Obezite, parkinson, diyabet, ve kansere neden oluyor! Canan Karatay uyardı
Yüksek şeker oranı ile özellikle diyabet hastalarına zarar veriyor. Şeker hastalığı, obezite, alzaymır, depresyon, parkinson ve kanser hastalıklarına yol açıyor. Tavsiyeleri ile gündemden düşmeyen Prof. Dr. Canan Karatay bu kez çok sevilen yaz meyveleri hakkında uyarılarda bulundu. İşte sağlıklı diye yenen o besinlerin tehlikeleri...

CNN Türk'ün haberine göre; şekersiz kaynatılan vişne suyunun faydalarına dikkat çeken Karatay, ara öğünler için ise tehlikeli dedi. Yaz aylarında dikkat edilmesi gereken bir başka meyve olarak ise listede nektarin var. Nektarinin genetiğiyle oynandığını belirten Karatay, nektarin yerine şeftali tüketmenin daha sağlıklı olduğunu belirtti.

Aynı zamanda kayısının şeker oranının çok yüksek olması sebebi ile önermeyen Karatay, zerdaliyi kayısıya alternatif olarak gösterdi.

Canan Karatay tarafından önerilen yaz meyveleri ise daha koyu renkli böğürtlen ve mürdüm eriği gibi meyveler.

İçerdikleri flavonoidler sayesinde daha sağlıklı olduklarını belirttiği koyu renkli meyveleri tavsiye eden Canan Karatay şeker hastalarının meyve tüketiminde dikkatli olmasını önerdi.

DİYABET (ŞEKER HASTALIĞI) BELİRTİLERİ NELERDİR?
Diyabet (Şeker Hastalığı) belirtileri başlangıcında çok hafiftir veya yoktur. Bu durum özellikle Tip 2 şeker hastalığı için söz konusudur.

Bazı insanlar şeker hastalığına bağlı vücutta hasar oluştuğu zaman, buna bağlı sorunlar görülünceye kadar bu hastalığın farkında olmazlar.

Şeker hastalığında erken belirtilerin önemli bir kısmı yükselmiş olan glikoz yani şekerden kaynaklanır.

Tip 1 şeker hastalığı, yani insüline bağlı diyabet olarak adlandırdığımız durum birkaç gün veya birkaç hafta içinde ortaya çıkar ve belirtiler hemen görülür. Bu tip diyabette aşırı yükselmiş şekere bağlı görülen belirtiler daha şiddetlidir.


Gebelikte şeker tespiti için yapılan şeker yüklemesi yöntemini eleştiren Karatay, "Şimdi gebelere şeker yüklemesi yapıyorlar. Karaciğer yağlanmasına, alzaymıra, obeziteye neden oluyor. Bu yasaklanmalıdır. Zavallı kadınlara bu yüklenir mi? Şeker hastalığı tespitinin başka yolları var" diye konuştu.

Karatay, üç beyazın neden olduğu hastalıkların genetik değil, tamamen önlenebilen hastalıklar olduğunu vurgulayarak, bu tür hastalıkların son 20-30 yıl içinde mantar gibi arttığını söyledi.

Ekmeğin de en tatlı zehir olduğunu, beyni uyuşturduğunu, vücuttaki trigliseriti yükselttiğini, sık sık acıktırdığını belirten Karatay, rafine unlarda aminopeptin şekeri bulunduğunu, insan metobolizmasında bunu hazmedecek enzim olmadığını ifade etti. Karatay, "Ekmek kutsal değil mi, yemeyecek miyiz?' diyorlar. Yemeyeceksiniz kardeşim. Ekmek yenmeyecek." dedi.

Canan Karatay, mikrobik salgınlarla mücadele için kurulan Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) bile şu an obeziteyle mücadele ettiğini anlattı.

İHA’nın haberine göre; yaz aylarının en sıcak dönemini geçirdiğimiz bu günlerde, sağlıklı bireyler dahi metabolik olarak zorlanmakta iken, diyabet hastaları için çok daha ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir.

İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzm. Dr. Mehmet Çakır, ani sıcaklık artışlarının, vücutta enerji tüketiminin artmasına, kan şekerinde ani yükselmelere veya kan şekerinin aniden düşmesi gibi bir takım düzensizliklere sebep olduğuna dikkat çekerek bilgilendirmelerde bulundu.

Aşırı sıcaklık artışlarında kan şekerindeki ani iniş ve çıkışların, diyabetli bireylerde nefropati dediğimiz böbrek hasarını hızlandırdığını belirten İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzm. Dr. Mehmet Çakır, “Aşırı terleme nedeniyle ortaya çıkan sıvı kaybı ve elektrolit dengesizlikleri böbrek hasarını artırır. Diyabet hastalarının böbrek fonksiyonlarının korunması için, kan şekerinin dengede tutulması ve vücuttaki sıvı miktarının da dengede olması gerekir.

Aşırı sıcaklar nedeniyle diyabet hastalarında akut böbrek yetmezliği tablosu da bu günlerde daha sık karşımıza çıkmaktadır. Bu durumdan korunmak için diyabet hastalarının yeterli sıvı aldığından emin olunması gereklidir.

Direkt güneş ışığına maruz kalmamak ve gün içinde bol sıvı almak çok önemlidir. Sıcak havaların getirdiği düzensizlikler nedeniyle kan şekerinin her zamanki seviyesinden daha yüksek veya daha düşük seyretmesi, hastaların ilaç ve insülin tedavisinin yeniden düzenlenmesini gerektirir.

Hastanın mevcut durumuna göre tedavi planının yeniden yapılandırılması ve böbrek fonksiyonlarının yakın takip edilmesi gereklidir.

Ayrıca insülin kullanan hastaların insülin kalemlerinin buzdolabında uygun ısıda tutulması tedavi başarısı için oldukça önemlidir. Uzun yaz günleri nedeniyle öğünler arası geçen zamanın uzun olması hipoglisemi dediğimiz tehlike arz eden kan şekeri düşüklüğüne sebep olabilir, uzun açlık sürelerinden de kaçınmak gereklidir” diye konuştu.