudu. 29 Ekim akşamı Ankara'dan dönen Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri Dolmabahçe Sarayı önünden geçerken sevgi gösterilerinde bulundular. Atatürk'ün TBMM beşinci dönem dördüncü yasama yılını açış konuşmasını da 1 Kasım 1938'de Başbakan Celâl Bayar okudu.

Haberin Devamı

9 Kasım günü ve gecesi bu ağır koma devam etti. Atatürk, 10 Kasım 1938 Perşembe sabahı saat 9'u 5 geçe, İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda vefat etti.

SİROZ HASTALIĞI NEDİR?

Kronik karaciğer hastalığı olarak da adlandırılan siroz, karaciğerde ileri derecede hasar oluşumuna verilen isimdir. Çeşitli hastalıklar nedeniyle, bazense bilinmeyen sebeplerden dolayı karaciğerde farklı düzeylerde hasar meydana gelebilir. Bunun sonucunda karaciğerin yapısal fonksiyonlarında çeşitli bozulmalar oluşur ve normal işlevlerini yerine getirememeye başlar. Bu durum, siroz sürecinin başlangıcıdır. Süreç ilerledikçe işlevine devam eden karaciğer hücrelerinin azalması sonucunda karaciğer giderek sertleşmeye ve küçülmeye başlar. Sertleşen dokulara kanın akışı zorlaşır ve kanın dokuya ulaşamaması sebebiyle yeni damar yolları oluşur. Tüm bu olaylar karaciğeri daha da olumsuz etkileyerek siroz tablosunu ağırlaştırır. Sonuç olarak karaciğer fonksiyonunu yerine getirememeye başlar ve karaciğer yetmezliği ortaya çıkar.

Haberin Devamı

SİROZ NEDEN OLUR, BELİRTİLERİ NELERDİR?

Siroz hastalığı, erken dönemde genellikle belirti vermez. Fakat hastalığın derecesi ilerledikçe ve karaciğerde oluşan harabiyet düzeyi arttıkça görülen belirtilerde ve bu belirtilerin şiddetinde artış gözlenir. En sık görülen siroz belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

İştah ve kilo kaybı

Bulantı ve kusma

Sürekli halsizlik hissi

Bacaklarda şişme - ödem oluşumu

Karında asit birikimi nedeniyle şişme

Kas kaybı

Kansızlık

Kaşıntı

Sarılık

Kanın pıhtılaşmaması

Kadınlarda adet düzensizliği

Ciltte morarma ve kanamalar

Sinirlilik hali

Kabızlık ve gaz sorunu

Midede ağırlık hissi