Tanrı bir kez "Yürü ya kulum" demeyegörsün. Eksik de bıraksanız, hata da yapsanız, size çizilen yolda, eğrinizle, doğrunuzla yürümeyi sürdürürsünüz. Şu meşhur dahi örneğinde olduğu gibi! Hani derler ya, "Allah kucaklamış." Bununkisi de öyle bir şey. Tüm yanlışları, yetersizlikleri, beceriksizliklerine karşın, bakın işte takımı şampiyon oluyor. Çünkü şans, adamın paçasından akıyor.

Son örnek, dünkü maç. Lidersin, Ankara'ya çok kritik bir karşılaşmaya gitmişsin. Rakip kümede kalmak için çırpınıyor, ürkek ve tedirgin. Kadron güçlü, taraftarın yanında. Deplasman dezavantajın yok. Ama sen ne yapıyorsun? Korkak, pısırık, sevimsiz bir oyunla rakibin ekmeğine yağ sürüyorsun. Orta alanda üretken değilsin. Kanatlan hiç kullanamıyorsun. Pozisyon üretmekten acizsin. Çoğu zaman olduğu gibi duran toplardan medet umuyorsun. Ama bu kez onu bile beceremiyorsun. Takım psikolojik olarak maça hazır değil. Hâlâ G.Saray hezimetinin şokunda. AGücü beraberliğe razı, sahasından çıkmıyor. Sen üzerine gitmekte zorlanyorsun. Bu artık bir final. Kazansan şampiyonsun. Bir hedef maçı böyle mi oynanır? Oyuncularda hırs yok, motivasyon yok, üretkenlik yok. Sözümona bu kadro ligin en güçlüsü. Ama o kadroda güven yok, yürek yok, coşku yok, ruh yok.

Gençler'e dua etsin
E peki, bunlar durduk yerde mi oluşacak? Bu oyuncuların bu maça konsantrasyonunu kim sağlayacak? Kim kenardan oyunu yönlendirecek ve üzerine ölü toprağı serilmiş takımı ateşleyecek? O Daum yatsın kalksın G.Birliği'ne dua etsin. G.Birliği G.Saray'ı yenmese kendi yanlışlarıyla gidecek o şampiyonluğun yüzünü zor görürdü.

AGücü kapasitesini zorladı ve iyi oynadı. Orta alanı kalabalık tuttu. Arka alanda ilk müdahaleleri, özellikle de yüksek toplarda Adem-Hakan ikilisiyle çok iyi yaptı. Ümit'in hediye ettiği penaltıyla da maçı kazanıp, bu sezonu kurtardı.

Teknik adamlıkta ismini yeni yeni duyuran Adnan Şentürk kapasitesi sınırlı kadrosuna doğru oyunu oynattı. Yıldızlar topluluğuna sahip Daum ise çoğu zaman olduğu gibi yine sınıfta kaldı. Şimdi bir son söz. Birileri bu Daum'a, hâlâ ve ısrarla "dahi" diyor. Ben de hep merak ediyorum. Sahi, nerede o dahi?