Tavla ve satranç oyunu haram mı?

Peygamberimiz düğünlerde meşru biçimde eğlenilmesini, şarkı söylenmesi öğütlemiştir. Düğüne çağrılan zevcesi Hz. Ayşe'ye, "Yanınızda bir eğlence yok mu? Çünkü Medineliler eğlenceyi severler" (Hakim) demiş ve "Eğleniniz ki, insanlar bizim dinimizin genişlik, kolaylık dini olduğunu anlasınlar" (Deylemî) buyurmuştur

Haberin Devamı

Soru: Bir vaazda hoca efendi şöyle bir açıklama yaptı: "Peygamber Efendimiz'in bir hadisine göre tavla oyunu oynayan, seyreden ve bu oyunun oynandığı yer lanetlenmiştir." Hoca efendiye, bunun çok iddialı bir söylem olduğunu belirtim. Fakat hoca, bunun doğru ve sağlam bir hadis olduğunu söyledi. Bu doğru mu? (Vedat İnan)

Cevap: Peygamberimiz düğünlerde meşru biçimde eğlenilmesini, şarkı söylenmesi öğütlemiştir. Düğüne çağrılan zevcesi Hz. Ayşe'ye, "Yanınızda bir eğlence yok mu? Çünkü Medineliler eğlenceyi severler" (Hakim) demiş ve "Eğleniniz ki, insanlar bizim dinimizin genişlik, kolaylık dini olduğunu anlasınlar" (Deylemî) buyurmuştur. Ancak tavla, satranç gibi eğlenceler, kumara benzediği için mekruh görülmüştür. Yalnız İmam Şafiî ve bir rivayete göre İmam Ebu Yusuf, satrancı mubah görmüştür. Tabii kumar şeklinde oynanmayan satranç mubahtır. Bir menfaat karşılığı oynanan oyunlar kumar olur, haramdır. Sırf eğlence için oynanan tavla ve satrancın mubah olduğunu söyleyen Şafiî ve Ebu Yusuf görüşü, meşru eğlenceyi teşvik eden Peygamber hadislerine ve Kur'ân'ın ruhuna daha uygundur. Camideki hocanın anlattığı hadisin uydurma olduğu zaten ifadesindeki abartıdan bellidir.

Hadis bilginlerine göre böyle abartılı rivayetler uydurmadır. Hadis bilgini İmam Nevevî, "Satranç oynayan lanetlidir" şeklindeki rivayetin doğru olmadığını söylemiştir. "Tavla oynayan, elini domuz etine ve kanına batırmış gibi olur." (Müslim, Şiir, 10, Ebu Davud, Edeb: 56, İbn Mace, Edeb: 43; İbn Hanbel, Müsned: 5/352, 357), "Tavla oynayan Allah'a ve Elçisi'ne isyan etmiştir" (Ebu Dâvud, Edeb: 56, İbn Mace: Edeb: 43; Muvatta', Rüya: 6; İbn Hanbsel, Müsned: 4/394, 397, 400) şeklinde bir hadis rivayet edilmiştir ama bu tür kişi haberleri, dinde haram belirtecek ağırlıkta değildir. Nitekim Makasıd'da, bu konuda gelen rivayetlerin hiçbirinin doğru olmadığı belirtilmektedir.

Bu sözlerin hepsi kopuktur, Peygamber'e kadar varan kopuksuz bir rivayet zinciri yoktur. Süyûti'nin Câmi'u's-Sağîr'deki rivayetinin senedi de zayıftır (Bkz. Keşfu'l-Hafâ: 2/276). Yani bu sözler, peygamber döneminden sonra üretilip Peygamber'e yakıştırılmış sözlerdir. Öyle olsaydı İmam-ı Şafiî ve Ebu Yusuf satrancı mubah görmezlerdi. Bunlar gerçekten Peygamber sözü olsaydı, sözlerinde bu kadar farklılık, uzunluk, kısalık olmazdı. Bu rivayetler, insanları kumara benzeyen oyunlardan uzak tutmak için üretilmiş korkutma amaçlı sözlerdir. Ama sizin hocanızın camide anlattığı rivayet kesinlikle uydurmadır. Olayın aslı bilinsin, bu uydurmaları camilerde halka anlatıp, insanlan dinden uzaklaştıran da daha dikkatli olsunlar diye bu kadar ayrıntıya girdim.

DİĞER YENİ YAZILAR