Deniz Erdoğan: Eşimle öpüşme sahnesinde oynarken zorlandım
Deniz Erdoğan, Anadolu Ateşi dansçısı olan eşiyle aynı dizide oynamanın nasıl bir his olduğunu şöyle anlattı: "Elo ile öpüşme sahnemizin çekimlerinde Elif’e dedim ki; 'Nasıl yapacağız ya?’ Elif de güldü. '19 senedir nasıl yapıyorsak öyle yapacağız' dedi."

Senaryosunu Yılmaz Erdoğan’ın kaleme aldığı Kanal D’nin reyting rekorları kıran ‘İnci Taneleri’ dizisinin Kamuran Ağabey’i Deniz Erdoğan’la buluştuk. Esprileri ve başarılı oyunculuğuyla dizinin vazgeçilmez isimlerinden biri haline geldi. Deniz Erdoğan aynı zamanda Yılmaz Erdoğan’ın da kardeşi. Dizideki uyumları ise şahane. Diyor ki: Ağabeyim babasına bile torpil yapmaz.

40 YILIMI MÜZİĞE VERDİM AMA OYUNCULUKLA MEŞHUR OLDUM
Nasılsınız? Kamuran’la bir ekran fenomeni yarattınız. Kamuran’la aranız nasıl?Vallahi çok iyiyim. Aşırı seviyorum kendisini ve hevesle gidiyorum sete. Pavyona girdiğim anda o adama dönüşüyorum.
İnsanın ağabeyinin senaryosunu kaleme aldığı bir dizide oynaması nasıl bir his?
Müthiş bir duygu. Büyük bir gurur ve onur. 31 yıldır neredeyse ağabeyimle beraberiz. BKM’nin kuruluşundan bu yana. Ben tiyatroda bilet de sattım. Gişe kapısında bilet de kestim. Tiyatroda her anlamda çalıştım. Hem müzisyenlik hem oyunculuk geçmişim var. Ama böyle büyük çapta bir dizide ilk defa oynuyorum.

‘İnci Taneleri’nde yer alma hikayeniz nasıl gelişti?
Ağabeyim yaptığı her işi paylaşır. Bugüne dek hep öyle oldu. Benim açıkçası bir dizi yapacağından hiç haberim yoktu. Bana söylediğinde 5 bölümü yazmıştı bile. Bana dedi ki “Böyle bir projem var. Kanal D’de olacak.” ‘Bir Demet Tiyatro’dan sonra ana akım medyada yapılacak bir iş olması beni çok heyecanlandırdı. Senin için de düşündüğüm bir rol var. Ama sen de rolün seçmelerine gireceksin.”
İlk tepkiniz ne oldu?
Şaşırdım. “Nasıl oynayacağım?” dedim. “Seçmeleri geçersen rolü alırsın. İyi oynarsan da büyütürsün” dedi.

İnsan kardeşini bile seçmelere sokar mı ya? Bilmiyor mu yapabileceğinizi?
Ağabeyim işte böyle hakkaniyetli, adil bir insan. Ve mesleğinde kimseyi tanımaz. Kimse onun için ayrıcalıklı değildir. Torpil işlemez onda. En sevmediği şey bu. Abim bu konularda babasını tanımaz. Yeteneksiz adamı asla oynatmaz. Yani öyle ahbap çavuş ilişkisi ile yol yürümez. Sever, yer içer ama iş yapmaz. Ben de klişeleşmiş mafya babası, klasik pavyon sahibi tavırları yerine daha değişik, komik, tatlı sert bir karakter ortaya çıkarmak istedim. Biraz da babama özendim. Çok serttir ama tatlıdır ve bir insanı lafla döver. Kamuran’ın bütün hayatı gıda üzerine. Dilber bir bölümde diyor ya, “Yakında bizi de yiyecek diye korkuyorum.” Tam olarak o. Aslında ağabeyim benim yemek konusundaki düşkünlüğümü de biliyor. Biraz beni de yazıyor.
Gerçekte de yemeğe o kadar düşkün müsünüz?
Yok canım, severim yemeyi ama Kamuran gibi kafayı yemekle bozmuşluğum yok.

EŞİMLE OYNAMAK GÜZEL AMA ÖPÜŞME SAHNESİNDE ZORLANDIM
Dans sahneleri dizinin en çok konuşulan ve izlenen bölümlerinden. Hazar Ergüçlü’yü nasıl buluyorsunuz?
Çok başarılı buluyorum. Zaten eşim Elif çalıştırdı Hazar’ı.Eşinizle sevgiliyi oynamak nasıl bir his?
Vallahi hem zor hem ilginç ve güzel. Garip yanları da var. Ya bir de diyorum ki içimden ‘inşallah öpüşmeli koklaşmalı bir rol’ gelmez. Geldi bir sahne. Çok utandım. Zaten utangaç bir adamım. Kamuran ile Elo öpüşürken yakalanıyor. İşte o bölümün çekimlerinde eşim Elif’e dedim ki “Nasıl yapacağız ya?” Elif de güldü. Dedi ki “19 senedir nasıl yapıyorsak öyle yapacağız” İyi de evde kamera koymuyoruz ki! Neyse ki! yönetmenimiz Şenol Sönmez bizi rahatlattı. Sadece bir boyundan öpme sahnesi ile kurtardık.

Eve gidince eşinizle rol üzerine konuşuyor musunuz?
Çok konuşuruz. 19 yıllık evliyiz. Öncesinde iki sene var. Elif, Anadolu Ateşi dansçılarından biriydi. Kendisine dans ederken aşık oldum.

KARDEŞİ OLMASAM DA ONU ÖRNEK ALIRDIM
Peki rol model olarak görüyor musunuz Yılmaz Erdoğan’ı?
22 yaşında kapalı gişe oynayan bir yazardan bahsediyoruz. Hiçbir şeyim olmasa bile çok saygı duyar, örnek alırdım. Devamlı okuyan, her konuda bilgisi olan biri. Zaten bizim evde sohbetler de ders gibi, ev okul gibiydi. Hiç boş konuşmayız gibi.
Kamuran ile gerçek hayatta benzer yanlarınız var mı?
İkimiz de şakayı iyi yaparız. Konuşma şeklimiz de benziyor. Ama Kamuran kadar yemeği dünyanın merkezine koymuyorum ben.Dizide sizi şu ana kadar en etkileyen bölüm hangisi oldu?
Dilber’in şiddet görüp hastanelik olması ve hastaneye götürülürken o merdivenlerden sedyeyle çıkması, o acı türkü eşliğinde indirilme sahnesi. Oğlunun Azem’e baba demesi. Ama her hafta çok etkilendiğim bir sahne oluyor.

İZLEMEDEN YAPILAN ELEŞTİRİLER HAKSIZ VE YERSİZDİ
Kamuran nasıl bu kadar sevildi peki sizce?
Çünkü çok doğal. Ben genel olarak dizideki tüm karakterleri çok sevdim. Konu çok iyi. Gerçi Yılmaz Edoğan’ın yaptığı tüm işler iyi. Ben bu işin çok sevileceğini biliyordum. İlk başta çok acımasız ve haksız eleştirilere maruz kaldık. İnsanlar daha izlemeden yargısız infaz yaptı.
Ne olmuştu orada aslında?
Dizi yayına girmeden ilk fragmanda, “Senin aşkın değil sadece, failin olmak da varmış” ifadeleri “kadın katillerini güzelleme” gibi lanse edildi. Oysa orada kadına şiddete ‘hayır’ diyen ciddi ve sert bir çıkış vardı. Yılmaz Erdoğan’ın kaleminden böyle bir şeyin asla çıkmayacağını bilmeleri lazımdı. Bir de ‘pavyon güzellemesi yapılıyor’ denildi. Hiçbiri de yok. Şu an her şey ortada zaten.

YILMAZ ERDOĞAN, HAKKARİ’NİN SEVGİLİSİYDİ RESMEN
Nasıl bir çocukluktu sizinki?
Hakkari’de çok mutlu ve birbirine bağlı bir aile. Misafiri hiç eksik olmayan sıcak bir yuva. Babam mizahla döverdi adamı. Mesela bir gün okuldan devamsızlık kağıdım gelmiş. “O ne?” dedim. “Öğretmenler seni çok özlemiş, görmek istiyorlar” dedi. Babam iyi bir baba olmanın yanı sıra iyi bir eğitimciydi.
Üç erkek kardeşsiniz değil mi?
Evet. Ben en küçükleriyim. Birbirimize çok bağlıyız. Ağabeylerimi çok seviyorum. İçimizde en baskın karakter Yılmaz Ağabeyimdi. Hakkari’nin sevgilisiydi resmen. Daha çocukken bayılırlardı ona. Hakkari’den gelmişsin düşün, bir gün Türkan Şoray’ın benim oyunculuğumu öveceğini söyleseler dalga geçiyorlar sanırdım. Dışarıdan sert görünür ama şeker gibi adamdır Yılmaz Ağabeyim. Mustafa Ağabeyim de keza öyle. En iyi arkadaşlarım onlar ve babam.

AZEM’İN KARISINI KİMİN ÖLDÜRDÜĞÜNÜ BİZ BİLMİYORUZ
Hâlâ öğrenemedik. Azem’in eşini kim öldürdü?
İnan ben de çok merak ediyorum ve şu an ağabeyim dışında çok fazla kişinin bunu bildiğini sanmıyorum.
“Dizi biraz ağır akıyor” şeklinde yorumlar da var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Vallahi bana “Her hafta 130 sayfalık senaryo yaz” desen adımı yazmayı unuturum. İki saatlik iş yapıyorsunuz ve dolu dolu. Bence haksız bir yorum bu. Çok zengin, şiir gibi akan bir iş bu.

Ünlü birinin yakını olmanın avantajı mı yoksa dezavantajları mı daha çok?
lbüm yaptığım dönemde kimse bana adımla hitap etmiyordu. O zamanki ünlü AVM’lere gidiyorduk mesela, tanınacak mıyım diye merak ederdim. Herkes “Aaa bu Yılmaz Erdoğan’ın kardeşi değil mi?” diyordu. “Yıldız Tilbe’nin vokalisti” diyen bile oldu. Ağabeyimle gurur duyuyorum. Onun kardeşi olmak onur verici ama işte sizi yeteneğinizle değil birinin kardeşi olarak anıyor insanlar. Ama bu diziyle kırdık bunu. 40 yılımı müziğe verdim, oyunculukla tanındım. Ama hırslı bir adam da olmadım hiç.
