Kur'an-ı Kerim ve sünnette yeri yok

Siz bana, Kur'ân ve sünnette yeri olmayan bir şeyi soruyorsunuz. Kur'ân'da, bu sorunuz hakkında bir açıklama bulunmadığı gibi Peygamberimiz de geçmiş yıllara dair kaza kılmamış ve bunun şöyle veya böyle kılınacağını belirtmemiştir

Haberin Devamı

Soru: Geçmiş yıllara ait kaza namazlarını kılarken bir hafta boyunca geçmiş bir yıla ya da aya ait sabah namazını kılıp, diğer hafta öğlen namazlarını kılabilir miyiz? Yoksa mutlaka bir günlük kaza namazı mı kılınmalı?

Cevap: Siz bana, Kur'ân ve sünnette yeri olmayan bir şeyi soruyorsunuz. Kur'ân'da, bu sorunuz hakkında bir açıklama bulunmadığı gibi Peygamberimiz de geçmiş yıllara dair kaza kılmamış ve bunun şöyle veya böyle kılınacağını belirtmemiştir. Çünkü kendisinin ve ashabının bile bile kılmadığı namazı yoktur. Ancak uyku veya iş dolayısıyla geciktirdiği namazlar vardır ki onlar da en çok bir günlük namazdır. Onları sırasıyla kılmıştır. Siz, gönlünüz nasıl isterse öyle kılınız. İstediğiniz kadar sabah, istediğiniz kadar öğle namazını kaza edebilirsiniz. Bu konuda bir engel yoktur. Esasen özürsüz olarak kılınmayan geçmiş namazların kazası da yoktur. Onlar için tevbe etmek gerekir.

Dini konuda yanlışta ısrar edilmez
Soru: Kıble'ye doğru yatmak günah mı? İnsan istediği mezhebi seçebilir mi? (Berkan Zerafet)

Cevap: Saygısızlık niyeti olmadıkça Kıble'ye doğru yatmak günah değildir ama edebe aykırı görülmektedir. İnsan kendi kafasından günah sevap hükmü çıkaramaz. Kur'ân'da Kıble'ye doğru yatmanın günah olduğuna dair bir ifade yoktur. Diğer sorunuza gelince; mezhep seçmek, spor takımı veya parti seçmek gibi bir şey değildir. Kişi, araştırması sonucunda en doğru bildiği mezhebi seçer. Başka bir mezhebin daha doğru olduğunu anlayan kimse, derhal o mezhebe geçmelidir. Çünkü bile bile dini konuda yanlışta ısrar edilmez. Ama bu, araştıranlar için böyledir. Halk için Kur'ân ve sünnet yolunda olan, içinde bulunduğu toplum çoğunluğunun mezhebinde olmak yeterlidir. Zaten Kur'ân ve sünnete aykırı olan herhangi bir mezhebe tabi olmak caiz değildir. Çünkü bu, dinden sapma demektir. Mezhepleri din haline getirmek doğru değildir. Asıl mezhep, Hz. Muhammed'in ve ashabının mezhebidir. Kur'ân, inananlara, Kitap ve sünnet yolundaki müminlerin çoğunluğunun yoluna uymayı emretmektedir: "Her kim, kendisine doğru yol belli olduktan sonra Elçi'ye karşı gelir ve müminlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü yola yöneltiriz ve cehenneme sokarız. Ne kötü bir gidiş yeridir orası" (Nisa: 115).

Değişiklik sözkonusu değildir
Soru: Kur'ân'daki ayetleri saydım, 6400'e yakın bir sayı çıktı. 6666 olması gerekmez mi?

Cevap: Ayet sayısındaki fark, bazı uzmanların bir ayeti iki ayet, bazılarının iki ayeti tek ayet kabullenmesinden doğmaktadır. Yoksa esas Kur'ân cümlelerinde bir değişiklik söz konusu değildir. Ed-Dânî, Kur'ân'da 6000 ayet olduğunu söyler. Bazılarına göre 6204, 6214, 6216 veya 6219, Kûfelilere göre 6238, bazılarına göre 6243, bizim tespitimize göre 6256, besmelelerle birlikte 6369, İbn Abbâs'tan bir rivayete ve Zemahşerî'ye göre 6666 ayet vardır ki bu, en zayıf görüştür.

DİĞER YENİ YAZILAR