Gazete Vatan Logo

'Kerem'le doğmuş gibiyim'

'Kerem'le doğmuş gibiyim'

Fotoğraf: Barış ACARLI

Basketbolcu Kerem Gönlüm’ün eşi Elif Gönlüm, evliliklerinde dokuz yılı geride bıraktıklarını söylüyor. “Tanıştığımızda 18 yaşındaydım” diyor. Stiliyle dikkat çeken Gönlüm, en çok aksesuara önem veriyor.

MILLI basketbolcu, taze Galatasaraylı Kerem Gönlüm’ün güzel eşi benim de yakın dostum Elif Gönlüm’le keyifli bir röportaj gerçekleştirdim sizler için. Her birimiz kendi stilimizden ve gardırobumuzdan giyindik ve güzel bir çekim yaptık. Sonrasında aynı samimiyetle röportajımız başladı. Hayatı, evliliği, tecrübeleri, zevkleri, modaya bakışı, cemiyet hayatı ve spor camiasıyla ilgili her şeyi konuştuk...



Kerem ile tanışma hikayeniz nedir?

Eşim Kerem’le 15 seneye yakın bir ilişkimiz var. Evliliğimizde dokuz yılı geride bıraktık, sanki onunla doğmuş gibiyim. Havalimanında Kerem deplasman maçına giderken görmüş beni. Orada bir iş dolayısıyla bulunuyordum. Araya bir kaç ortak arkadaşımız girdi de öyle kabul ettim. 18 yaşındaydım tanıştığımızda, henüz okulumu bitirmemiş, evlilik için çok tecrübesiz ve gençtim. Kerem de 24 yaşında ve kariyerinin daha çok başındaydı. Bu nedenle uzun süre bekledik. Kerem 2004’te NBA’den ani bir teklif aldı. Evlenir gider Amerika’da bir hayat kurarız demiştik. Tabii kısmet olmadı; kulübüyle sözleşmesi devam ettigi için burada kaldık ve ondan bir sene sonra da evlendik.

Kıskanç mıdır?

Evet kıskançtır. Benimle ilgili herşeyi kıskandığını dile getirir çoğu zaman.

Basketbolcu aileleriyle görüştükleriniz kimler?

Basketbolcu ailelerinden yakınen görüştügümüz Mehmet-Yeliz Okur var. Tabii onlar Amerika’da yaşadığı için pek sık görüşülmüyor o ayrı. Onun dışında özel günlerde, toplantılarda muhakkak diğer oyuncu aileleriyle de biraraya geliyoruz.

Cemiyet hayatı mı daha kurtlar sofrası yoksa spor camiası mı?

Her yerde hem iyi hem de kötü huylu insan var. Yani hayat içinde her türlü insanla karşılaşmak mümkün. Günümüzde samimiyet kavramı kalmamış çoğu kimsede. Ikiyüzlülük ve arkadan kuyu kazma bazı kişilik bozuklugu olanlar için o kadar kolay ve sıradan bir şey olmuş ki, dürüst ve iyi niyetli insanlar hep kurban oluyor. Hep kötülüğün peşinde olanlara Allah iyiliğin yolunu göstersin. Kısacası cemiyet ya da spor camiası diye ayıramayız ama spor yapan insandan zarar gelmez. Spor güzel bir şey, yapanı disipline eder, bir yaşam tarzı oluşturur. Çocuklarımızı da spora yönlendirmemiz yerinde olacaktır. Günümüzde ortam bozulmuş, gençlerin enerjilerini spor gibi doğru bir yere yönlendirmek kötü alışkanlıklardan uzak durmak için oldukça iyi olabilir.

Boş vakitlerinizde neler yaparsınız?

Sen de bilirsin ki bizlerin boş vakti olduğunda ailece programlar daha cazip oluyor. Sezonda çoğu zamanı dışarda geçirdikleri için özlem var. Bu nedenle çocukları eğlendirecek aktivitelere katılıyoruz. Evde Kerem çocuklarla inanılmaz zaman geçiriyor. Büyük oğlum Keremcan’la çizgi film izliyor. Ödevlerini de genelde babasıyla yapıyor. Bense evde olduğumda yazılarıma ağırlık veriyorum. 14 yaşından beri şiir ve makale yazıyorum. Bunları geliştirmek için sevgili hocam Mario Levi’nin yazım kurslarına katıldım. Kendime vakit ayırmayı biliyorum.



'Hayatta hiç “asla” demem, büyük konuşmam'

Hoş bir kadınsın. Diğer kadınlar tarafından kıskanıldığını hissettin mi hiç?

Ben kıskanmadığım için kıskanıldığımı da hiç düşünmedim. Her kadının kendine has güzelliği, enerjisi ve meziyetleri olduğuna inandım. Ancak hayat öyle demiyor; olabiliyor bu tip kıskançlıklar.

Hayatta seni en çok ne şok eder?

Hayatta beni hiç bir şey şok etmiyor. Her şey insan için. Atalarımızın bir lafı vardır; insanoğlu çiğ süt emmiştir diye. Yalnız insanların ahlak sınırlarının olmayışını hala yadırgıyorum. Bazıları geçmişinde çok eziliyor. Bu sebeple onların değerleriyle bizlerinki aynı olamıyor; onlar da eminim böyle olmayı seçmediler.

Asla yapmam ya da giymem dediğin şeyler neler?

‘Asla’larım yoktur. Hayatta büyük konuşmayı sevmem. Asla asla deriz sonra kendimizi o deneyimi yaşarken buluruz.



Seni geceleri ne uyanık tutar?

Gece ayakta kalmak istersem ginseng çayı yaparım ve yazı yazarım.

Hayatının filminde kim oynardı?

Tabii ki ben oynardım. Ben bir şeyi yapmaya karar verirsem ne şartta olursam olayım, ne pahasına olursa o hayal ettiğim sonuca ulaşmak isterim. Bu da beraberinde bazen gereksiz bir azim doğuruyor bende.

Kendinde ve eşinde hoşlanmadığın alışkanlıklar neler?

Ben de Kerem de bir haksızlığa uğradığı an o kişiyi sileriz, toleransımız yoktur.



SADE BİR STİLİM VAR

Stili: Net, sade, zaman zaman çizgisi kuvvetli. Benim için aksesuar çok önemli. En sevdiğim küpedir

En son aldığı parça: Arzu Kaprol beyaz elbise

Bu yıl ilk aldığı sezon parçası: Amerika’dan Chanel espadril aldım

Gardırobunun olmazsa olmazı: Deri ceket ve kot gömlek

En sevdiği ayakkabı: Manolo Blahnik nude ayakkabılarım

Olmazsa olmaz güzellik ve bakım ürünü: Ginot yüz temizleyicisi ve nemlendiricisi

Parfümü: Michael Kors, Nina Ricci premier jour ve Chanel Mademoiselle

Ruju: Tom Ford’un dudak rengi tonları

Beğendiği yerli modacılar: Haute Couture Özgür Masur, gündüz ve kokteyl Atıl Kutoğlu

Beğendiği yabancı modacılar: Elie Saab, Alexander Mcqueen, Antonio Berardi

Tarzını beğendiği ünlüler:

Yabancı: Kate Moss, Kate Middleton,
Yerli: Işıl Recber, Hülya Koçyiğit