TUSAŞ'a alçak saldırıda yeni gelişme! Kroki ve yerleşim planı internet sitesinde yayınlandı
28 Haziran 1973’te Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kurulan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) vardı bu kez PKK’lı hainlerin hedefinde. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, TUSAŞ’a yönelik saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin kimliklerine ilişkin açıklama yaptı. Öte yandan yürütülen soruşturma kapsamında yeni detaylar da ortaya çıktı.

Yerlikaya önce erkek teröristin, terör örgütü PKK üyesi “Rojger” kod adlı Ali Örek olduğunun tespit edildiğini duyurdu. Yerlikaya daha sonra kadın teröristin yine PKK terör örgütüne mensup Mine Sevjin Alçiçek olduğunu bildirdi. Terörist Alçiçek’in, 2014 yılında HDP Hakkari Merkez İlçe Eş Başkanı olduğu ortaya çıktı. Teröristlerin Suriye’den geldiği belirtiliyor.

YERLEŞİM PLANI YAYIMLANMIŞ
TUSAŞ’a yönelik terör eylemine ilişkin soruşturma sürerken, saldırının gerçekleştiği G1 kapısına yakın tesisler olan insan kaynakları ve akademi departmanlarının bulunduğu binanın kroki ve yerleşim planının, bu binaların proje ekibinde yer alan bir mimarın internet sitesinde yayımlandığı ortaya çıktı.Yine TUSAŞ yerleşkesinin yapımında yer alan başka bir mimarlık şirketinin sitesinde de söz konusu tesislerin görselleri yayımlandı. Milli güvenlik açısından kritik role sahip TUSAŞ’a ait kroki ve görüntülerin yayımlanması soru işaretlerine neden oldu.

'BU TÜR SALDIRILARA BOYUN EĞECEK DEĞİLİZ'
TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, "Biz bu tür saldırılarla herhangi bir yıldırma politikasına boyun eğecek değiliz. Bunu da tüm arkadaşlarımız bu sabah mesai başı yaparak gösterdi, göstermeye devam edeceğiz. Tüm arkadaşlarımız işlerinin başında. TUSAŞ'ın tamamı işbaşında. Testlerimiz devam ediyor, durmadan devam edeceğiz" dedi.

NEDEN TUSAŞ HEDEF ALINDI
Hürriyet'ten Fulya Soybaş bugünkü köşesinden TUSAŞ'ın neden hedef alındığı anlattı. İşte o yazı...
15 binden fazla çalışanı olan TUSAŞ’ın yüzde 54.49’u Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, yüzde 45.45’i Savunma Sanayii Başkanlığı, yüzde 0.06 hissesi de Türk Hava Kurumu’na ait.

2004’te yurtdışından tank ve İHA alım planlarının durdurulması, TSK’nın ihtiyaçlarının milli ve yerli kaynaklarla karşılanmasına karar verilmesinin ardından, savunma sanayisinde yerlileşme de büyük ivme kazandı ve TUSAŞ, Türkiye’nin başlıca savunma ihracatçılarından biri konumuna geldi. Türkiye İhracatçılar Meclisi rakamlarına göre TUSAŞ, bu yıl savunma ve havacılık kategorisinde “en çok ihracat yapan bin firma” arasında 27’nci sırada.

Şirketin koordinasyonunda üretilen T129 ATAK Taarruz Helikopteri, T70 Genel Maksat Helikopteri, ANKA ve AKSUNGUR -İHA- insansız hava araçları ve GÖKTÜRK uyduları Türkiye’nin terörle mücadelede kullandığı etkili silahlardan. Türkiye’de halen 83 adet ATAK Helikopteri aktif kullanımda. Nijerya ve Filipinler’e de ihraç ediliyor. Ayrıca HÜRKUŞ Temel Eğitim Uçağı, HÜRJET Eğitim-Hafif Taarruz Uçağı, GÖKBEY Genel Maksat Helikopteri de yakında envantere girecek. İnsansız savaş uçağı ANKA III’ün testleri de sürüyor.

‘KAAN’ BURADA GELİŞTİRİLDİ
TUSAŞ’ın önemli projelerinden biri de yapım süreci devam eden ve ilk uçuşunu 21 Şubat 2024’te yapan, Milli Muharip Uçağı KAAN. Türk Hava Kuvvetleri envanterine 2028 yılında katılması beklenen KAAN’ın Türkiye’yi, dünyada F-35 tarzı5. nesil uçak üretebilen az sayıdaki ülke arasına sokması hedefleniyor.
TÜRKİYE’NİN BAĞIMLILIĞI DEVAM ETSİN İSTENİYOR
Emekli Kurmay Albay, Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi ve ASAM Başkanı Dr. Eray Güçlüer, Batılı güçlerin, Türkiye’nin savunma sanayisini dışa bağımlı tutarak, silah dengesizliğinden elde ettiği güçle, siyasi taleplerinin kabul görmesini ve böylece de Türkiye üzerindeki milli çıkarlarını gerçekleştirme niyetinde olduklarını söylüyor. Diyor ki: “Dolayısıyla TUSAŞ’tan rahatsızlar. Zira TUSAŞ bağımlılıktan kurtulmamız ve kendi milli çıkarlarımızı, milli politikalarımız üzerinden yürütmemizin önünü açan önemli bir tesis. Ve görüyoruz ki hainler TUSAŞ’a zarar verebilecek kapasite silah ve teçhizatla geldi.

Bu da gösteriyor ki sadece saldırıp, kaçmak ya da çatışma çıkarmak için değil kritik önemdeki bazı noktaları yok etme emri ile oradaydılar. Şükür bertaraf edildi, başaramadılar. KAAN gibi, milli uçak motorunun yakında tamamlanacak olması gibi neredeyse bitme çizgisine varan projelerimiz varken böyle bir saldırı... Zamanlaması çok manidar! Açık ki bu alçaklar, bu projeleri önlemek istedi.”

EĞİTİM VE İSTİHBARAT DIŞ AKILDAN
Peki PKK gibi bir örgütün Türkiye içinde böylesi bir eylem yapma kapasitesi var mı? “Dışarıdan bir destek olmazsa, hayır, neredeyse hiç yok” yanıtını veriyor Dr. Güçlüer, şöyle devam ediyor: “Kim veriyor bu aklı onlara dersen de TUSAŞ’ta geliştirilen sistemlerin sadece kendi ülkelerinde üretilmesi ve satılmasını isteyenler ile onların istihbarat servisleri... Dışarıdan devşirdikleri alçakları eğitip, teçhizatlandırılıp, ellerine keşif bilgilerini verip, Türkiye’ye sızdırıyorlar. Yoksa bu iki PKK’lı teröristin kafası buna basmaz. Belli ki dış aklın desteği ile eğitilmişler. Türkiye terör örgütlerinden çok o örgütlerin arkasında emperyalist güçlerle mücadele etmekte.”

ÖNCEDEN PLANLANMIŞ
“Bir önemli nokta da saldırının Türkiye’nin BRICS toplantısına katıldığı gün olması. İlk defa NATO üyesi bir ülke, Rusya ve Çin’in başı çektiği jeopolitik bir organizasyona katılıyor. BRICS, batıda ABD, NATO ve Avrupa Birliği’ne alternatif süreç olarak görülüyor. Dolayısı ile emperyalist güçlerin ‘Doğu ile yakınlaş-MA’ özelinde verdiği alçak, emperyalist bir mesaj olabilir mi bu? Pekâlâ, olabilir. Zira böyle bir eylemin yapılabilmesi için karar alınması, plan- keşif- hazırlık yapılması ve eylemin devreye konulması uzun zaman alır. Belli ki bu çok önceden planlanmış (en az birkaç aylık) bir eylemdir.”

PKK GİBİ ÇAPULCU SÜRÜSÜNÜN AKLINI AŞAN BİR EYLEM BU
Terör ve Güvenlik Uzmanı, Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ da TUSAŞ’ın sadece Türkiye değil dünyada havacılık sektörünün kalbi olduğunun altını çiziyor ve ekliyor: “ABD’nin gelir kapısı savunma sanayisidir. Türkiye, TUSAŞ’la yerli ve milli savunma sanayisini hem üretip hem de ihraç ederek bu anlamda ABD’ye darbe vuran şirketlerin başında. Saldırı ile savunma sanayimizin hedeflendiği açıktır ancak ‘bir taşla çok kuş vurma’ çabası da var. Saldırının zamanlaması düşünülünce hemen akla BRICS toplantısı geliyor. Toplantının olduğu gün böyle bir saldırı gerçekleşmiş olması bence tesadüf değil. ‘Avrupa Birliği güdümünden çıkma!’, ‘Yüzün batıya dönük olsun’ mesajları veriliyordu zaten.

ZAMANLAMASI PEK ÇOK AÇIDAN MANİDAR“Yanı sıra yeni siyasi sürece paralel olarak gerçekleşti saldırı. Zamanlaması pek çok açıdan manidar! Dolayısıyla bu eylemin mutfak çalışmasının MOSSAD ve CIA tarafından yapıldığı gibi bir okuma pek yanlış olmaz. Bu tür saldırılar hele de büyükşehirlerde ise çok ciddi istihbarat, planlama, deneyim ve de planlamanın kusursuz işlemesi için eğitim ister. PKK gibi çapulcu sürüsünün bunu yaptığına inanmıyorum zira örgütün boyunu, cürmünü, aklını aşan eylemler bunlar.”