Çalışanların yüzde 67’si 35’inden sonra iş değiştiriyor
35 yaş üstü beyaz yakalıların çoğu ikinci bir kariyer yolunu çizmeyi hedefliyor. Yoğun iş temposu, büyük şehir stresi, artan rekabet, hasbelkader girilen bir üniversite sonrası mecburen çizilen kariyer özellikle 35-40 yaşlarındaki beyaz yakalıların mevcut kariyerlerini bırakıp ikinci bir kariyer peşine düşmelerini sağlıyor. Aret Vartanyan Corporate Training’in 5 bin 185 çalışan ile yaptığı araştıma bu gerçeği göler önüne seriyor...
Kurumsal hayatta çalışanlar, aile işini yürüten profesyoneller, üniversite seçimlerinde kendini ifade edecek sevdiği bölüm tercihini yapmamış olanlar bir süre kariyerlerine devam ettikten sonra mutsuz olmaya başlıyorlar.
Aret Vartanyan Corporate Training’in (AVCT) 5 bin 185 (3 bin 809 kadın, 1376 erkek) beyaz yaka çalışan arasında yaptığı araştırma sonuçlarında, beyaz yakalıların 35 yaşından sonra ikinci bir kariyer arayışına yönlendiğini ortaya koyuyor.
100 kişiden 67’si, mutlu olmak için yeni kariyer diyor
Araştırmaya katılanan 5 bin 185 kişiden yüzde 67’si ikinci bir kariyere yönelmek istediğini net bir şekilde ifade ediyor. Bu oranda kadınların payı ise yüzde 66. İkinci kariyer planlamalarında kendi işini kurmak isteyenlerin oranı ise yüzde 74. Bir başka deyişle, özel sektörde orta ve üst düzeyde çalışanların bir çoğu rutin bir hayattan kurtulmak ve kendi bağımsızlıklarını ilan etmek için ticarete atılmak istiyor. Bir çarpıcı rakam ise iş hayatına yeni atılan 25 yaş altı gençlerde (X kuşağı) kendi işini kurmak isteyenler yüzde 80 gibi büyük bir kesimi oluşturuyor. Aret Vartanyan bu tabloyu şöyle yorumluyor: “Bu iş dünyasının iyi okumak zorunda olduğu bir sonuç, zira artık bireyler eskiye oranla çok daha fazla kendi işlerinin patronu olmak istiyor. Bir başka ifadeyle maaşa endeksli, nispeten daha güvenli, sorunsuz görünen bir yolculuk değil artık kurumsal hayat. Bu sonuçlarda, her geçen gün bireyselleşmenin öne çıkmasının ve bireyin kendi yaşamını kontrolünü daha fazla eline almak istemesinin etkili olduğunu düşünüyoruz. Kurumsal hayata olan güvenin azalması da sonucu etkileyen bir diğer önemli faktör. Hayatlarında yürümek istedikleri yolu çizebilmek için kendi işlerini kurmaları gerektiğini ya da kurumsal hayattan tamamen sıyrılmaları gerektiğine inanıyorlar. Bugün Bodrum, Çeşme, Kaş gibi kıyı beldelerinde sürekli olarak eski yöneticileri, ünlü simaları görüyoruz. Birçok çalışanın hayalinde bir gün oralara gitmek var. Kendini ifade edecek, içinde yatan aslanı ortaya çıkaracak hobileri işi haline getirenlerin ikinci kariyerleri tatmin edici oluyor.”
Metropolden göçme isteği
Büyük şehirlerin yoğun ve yıpratıcı temposundan artık insanlar daha erken yaşlarda yoruluyor. Artık 35 yaş üstü profesyonellerin yüzde 58’i bir gün bir kıyı kasabasında emekliliği veya küçük bir yeri işletmeyi hayal ettiğini ifade ediyor. Bu hayalin yüzde 69’u ise erkekler oluşturuyor. Yani erkelerin başka bir yere göçme isteği kadınlarınkinden yüksek. 35 yaş altı çalışanlarda ise bir kıyı kasabasına gitme arzusu yüzde 33 iken, erkeklerin oranı yüzde 52. Bu şu demek; ikinci bir kariyer sahibi olmakta kadın oranı yüksek iken, her şeyi bırakıp gitme noktasında erkeklerin oranı daha yüksek çıkıyor. Vartanyan gözlemlediği bir başka gerçeği ise şöyle anlatıyor, “İstanbul’u terk ederek kıyı şeridine taşınanların önemli bir bölümü yeniden geri dönüş yapıyor. Ancak sadece kaçış noktası görerek yapılan yeni seçimler hayal kırıklığı yaratıyor. Çünkü yaşamdaki aynı döngü bu kez yeni seçimle birlikte yaşanıyor. Gidenlerin azımsanmayacak bir oranı da bu yüzden geri dönüyor. Neyi neden seçtiğini belirlemek, hobilere meslek olarak devam edecek olmanın kararını vermek, bilgi toplamak, özetle kendini tanımak çok önemli. Bir banka yöneticisiyken aşçı olmayı seçmek, yazılım dünyasını bırakıp tamamen müzik yapmak ve bunu gelire dönüştürmek gibi dönüşlerin çok daha tatmin edici sonuçlar yarattığını söyleyebiliriz.”
Bankacılar kaçmak istiyor
1,4 milyon üyesi, 257 bin katılımcısı ile Türkiye’nin ilk ve tek kişisel dönüşüm akademisi olan Yaşam Atölyesi, binlerce beyaz yakalı çalışanla yaptığı yüzyüze çalışmalarda iş dünyasının geldiği noktanın fotoğrafını çekiyor. En beğeniler şirketler sıralamasında yer alan şirket çalışanlarının bile ikinci kariyere yöneldiğini gösteren sonuçlar, özellikle finans, bankacılık, ilaç ve teknoloji sektörlerinde ikinci kariyer arayışının yoğunluğunu ortaya koyuyor. Yapılan araştırmanın yanı sıra yüzyüze çalışmalar da dikkate alındığında beyaz yakalıların dörtte üçü ikinci bir kariyere hazırlanıyor. Aslında iş dünyasının kabul etmesi gereken gerçek, mevcut sistemlerin özellikle yeni kuşakların iş dünyasına katılımıyla birlikte artık yetersiz kaldığı ve bir anlamda sistemin tıkanmış olduğu.
VOLKAN KARACA
27 yaşında doktor 37’sinde pilot oldu
THY’de 6 yıldır görev yapan, 5 bin saat uçuş deneyimine sahip 42 yaşındaki pilot Volkan Karaca bu hayaline 15 yıllık doktorluk mesleğinde bir hastanenin acil servisinde çalışırken verdiği ani kararla ulaştı. Özel bir uçuş okulunda aldığı iki senelik eğitimden sonra THY’ye yaptığı pilotluk başvurusu kabul edilen Karaca, bu sene kaptan pilot olmayı bekliyor. Karaca, acil servisten havalimanı pistine, oradan da gökyüzüne gerçekleştirdiği seyrüseferin hikayesini söyle anlattı.
Uçaklarla tanışmasının henüz 5 yaşındayken gerçekleştiğini belirten Karaca, “Çocukluğumda evimiz Ankara Esenboğa Havalimanı’na yakındı. Aslında ailede pilot yok. Orada uçakları seyretmek için hep ağaçların tepesine çıkıyordum. Liseden sonra ailem Türk Hava Kuvvetleri’ne girmeme izin vermedi ben de kendimi Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi koridorlarında buldum.” Üniversite yıllarında havacılık sevdasından vazgeçmediğini dile getiren Karaca, “Bu süreçte paraşütle atlayış yaptım. Hep uçaklarla ilgileniyordum. Daha sonra 2006 yılında özel bir uçuş okuluna gittim. Okulu 2008’de bitirdikten sonra THY elemelerine girdim. Kazandıktan sonra Almanya’ya sınavlara gittim. Arkasından Fransa’da Airbus 320 eğitimi aldım. 2010’dan beri aktif pilotluğum devam ediyor. Bu sene kaptanlık da geliyor.” Karaca, pilot ve doktorluk mesleğinin şartlar açısından birbirine çok benzediğini söylüyor. “Bu meslekler çok fazla özveri istiyor. Sizinle birlikte ailenizin de bu yolda size destek olması lazım” diyor.
KAAN SAKARYA - AYLİN YAZICIOĞLU
Kariyer değişimi bir riskti
Galatasaray Lisesi’nin ardından Galatasaray Üniversitesi’nden iletişim fakültesinden mezun olar kaan Sakarya. İş hayatına Young&Rubicam’da başladı çalışmaya, ardından Alameti Farika’ya geçti. Ta ki 2006’ya kadar. “Bir tıkanma hissettim, işi yapmaktan zevk almadığımı ve zorlandığımı gördüm. Verimsiz bir dönem giderek daha da verimsizleşiyordu. Askere gittim geldim ve kariyer değişikliğine karar verdim. Hem kendimi ifade edebileceğim hem de kariyer anlamında önemli fırsatlar süren aşçılık mesleği aklıma geldi. Kariyer değişikliğini yaparken rasyonel bir karar almam gerektiğini düşündüm. İki dil bildiğim için yurtdışınında eğitim alım ve yine yurtdışında 3 yıl tecrübe edindim. 2013’te Nicole’ü devraldık şefi ve işletmecisi oldum. Kariyer değişimi bir riskti, ailem karşı çıkmadı bu değişime. Şimdi çok mutluyum, sevdiğim işi yapmanın mutluluğu bu. Reklamcılıkta kalsaydım asla bu kadar mutlu olmazdım...”
Keşke 20 yıl önce aşçı olsaydım
Aylin Yazıcıoğlu, 2005 yılında Cambridge Üniversitesi’nde sosyoloji doktorası yaparken Paris Cordon Bleu’de pastacılık eğitimine başlamış. “O gün bugündür tek pişmanlığım mesleğe 20 sene önce başlamamaktır” diyor. Yazıcıoğlu ikinci kariyerini şöyle anlatıyor, “Galatasaray Lisesi ardından Boğaziçi Üniversitesi derken akademik kariyer yapmak üzere yola çıktım. Eğitimim boyunca da dinlenmenin en kolay yolu yemek yapmak ve paylaşmaktı. Sonunda bunun benim için bir varoluş biçimi olduğunu gördüm. Ailem için kolay kabul edilebilir bir seçim değildi... Mesleğimizin ancak çıraklıkla öğrenileceğine inansam da yaş farkını kapatmak için okullu olmaya karar verdim. Yolun profesyonel başlangıcı Paris’te Cordon Bleu’de pastacılık diplomasıdır. Michelin yıldızlı restoranlarda çalıştım. Meslekte 10’ncu yıla girdim, başladığımda da görünürde yaşım bu işe hiç uygun değildi. Mutfakta ne yaşın, ne cinsiyetin bir önemi var. İstiyorsanız, kafaya koyacaksınız. Hedefe kilitlenin, gideceğiniz limanı bilin, yapmamak için hiçbir sebeb yok.
DEFNE ERDUR
Kapitalist sistemden kaçtım...
“Boğaziçi Sosyoloji mastırımı bitirdikten sonra reklam yazarlığı yaptım ve sonra kapitalist sistemin göbeğinden koşarak kaçtım. Bugün sanat, sağlık ve eğitim alanlarında çalışıyorum. Geçimimi masaj terapi ve psiko-fiziksel gelişim alanında çalışarak sağlamaya başladım. Çok çalışıyorum, daha az kazanıyorum ama hayatı kazanıyorum!”
SEDAT UĞURCAN
Bilgisayar mühendisi müzisyen oldu
Sedat Uğurcan dört yıl okuduğu bilgisayar mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra mesleğine başlamış. Kendi şirketini kurmuş ve bilişim sektöründe projeler geliştirmiş. Ta ki mutlu olmadığını hissedene dek. “Mutlu değildim! Kendimi bilişim sektörüne ait hissetmiyordum. Yaşam Atölyesi ile tanıştım, seminerlerine katıldım. Burak Sergen Band grubunu kurduk. Rock müzik yapıyoruz ve çok eğleniyoruz. Artık hedefime ulaşmıştım ve kendimi mutlu hissediyordum.”
ÇİLER GEÇİCİ
Sabah 6’da uyanmak istemedim
41 yaşımdayım. En son binlerce çalışanı olan bilinen bir şirketin İK eğitim bölümünde çalıştım, Tek hatırladığım “artık her sabah 6’da uyanmak istemiyorum, hayatımı farklı şekilde yaşamam lazım” cümlesiydi. Ben hala ne yaparım diye düşünürken sevdiğim bir arkadaşım - yeni bir mekan açıyoruz, konserler yapacağız, senin müzik bilgin çok iyi, gel bize yardım et dedi. Kendimi gece çalışırken buldum. 10 yıldır Beyoğlu Hayal Kahvesi’nin müzik direktörlüğünü yapıyorum ve mutluyum.”