Ne Abdullah Avcı ne Cornelius ne Hamsik... Trabzonspor'da heykeli dikilecek yıldızı açıkladılar
Dün Altay'ı deplasmanda 2-1 yenerek şampiyonluk yolunda büyük bir eşik atlatan Trabzonspor için spor yazarları övgü dolu ifadeler kullandı. Erman Toroğu, Ahmet Çakar ve Murat Özbostan gibi isimler bordo mavili yıldıza hayran kalarak 'Heykeli dikilmesi lazım' yakıştırmalarını yaptılar...

Süper Lig'de zirvenin açık ara sahibi olan Trabzonspor, İzmir'de Altay'a konuk oldu. Cebrail'in müthiş golüyle yenik duruma düşen bordo-mavililer, Cornelius'un golleriyle kazanmayı bildi. Karadeniz temsilcisinde Cornelius kadar Uğurcan Çakır'ın da performansı göz doldurdu. Sabah Gazetesi'nin deneyimli kalemleri, zorlu maçı yazdı. İşte detaylar...

MURAT ÖZBOSTAN
Hoca var, atanı ve tutanı da var! Önce kaleci Uğurcan. Milli kaleci nefis kurtarışlar yaptı. Tam 7 kurtarış. Son 6 maçta 27 top gelmiş ve 24 tane pozisyona izin vermemiş. Sadece 3 gol yemiş. Bu müthiş bir başarı. Hani derler ya: Heykeli dikilecek adam. Aynen öyle!

Diğer isim Cornelius. Viking iki nefis gol attı. Her maç atıyor artık. Bir açıldı pir açıldı. Son isim Abdullah Avcı. Yaptığı değişiklikler ile maçın kaderini değiştirdi. Trabzonspor makine gibi tıkır tıkır işliyor ve inandığı yolda gidiyor. Geriye düşse de pes etmiyor. Bakın 45 puan toplamak büyük başarı.

Rakipleri için artık zirve hayal.. Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin psikolojisini bozdular. 3 büyük takımın durumu ortada.. Birbirlerinin başarısızlığından mutlu olacak hale geldiler. Gülelim mi ağlayalım mı? Bahar ayının ilk günlerinde Trabzonspor şampiyonluğunu ilan edebilir.
Abdullah Avcı gol yiyene kadar şunu düşündü: 'Savunmadan kaptığım toplarla hızlı çıkıp gol bulayım.' Ama bu plan tutmadı. Çünkü hesapta Cebrail'in muhteşem golü yoktu. Bu dakikadan sonra bütün taktik anlayışı değişti.

Trabzonspor bildiğimiz oyununa döndü ve rakip yarı sahaya set kurdu. Sonrasında beklenen goller de geldi. Altay, Trabzonspor'u çok zorladı. Bu gerçek. Ama bazen iyi oynamasanız da kazanmak yeter. Dün gece de Trabzonspor için öyle oldu.

ERMAN TOROĞLU
Futbolda bu iş böyledir. İki karşılaşma oynanıyor aynı anda. Galatasaray maçına fazla bakmıyorum sebebi gayet basit. Çünkü sarı-kırmızılı takımın ligde iddiası yok. Neredeyse düşme hattına inecek. Haliyle liderin maçına bakıyorsunuz.

Orada da enteresan işler oldu. Güzel goller, ölümüne mücadele, güzel hareketler, ama hepsi kopuk kopuk. İlk yarı Trabzonspor iyi değil Altay derseniz onun belli gücü var, belli bir planda oynuyorlar. Mükemmel bir gol attılar; vuruş golü.

İkinci yarıda da 2-1'in üzerine bu sefer Trabzon gerildi, Altay 2-3 pozisyon yakaladı. Uğurcan müthiş oynadı. Trabzonspor sahadan galip ayrıldıysa kaleciye borçlu. Çok kritik yerlerde kritik hareketler yaptı. Yani kaleci bir takımın yarısıdır tezini dün Uğurcan sergiledi.

Ama şu gerçek Bakasetas ile Nwakaeme olmayınca Trabzonspor'un hem estetiği hem oyun gücü eksiliyor. Bakasetas'ın attığı top ve ilk golü düşünün. Dün golcü Cornelius da çok çalışanların içindeydi; ama Hamsik denen beyni unutmamak lazım. Resmen takımı bilgisayar gibi idare ediyor.

Geçen maçlarda Trabzon defans açısından daha topyekün hareket ediyordu. Dün kopuk kopuk oynayınca Altay pozisyon buldu. Belki de biz Altay'ı yeneriz dediler ama golü yiyince bu sefer Altay'ın direnme gücü arttı, Trabzonspor da istediği oyunu oynayamadı.

AHMET ÇAKAR
İnanılır gibi değil ama Trabzonspor dün geceki performansıyla Altay'ı yendi. İlk cümleyi garipsemeyin... Trabzonspor ikinci yarının ilk 10 dakikası dışında kötü oynadı. Verdiği pozisyonlar, direkten dönen top ve attığı goller dışında bulamadığı pozisyonlar cabası. Ama şampiyon olacaksanız, vasat oynarken de kötü oynarken de kazanmasını bileceksiniz. Hatırlayın yine kötü bir oyunla İzmir'de Göztepe'yi de yenmişlerdi.

Peki Trabzonspor kötü oynarken nasıl kazanıyor? Cevabı çok açık; yıldız oyuncu farkıyla. Mesela maç 1-1'ken 80. dakikada Uğurcan'ın karşı karşıya kurtardığı bir pozisyon var ki işte bu yıldız kaleci farkı.

Ya da Cornelius... İlk golde çok zor bir vuruşu yaptı golü buldu. Galibiyet golünde Koita topu istop edip gideceğine göğsüyle Cornelius'un önüne bıraktı, galibiyet geldi. Oysa ilk yarı Altay çok diri ve iyiydi. Cebrail belki de sezonun en güzel golünü attı. 25 metreden 90'a giden bir top.

İlk yarı Trabzonspor adeta geveledi. Düşük tempo, ileriye oynayamayan oyuncular, sürekli pasla aslında hiçbir şey üretemeyen bir Trabzonspor vardı. Ama ikinci yarı doğru değişiklikler ve yıldız farkı galibiyeti getirdi. Bu tür galibiyetlerin de sezon sonu neyi getireceği çok açık ortada.

Ali Şansalan bence mükemmel maç idare etti. Trabzonspor'un attığı ikinci golde Altaylılar Koita topu eliyle Cornelius'a attı diye itiraz etseler de açık bir göğüsle oynama yani gol temiz.

İSKENDER GÜNEN
Maça başlangıç ve sonuç iki farklı oyun ve de maçın ilerleyen sürelerinde değişen oyun sistemleri. Hem oyuncu tercihleri hem de bu tercihlerle farklı bir oyun. Kolay değil, sürekli çalışmak ve tekrarla olan bir olgu.

Şu an gelinen nokta geriye düşmesine rağmen bir büyük takımın gösterdiği refleks. İlk yarı Altay'ın sağ kenardan Cebrail ve Kappel ile geliştirdiği ataklar. Cebrail'in attığı golde her ne kadar Cebrail'in mükemmel şutu olsa da orta alandaki Berat ve Siopis'in, bu oyuncuya bu kadar kolay şut olanağı vermemesi gerekirdi.

İlk yarı Altay'ın Trabzonspor, kalesinde yaptığı 6 isabetli şut. Uğurcan gibi üst düzey bir kaleciniz varsa sorunların çözümü var. İkinci yarı başlarken Abdullah Avcı'nın Bakasetas ve Dorukhan tercihleri son derece doğru. Çünkü ilk yarı topa daha fazla sahip olmalarına rağmen top üçüncü bölgeye geldiği zaman üretkenlikten uzak bir yapı vardı. Ardından Bakasetas'ın mükemmel asistiyle Cornelius ile gelen beraberlik golü.

Avcı 1-1'den sonra sol bek Trondsen'i dışarı alıp Koita ile oyun sistemini değiştiren bir yapıya büründü. Abdülkadir Ömür'ü savunmanın soluna çekti. Bütün riskleri alan bir yapıya bürünmenin sonucunu da Cornelius'un attığı 2. golle aldı.

Ama dün bir kez daha gördük ki kaleciniz Uğurcan gibi biriyse sorun yok! Eksiklikler, sakatlıklar her ne kadar bir takım için büyük önem taşısa da Avcı, her maç sorunlara çözüm bulan bir teknik adam.
