Adam kayırmak torpil ve rüşvet toplumu çürütür

Adaleti saptıracak, başkasının hakkına engel olacak biçimde torpil yapmak, adam kayırmak haramdır ve en büyük günahlardan biridir

Haberin Devamı

Soru: Herhangi bir işte torpil yapmak haram mı? Mesela çok dindar olduğu bilinen bir milletvekili devamlı kendi ailesi, akrabaları dost ve yakınları için torpil yapıyor. Onları kamu kurumuna yerleştiriyor, ihale almalarında aracılık ediyor, yüksek makamlara gelmesi için çaba harcıyor. O makamları, o işleri, o ihaleleri hak eden insanların alması gerekmiyor mu? Konuştuğum bazı kişiler bunun günah değil aksine sevap olduğunu söylüyor ve "akrabaya yardım ve iyilik görevimizdir" diyor. Gerçekten onların dediği gibi bu bir iyilik midir? Peki akrabaya iyilik olabilir ama ya akraba olmayanlara? Bir kamu kurumunda çalışmak için sınava giren arkadaşım var. Çok iyi İngilizce biliyor. İşinde mükemmel. Ama işe o giremedi. Arkadaşımın yerine, mesleki olarak yetersiz ve İngilizce sınavında barajı geçemeyen bir bayan girdi. Bu olur mu? (A.İ.)

Haram ve günahtır
Cevap: Adaleti saptıracak, başkasının hakkına engel olacak biçimde torpil yapmak, adam kayırmak haramdır ve en büyük günahlardan biridir. Zaten toplumun bu hale düşmesinin temel sebebi, bizdeki torpil ve adam kayırmadır. Size bir örnek vereyim: Mahzum kabilesinin ileri gelen ailesine mensup bir kadın, hırsızlık yapmış ve yakalanmıştı. Yasaya göre suçu sabit olan bu kadının elinin kesilmesi gerekirdi. Peygamberimiz, bu kadının elinin kesilmesine karar verdi.

Toplumun eşraf takımı, böyle bir cezanın, şerefli bir ailenin kızına uygulanmasını kabul edemiyordu. Cezanın kaldırılması için aracılar göndermek istediler. Peygamber'in çok sevdiği genç Üsame'yi aracı yaptılar. Üsame, durumu anlatıp Allah Elçisi'nden bu cezanın, bu eşraf kadınına uygulanmamasını istedi. Peygamberimizin cevabı gayet sert ve netti: "Sen Allah'ın bir hükmünü uygulamamam konusunda bana şefaat mi ediyorsun? Allah'a andolsun ki Muhammed'in kızı Fatıma da çalsa, onun elini de keserim."

Adaletten ayrılmayın
Kuran, akrabanızın, ana babanızın, hatta kendi canınızın aleyhine de olsa doğruluktan, adaletten ayrılmayınız buyurmaktadır. Daha ehil (yetkili) biri varken yeteneksiz birini, hak etmediği bir mevkiye getirmeye çalışmak haramın ta kendisidir. Bu haramı işlemenin kötülüğü bireysel değil, kamusaldır. Yapılan bu kötülük bütün toplumu bozar, hakkının yenildiğini gören insanlar kırılır, yapanlara beddua eder, içten içe söverler.

Huzursuzluk yayılır. Allah da birbirini sevmeyen insanları başarıya ulaştırmaz. Adam kayırmak, torpil ve rüşvet toplumu çürütür. Bundan dolayı Peygamberimiz, "Emanet zayi olduğu zaman kıyameti gözetleyiniz" buyurmuştur. İşlerin ehil olmayanların eline geçmesi, emanetin zayi olması demektir. Peygamberimiz böyle buyurmuştur.

Milleti incitiyorsunuz
Ne demek torpil, rüşvet? Allah'ın huzurunda bile adam kayırma yani şefaat yoktur. Çünkü şefaat (aracılık) adaleti saptırır, yetersiz kimselerin önemli mevkilere gelmesine neden olur. Haklar yenilir. Bir kişinin veya birkaç kişinin hatırı kırılmaz ama bütün toplumun gönlü kırılır. Siyasetçinin görevi adam kayırmak değil, kanun yapmak ve yasaların adil biçimde uygulanmasını kontrol etmektir.

Oy sevdasıyla yakınlarını, seçmenlerini korumak, seçmenlerine aracılık etmek değildir. Yapmayın bunu sayın milletvekilleri, yapmayın. Üç kişinin hatırını kırmayabilirsiniz ama milleti kırıyorsunuz, incitiyorsunuz. Millet size bunun için oy vermedi. Şunu bilin ki bu dünyanın ötesi de var.

Dursun kef-i hükmünde
terâzûy-i adalet,
Havfın var ise Mahkeme-i
Rûz-i Cezâ'dan.

Ziya Paşa burada diyor ki: Eğer kıyamet gününün mahkemesinden korkun varsa, daima adalet terazisi, yargılama avucunda bulunsun.

DİĞER YENİ YAZILAR