G.SARAY’IN lastiğinin patlayacağı 2 maçtır belliydi.. Hatta Kasımpaşa’yı yendikleri karşılaşmada da ufak ufak bozulma sinyalleri vermişlerdi.. Bakın, G.Saray öyle makine düzeniyle oynayan bir sistem takımı değil.. Yetenekli oyuncuların üzerine kurulmuş iyi bir takım.. Eğer yetenekli adamların hep birlikte kötü oynarsa, karşındaki rakip de biraz takıma benziyorsa kazanamazsın.. Hatta dünkü gibi şansın da yoksa fark bile yersin.. Gelin 3-0’ı masaya yatıralım:

1 G.SARAY’IN 1 haftada 3 maçı kaldıracak kadar fizik gücü olmadığı ortaya çıktı.. Sahadaki adamların yürüyecek halleri yoktu.. Özellikle devre 0-0 bittikten sonra, bir o kalede-bir bu kalede geçen oyunun şekli ‘Atan kazanır’a döndü.. G.Saray atmaya gittikçe geriye dönemedi, arkasında boşluklar verdi.. Bu sonuç bir yenilgi değil, hezimet.. Hezimetlerde suçu birkaç oyuncuya bağlayamazsın.. Takım halinde suçludur G.Saray.. Sağ kanadı işler hale getiren Keita’nın eksikliği ise bütün takım tarafından hissedildi..

2 ARDA ile ilgili görüşlerim hâlâ geçerli.. Çok kötü oynuyor.. Çünkü boyundan büyük işlere kalkışıyor.. Ve bunu sürekli yapıyor.. Her ayağına aldığı topta ‘5 kişiye çalım atayım, driplingle topu karşı kalenin önüne getireyim’ demesi tek kelimeyle acemilik.. Dünyada böyle bir futbol kalmadı.. Yıldız dediğin basit ve sonuca yönelik oynayan, oyunun kaderini en çabuk şekilde değiştirebilen adamdır.. Arda böyle oynamıyor.. Millet de artık onu tanımaya başladı.. Ne yapacağını, nereye döneceğini, kornerde sağ elini kaldırırsa ön direğe topu keseceğini herkes biliyor.. Ona göre önlem alıyorlar. Arda’nın kafayı değiştirmesi şart.

3 PEKİ ya Baros.. Rijkaard ona çok güveniyor olmalı ki, ilk 11’de başlatıyor sürekli.. Ama çocuğa kompleks gelmiş.. Her topu kendisi gol yapmak istiyor.. Yahu sahada gol atabilecek 9 arkadaşın daha var, biraz etrafına pas ver, başkasına gol attır.. Takımın ancak böyle gol kazanır.. Sturm Graz maçında da bencildi, dün akşam da..

4 HERKESİN kötü olduğu G.Saray’daki en çok katkı beklenen 2 ismin halini anlattım.. Ama takım halinde de havaya girmişlikleri sürüyor.. Türkiye şartlarında iyi takımsın da karşında biraz top oynayabilen, biraz topa basan bir rakip olunca, üstelik de yorgun yakalanınca 3 gol birden yiyorsun işte.. Sarp, Ayhan, Aydın, Kewell, hiçbirinin halini beğenmedim..

5 ELANO derseniz, onu Rijkaard ile birlikte anlatayım.. Adam klas ve dünya çapında, anladık.. Ama temposu düşük.. Sturm Graz’a karşı 90 dakika oynadı.. Yorgun olduğu belli.. Rijkaard onu ilk 11’de başlatıp takımın el frenini çekti, direncini düşürdü bir anlamda.. Elano ne yaptı, hiç.. Rijkaard’ın kafasında belli kalıplar var.. Nonda ile Baros’u beraber hiç oynatmadı mesela.. 4-4-2’ye dön, Arda’yı sola çek, Elano’yu kes, forvetin Nonda ile Baros olsun, G.Saray böyle sarsılmazdı.. Nitekim birkaç dişlide sorun çıkınca makine çöktü.. Rijkaard dün de gereken hamleleri yapamadı, değişiklikleri yanlıştı..

6 STURM Graz G.Saray’dan puan aldı ya, A.Gücü de en az Sturm kadar gücü olan bir takım.. Ceyhun iyi oynadı, dağıttığı paslarla oyunu açtı, G.Saray ona çare bulamadı.. Hikmet Karaman takımı iyi hazırlamış, çok istediler, mücadele ettiler, G.Saray’ın zaaflarını akıllıca kullandılar.. Kendilerini tebrik ediyorum.. Bir de şansları var.. 52. dakikada Baros topu boş kaleye soksa, yani ilk golü G.Saray atsa böyle farklı kazanamazlardı..