Gazete Vatan Logo
Arşiv“Ben Buraya Çıplak Geldim”

“Ben Buraya Çıplak Geldim”

“Ben Buraya Çıplak Geldim”

.


Bu iddialı adı taşıyan yeni albümüyle yine çıkış yapan Nil Karaibrahimgil, ENKA Kültür Sanat Buluşmaları’nda yer alıyor. Nil açıkçası, kadın olsun erkek olsun herkesin içindeki ‘özgür kız’ı çıkartmayı başarıyor. Yaratıcı tarzını sadece müziğine değil sahne şovuna da taşıyor. 3 Aralık’taki konserinde seyircilerini masalsı bir dünya sunacak.

Sahnede sevdiğim 4 kadın, 4 yeni oyun



Nihal Geyran Koldaş’ın yazdığı ve oynadığı, “GECE, Tarlabaşı Bulvarı’ndan Meydana Çıkmak”, mevsimlerin birbirine karıştığı bir gecede, kentin merkezini ve kentin bir kenara ittiği kişileri anlatıyor.

40 dakika boyunca önyargılarla, alayla, öfkeyle ötekileştirdiğimiz farklı kişileri aynı bedende tanıyacaksınız. Siz bu yazıyı okurken ben bu oyunu izlemiş olacağım ve çaresiz Ocak ayını beklemenizi önereceğim.
18. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nde de sahnelenen “Yaka Beyaz” taşralı ve şehirli olma halleri üzerine plaza insanları üzerinden önermelerde bulunuyor. Oyunda, Serkan Altıntaş ve Mert Asutay’la birlikte son dönemde en beğendiğim kadın oyuncular arasında saydığım Merve Engin rol alıyor. Merve’yi “Kıyıya Oturmanın Böylesi” ve “Sinekler Sevişirken” oyunlarındaki performanslarından hatırlayabilirsiniz.
Sumru Yavrucuk’u yıllar sonra sahnede izleme zevkine yeniden kavuşacağım. “Kimsenin Ölmediği bir Günün Ertesiydi” Ebru Nihan Elcan’ın yazdığı, Yavrucuk’un yönetip oynadığı tek kişilik bir oyun.
Bu oyun aynı zamanda Altıdan Sonra Tiyatro’nun tek kişilik oyunlar projesinin ilki. Bugünün dünden farksız olduğu bir coğrafyada, varoluşunun tehdit olarak algılandığı bir kadının bu tek kişilik gösterisini 17-18-24-25 Aralık’ta Kumbaracı50’de izleyebilirsiniz.
Hürrem Sultan uzun zaman gündemimizde kaldı; ama şimdi II. Mahmut’un annesi, III.Selim’in gözdesi Nakşıdil Sultan’ı konuşmanın zamanı. Usta oyuncu Dilek Türker’in kurucusu olduğu Tiyatro Ayna, Nezihe Araz’ın yazdığı ve Mahmut Gökgöz’ün yönettiği “Nakşıdil Sultan” oyunu ile sezona merhaba diyor.
Benim gözümde Dilek Türker özel yaşamında da itibarı, hitabet yeteneği ve çevresine yaydığı enerjisiyle bir sultan; bundan on iki yıl önce de yorumladığı Nakşıdil Sultanı, tüm edası, zekası, vakur duruşu ve ihtiraslarıyla gözler önüne serecektir. Osmanlıdan günümüze uzanan bir aydınlanma hikayesini anlatan
Nakşıdil Sultan 9 Aralık akşamı prömiyer yapıyor.

Salt gerçeğin izinde



En son Bursa Fotofest’te sohbetine ortak olduğum, kendi deyimiyle ‘foto muhabiri’ Ara Güler, bu kez bilinmeyen kareleriyle karşımızda. Fotoğraflarına eser dememeye özen gösteriyorum, zira usta, sanatçılığı da kabul etmiyor. Usta “Sanat yalandır, oysa fotoğraf gerçek” diyor. Tam da bu söylemini destekleyen gerçeğin soyut yansılamaları yeni sergisinin temasını oluşturuyor. Sergi, fotoğraflarıyla toplumsal tarihe büyük katkı sağlamakta olan Ara Güler’in alışageldiğimizin dışında soyuta yaklaşan çalışmalarından oluşuyor. Bu özel sergi 4 Aralık’ta Galeri G-art’ ta.

Türk resminin özgün imzası



Ressam Mustafa Ata, cesur renk seçimleri, özgür fırça darbeleriyle sonsuzluğa uzanan bir evreni betimler. Sanatçı, 1966 yılından günümüze kadar süregelen sanat yolculuğunda zaman ve mekan bağlantılarını kurmaksızın derinlikli hikayeler anlatır bize. Ustanın yaklaşık 1000 eserinin yer aldığı “Mustafa Ata-Retrospektif 2012” adlı kitaptaki yapıtlarından 150 tanesi, 11 Aralık 2012 - 30 Ocak 2013 tarihleri arasında, Mustafa Kemal Kültür
Merkezi Salonları’nda sanatseverler için sergileniyor.

Haberin Devamı