İnternet sinyal avcılığında son nokta

Bildiğiniz gibi yaklaşık üç aydır kaçak olarak bilmediğim bir komşumun kablosuz ADSL’sinden faydalanmaktayım. İnternetle ilgilenmeyenlere bunu şöyle açıklayabilirim: Başkasının Digiturk’ünü kaçak olarak kullanıyorum gibi bir şey

Haberin Devamı

Bildiğiniz gibi yaklaşık üç aydır kaçak olarak bilmediğim bir komşumun kablosuz ADSL’sinden faydalanmaktayım.

İnternetle ilgilenmeyenlere bunu şöyle açıklayabilirim: Başkasının Digiturk’ünü kaçak olarak kullanıyorum gibi bir şey. Fakat bu masum bir şey. Kablo çekme, yasadışı bir şey yapma, şifre kırma, birine zarar verme gibi bir durum yok. Şahane komşularımdan biri kablosuz internet ağı kurmuş evine, ben de o sinyal dahilinde olduğum için çaktırmadan faydalanıyorum. Kimsenin tavuğuna kışt dediğim yok yani. Sinyal kendi kendine geldi evime… Bir çok kafeterya bu hizmeti müşterilerine ücretsiz vermekte zaten.

Ve lakin bildiğiniz gibi evimin mutfağından mükemmelen aldığım sinyali evimin üst katından alamıyorum. Ve çalışma masam da bildiğiniz veya bilmediğiniz gibi üst katta. (Alt kat üst kat deyince hemen villada oturduğumu sananlara hemen hatırlatma. Çatı dubleks dedikleri cinsten bir apartman dairesinde oturuyorum. Üst kat çatının içinde iki odacıktan ibaret..)

Bu duruma aylardır çare aramaktayım. Önüme gelen bilgisayar dükkanına giriyor ucuz versiyon “kablosuz erişim sinyal güçlendirici” diye bir şey var mı diye sorup duruyordum. Ya bana oteller için, iş yerleri için kullanılan acayip pahalı ve ful kontrol sistemler kakalamaya çalışıyorlar yada bön bön yüzüme bakıyorlar.

Kafası bu kadar üç kağıda çalışan memleketimin benim son derece masum, son derece yasal talebime cevap verecek bir aleti henüz üretmemiş, ithal etmemiş veya başka maksatla kullanılacak bir aleti bu maksat için modifiye etmemiş olması da acayip ha! Birden namuslu mu kesildik yani? Sıra bana gelince mi oldu bu? Peee… Hayret ki ne hayret!

Ablanız Tuğçe böyle bir duruma pabuç bırakacak biri midir peki? Tabii ki hayır.

Bugün, kaçak internet kullanımında son noktayı koymuşumdur herhalde. Kaçak elektrikçiler bile benim kadar manyakça işler yapmamışlardır diye tahmin ediyorum.

Hadiseyi televizyon mantığıyla düşündüm. Nasıl aleti aşağıda tutuyor anteni çatıya çıkartıyor, aralarındaki bağı da kabloyla sağlıyorsak ben de aynı şeyi bilgisayarımla yapabilirim! Anten yerine kablosuz erişim USB adaptörünü kullanırım! Alt tarafı uzunca bir kablo lazım.

Plan şu: Sinyal alıcısını üçüncü kata kadar sarkıtmak.

Teoride mükemmel olduğum kadar pratikte de olsaydım hakikaten dünyayı yönetirdim. Elimdeki kablo bir buçuk metre, hadi deneyeyim dedim. Çatıya bakan camı açtım, adaptörü koydum dışarıya, çekmedi. Adaptörü camdan biraz daha uzaklaştırdım yine çekmedi. Bilgisayarı elime aldım iyice cama yanaştım, daha öteye ittirdim adaptörü yine çekmedi.

Biraz daha biraz daha derken önce masaya çıktım, sonra kafamı çıkarttım, sonra pencereden yarı belime kadar sarktım sonra…

Evet.. Sonunda komple çatının üzerindeydim. Mart kedisi gibi bir elimde bilgisayar, bir elimde kablo, ucunda adaptör salak saçma dolanıyorum. Eskaza düşsem millet hadiseyi nasıl yorumlardı acaba? Elinde bir bilgisayarla çatıdan bir kadın düşüyor düşünsenize!

Peki sonuç? Kuzey doğu yönünden mükemmel bir sinyal almayı başardım. Beş metrelik bir kabloyla bu iş tamamdır..

DİĞER YENİ YAZILAR