Safran kadar pahalı: Osmanlı saraylarında en çok o vardı! Mide ve hazımsızlığa birebir! Padişahlar her gün bir tutam tüketiyordu
Osmanlı döneminde kullanılan baharat ve bitkilerin faydaları ve şifası saymakla bitmez. Padişah sofralarında yer alan bitkilerden olan kakulenin kokusu, etkisi direkt mideye yansıyor!

Anti-inflamatuar içeriği vardır kakulenin. Ağız kokusunu giderdiği gibi hıçkırığı da anında keser. Şişkinlik, kabızlık ve gaz sorununa etki eder. Stres ve kaygı gibi durumlara karşı kullanılabilir.

Safran kadar pahalı olan kakule, Güney Asya'da yetişir. Bu yüzden nadir bulunan bitkilerin başında gelir. Ancak Osmanlı döneminde yemek kültürü neredeyse kakuleden oluşur.

Padişahlar kakuleyi karabiber ve karanfil ile karıştırarak yiyordu. Ferahlatıcı etkisi nedeniyle oldukça sık kullanılan bir tat oldu. Kuvvetli ve keskin bir tadı olmasından dolayı yemeklerin kokusunu ve tadını bastırdığı düşünülür. Ancak Türk kahvesi gibi lezzetlerin tadını bozmaz, aroma verir.

Tıbbın da gözdesi konumunda olan kakule, mide için birebir. Mide ağrısı, sindirim sorunları, gaz ve hazımsızlığa karşı mideyi rahatlatan bir yapısı vardır. Bir tutamı mide bulantısını kesebilir.

KAKULE NASIL TÜKETİLİR?
Kakule en çok içeceklerde, çay ya da kahve aromasını desteklemek için kullanılıyor. Eğer çay olarak kullanılmak istenirse kakule taneleri demlenebilir, bal ve limonla tatlandırılarak tüketilebilir.