Evet aynen böyle sevgili dostlar, Sümeyye’nin uluslararası bir iş gezisinde ne işi var?
Dışişleri geleneğinde bu geziler ikiye ayrılıyor; iş seyahatleri ve resmi seyahatler... Eğer yapılan bir iş gezisi ise yalnızca iş sahibi gidiyor. Bu durumda PKK’dan Kuzey Irak’a, Lübnan’a, İran’a varıncaya kadar çok ciddi sorunların, politikaların görüşüleceği bir toplantı için gidilmiştir ve aslına bakarsanız Emine Hanım’la, Hayrünnisa Hanım’ın da orada hiçbir işi yoktur. Tabii “biz de o arada alışveriş yapar, ABD’de yaşayan Türk arkadaşlarla buluşuruz” filan diye düşündülerse onu bilemiyoruz. Zira Türkiye ateşe yansa Türkiye’yi yönetenler plânlarında, tutumlarında bir değişiklik yapmazlar.
Örneğin şu sıralarda gördüğümüz bir yandan “O köy çocuğudur, malda, makamda gözü yoktur” edebiyatıyla halk uyutulurken diğer yanda Uzakdoğulara, Amerikalara aile boyu geziler yapılır (bu arada, ailenin otel paralarını kim ödüyor acaba?)
İş gezisi, “eş gezisi” veya “ev gezmesi” olmadığı için eşler de gitmemeli dedik. Peki bırakın eşleri evlatların, örneğin Sümeyye’nin orada ne işi var?
Başkan Bush’un kızlarını veya bir başka devlet başkanının kızlarını böyle ciddi bir seyahatte gördünüz mü? Ancak Clinton gibi ailesine bir ülkeyi gezdirmek, tarihi yerlerini göstermek için geldiğinde yanında bulunurlar, o durumda bile başkanlık konutundaki resmi toplantılara katılmazlar (ki Beyaz Saray fotoğraflarında da Bush’un kızları görülmüyor.)
ROBERT DE NIRO VE İNANÇ!
Bir de Nur Suresi konusu var. Biliyorsunuz “saç örtmenin”, “başörtüsü”nün Kur’an’da emir olarak nerede yer aldığını “kelime türcümesiyle” bize göstermesini Diyanet İşleri Başkanı’ndan ve eski Başkan’dan talep ettik. Mübarek Ramazan’da pek hayırlı bir hizmet yapmış olacaklardı ama yapmadılar.
Bu sure ile ilgili bir sorum daha olacak. Madem ki 30 ve 31. ayetlerde kesin bir dini emir gizlidir, o zaman bu emrin “başörtüsü ve ayak bileğine kadar tesettür” kısmına harfiyen ve katiyen uyulmaktadır da geri kalanına neden uyulmamaktadır?
Bu ayetlerde “mümin erkeklere ve kadınlara söyle gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar” deniyor. Oysa görülüyor ki ne türbanı savunan siyasiler, ne eşleri ve ne de çocukları bunu bir emir olarak algılamıyorlar. Yabancı başkanların eşleriyle, kadın siyasetçilerle, erkek sanatçılarla örneğin Robert de Niro’yla konuşuyor, yanyana oturarak espriler yapıp gülüyorlar.
Dine diğerlerinden daha çok önem veriyor gibi görünen kanallarda türbanlı sunucular, gazeteciler, erkek gazetecilerle karşı karşıya, yüz yüze sohbet yapıyorlar. Nerede kaldı emir? İnanç gereği başörtüsü emrine uyuluyorsa diğeri nerede?
Benim kafam bu konuda iyice karıştı. Diyanet işleri Başkanı’ndan yardım rica ediyorum!
(Not: Robert de Niro’ya Başbakan Erdoğan hakkındaki fikrini sormak da bir gazetecilik başarısıydı (!) Hani tamam, dünya çapında ünü vardır, ben de çok takdir ederim ama yine de el insaf yani!)
Haydi destek verelim!
Önemli bir mesaj geldi. Diyor ki “Google’da Armenian Genocide (Ermeni Soykırımı) yazdığımızda ilk 100 sayfa tamamıyla uydurma Ermeni iddialarını anlatan diaspora siteleridir. Bizim tezimizi anlatan siteleri yukarı taşımanın tek yolu bu sitelere girmek, her gün en az bir kere tıklamaktır.
Lüften aşağıdaki siteyi açılış sayfanız yapın. Ülkenize destek vermek bu kadar kolay!
“Başlat”tan denetim masasına girin, internet seçeneklerini tıklayın. ‘Giriş sayfası’ yazan yerin altındaki adres yerine aşağıdaki adresi yazın:
http://www.ermenisorunu.gen.tr/english/indeks.html ve lütfen bu siteyi başkalarına da gönderin.”
Çok kolay değil mi? Haydi hemen başlayalım. Bu konu ihmale gelmez, biliyorsunuz onlar dünyanın her köşesinden toplu şekilde çalışıyorlar.

