"Allah'a güzel bir borç veriniz"

Soru: "Allah'a güzel bir borç vermek" ne anlama geliyor? (Şafak Memişoğlu)

Haberin Devamı

Soru: "Allah'a güzel bir borç vermek" ne anlama geliyor? (Şafak Memişoğlu)

Cevap: Müzzemmil Suresi'nin 20. ayetinde, "Allah'a güzel bir borç veriniz" buyurulmakta ve Allah için verenlerin, Allah yoluna yardım edenlerin, Allah katında, verdiklerinin çok daha iyisini ve fazlasını bulacakları vurgulanmaktadır. Müzzemmil Suresi, iniş tarihi bakımından üçüncü sure ise de üzerinde durduğumuz ayetin iniş tarihi daha geçtir. Medine döneminde inmiş olan bu ayet, savaşla ilgilidir. Ve savaş masraflarına katkıda bulunmayı öğütlemektedir.

Allah için borç verme deyiminin ilk Mekke surelerinde yer almış olması, ilk anda sanki Mekke'de savaşa teşvik gibi görünebilir ama gerçekte öyle değildir. Çünkü surenin bu ayeti, üslubundan da belli olduğu üzere Medine'de inmiştir. "Allah için borç verme" deyimi, fiili savaş döneminin başladığı Medine döneminde inen ayetlerde yer almaktadır.

Bu ayette namaz kılmak, zekât vermek ve Allah için güzel karz (borç) emredilmekte, Allah için yapılan yardımların zayi olmayacağı, Allah katında böyle yardım yapanlara, fazlasıyla karşılık verileceği vurgulanmaktadır. Savaş, mali güce de ihtiyaç gösterir. İşte Medine'de inen surelerde halk, yapılacak savaşlara katkıda bulunmaya teşvik edilmekte ve bu konuda yapılan yardımların, Allah'a verilmiş borç olduğu vurgulanır.

Karşılığını fazlasıyla verir
Bu ifadeyle istenen yardım, fakirlere yardımdan, yani Allah için sadaka vermekten çok, yapılan saldırılara karşı konulması ve Allah'ın dininin yücelmesi için yapılan savaşlara katkıdır. Bu yardımlar, Allah'a verilen borç kabul edilmiştir. Borç verilen kimse güvenilir ise borcun geri alınacağından endişe edilmez. Burada borcu alan Allah'tır. Artık O'na verilen borcun ödeneceği hususunda hiç kaygı duyulur mu? Yüce Allah, kendi rızası için fakir kullarına veya kamu yararına yapılan yardımları kendisine verilmiş ödünç kabul eder ve onların karşılığını kat kat fazlasıyla verir. Verilen sadaka, malı eksiltmez, bereketlendirir.

"Eğer Allah'a güzel borç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar. Allah, karşılık verendir, halimdir (hoşgörülüdür)" (Teğâbün: 107/17). İnsan, gerçekte mülkiyeti geçici olarak elinde bulunan malı Allah yolunda harcarsa, gerçekte kendi malını değil, Allah'ın malını harcamakta, O'nun adına, O'nun yoluna vermektedir. Mülkün gerçek sahibi Allah olduğuna göre neden Allah'ın malını, Allah'ın emrettiği yere harcamaktan çekinir, niçin bu mutluluktan geri kalır?

DİĞER YENİ YAZILAR