BU G.Saray belli ki sezon sonuna kadar kendisine gönül verenlere büyük ızdırap çektirecek. Böyle büyük takım olunmaz. Sen başkasının nikahlı eşini ayartıp evine sokarsan iki yakan da bir araya zor gelir.ŞU çok net görüldü ki, giydikleri formada G.Saray amblemi olmasa bu takım inanın küme düşmemeye oynar. Bu G.Saray’ın büyük takım özelliği kalmamış. 2-0’ı bulmuşun, rakip helva gibi dağılmak üzere ve Chedjou denen oyuncu adeta kendi kalesine golü atıyor. Bu ne sorumsuzluk? Bu G.Saray mı Şampiyonlar Ligi vizesini almak için zirveye tutunacak. G.Saray’ı izlerken, şu an ligimizin kötülerinden Adana’dan, G.Antep’ten, Akhisar’dan da fazla bir farkı olmadığını gördüm.MAÇI 3-2 kazandılar kazanmasına ama futbol oynayan, oynamak isteyen, güzel hareketler yapan, kanatlardan bindiren ve hep bir arayış içinde olan Antalya’ydı. 80’de Danilo, Muslera’yı geçip sağlam vursa, 82’de Deniz arka direkte kafayı dikkatli vursa Antalya kazanırdı.AKILSIZCA KIRMIZI!VE Bruma.. Kendisini izlemek keyif veriyor insana. Ama 24’te harika gol atan Bruma kendi seyircisiyle coşacağına gidip Antalya seyircisine ‘sus’ işareti yapıyor. Sonra sarı ve 84’de bir de kontrolsüz girişten atılıyor. İşte bu Bruma önümüzdeki sezon 20-30 milyon Eurolar’a Premier Lig’lere gidemezse, sebebi akılsızca hareket etmesindendir.TUDOR küfür etmemişse bu kadar kolay tribüne gönderilmemeliydi. Bizde hakemler hocalara karşı ön yargılı. Onları tribüne göndermeyi marifet sayıyorlar.EREN sağlıklıysa mutlaka 11’de olmalı. Ben olsam Sinan Gümüş’ü de sonradan oyuna alırdım. Tolga ve Selçuk G.Saray’ı inanılmaz yavaşlatıyor. Josue ve Rodrigues de daha fazla dakika almalı. Tempolu oynayan Linnes de 11’de olursa kalan haftalarda belki G.Saray 2’nciliği koparabilir. Ben yine de çok umutlu değilim. Dün G.Saray çok şanslı bir galibiyet aldı.