Herkes utanabilir, ben de utanıyorum!

Ben bu konuda daha fazla yazmayacaktım zira bekleyen yazılarım var ve hızla gelişen diğer olaylara eğilemiyorum ama kendileri beni zorlayınca mecbur oldum

Haberin Devamı

Ben bu konuda daha fazla yazmayacaktım zira bekleyen yazılarım var ve hızla gelişen diğer olaylara eğilemiyorum ama kendileri beni zorlayınca mecbur oldum.

Elif Şafak ve içinde bulunduğu grubu inceleyince enteresan tesadüfleri, Ermeni desteklerini ve birçok içiçe ilişkiyi görüyorsunuz. Bunlara geçmeden önce Hollanda’da 22 Kasım seçimi öncesinde listeden diğer 3 Türk aday gibi atılmamak için Ermeni lobisinin baskısıyla “soykırımı kabul ediyorum” diyen Nebahat Albayrak olayına dikkat çekmek istiyorum.

9 Ekim Pazartesi günü Hollanda’dan bir televizyon ekibi benimle bu konuda röportaj yapacak. Ben orada Türkiye’ye ve Türk insanına sırf Ermeni lobisini memnun etmek için Hollanda, Fransa, İsviçre gibi ülkelerin uyguladığı baskının ne kadar adaletsiz, insan haklarına, düşünce ve ifade özgürlüğüne (özellikle AB Türkiye’ye bunu öğretmeye kalkarken) ne kadar aykırı olduğunu, buna hakları olmadığını ve Türkiye’nin Fransa’da çıkarılacak soykırım yasasına ‘Cezayir soykırım yasası’ çıkararak misilleme yapacak olmasının da haklılığını açıkça anlatacağım.

Peki bir düşünün bakalım, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki “tek yanlı” konferans iptal edildiğinde Türkiye’yi dünyaya yana yakıla şikayet edenler veya “Türkler 1,5 milyon Ermeni öldürdü” diye haykıranlar; Orhan Pamuk ve bu olaylardan, yabancı basına verdiği tarihi çarpıtıcı ayrıca ülkesini ve insanını aşağılayıcı ifadelerden sonra o basının “Pamuk’la birlikte Türkiye’nin en ünlü yazarı” ilân ettiği Elif Şafak, Taner Akçam, Fatma Müge Göçek, Halil Berktay, Murat Belge, Hırant Dink, Etyen Mahcupyan ve diğer “en demokrat, en aydın” isimler neden bu duruma da yana yakıla itiraz etmiyorlar?

Kendileri gibi düşünmeyenleri (ki aralarında Amerikalı, İngiliz yazar ve tarihçilerle 354 Türk tarihçisi de var) ya “yarı aydın” veya “milliyetçi, inkârcı, devletin adamı” diye tanımlayan ve “en ünlü” ilân edilmek, Türkiye karşıtlarından alkış almak için bilmedikleri (ya da bilmiyor gözüktükleri) konuda ahkâm kesenler bu açık, seçik olaylarda neden ayağa kalkmıyorlar?.. (Bakınız yandaki Orhan Pamuk haberi.)

Yurtdışında bağrışan bu grup düşünce özgürlüğüne öyle önem veriyor ki yurt içinde düzenledikleri konferanslara yalnızca kendileri gibi düşünenler alınıyor, diğerleri giremiyor. Hepsinin ortak tek bir noktası var; “Türkiye ancak Ermeni soykırım iddiasını kabullenirse demokrat” olacak. Ama Ermeniler’in öldürdüğü yüzbinlerce Müslüman Türk (ölen Ermeni sayısından da fazla) ağza alınmayacak, tehcirde ölmeyen, birçok ülkede yaşamına devam eden veya geri dönen yüzbinlerce Ermeniye değinilmeyecek. Bu takdirde olaylara soykırım denmeyeceği hatırlatılmayacak. (Burada yeniden, Türkiye’de dost, gerçek vatandaş gibi yaşayan Ermeniler’in bu olaylarla, yazılarla bir ilgisi olmadığını vurgulamak, istiyorum.)

Dönelim ilişkilere, tesadüflere... Lübnan’daki “Aztag Daily” gazetesi Taşnakların veya “Ermeni Devrim Federasyonu”nun resmi yayın organı olarak biliniyor. Bu gazeteden Khatcig Mouradian isimli Ermeni gazeteci Türklerle röportaj yapmış. Tesadüfe bakın ki bu bazı Türkler de Elif Şafak, Halil Berktay, Fatma Müge Göçek gibi isimler ve hepsi de Türkiye’nin inkâr politikasından söz ettikleri için güzelce pohpohlanıyorlar. Şafak “Türkiye’nin makyajını silmesi ve altındaki morlukları göstermesini önerirken ve Atatürk’ün “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözlerini bile “milliyetçiliğe” malederken, Berktay Türk devleti ile “Yerevan’daki bir konferansa katılmadıkları için” dalga geçmeyi ve “Türk milliyetçileri yalnız Türkiye’deki değil, dışardaki konferansları da iptal etmeyi deniyorlar” demeyi unutmamış. Acaba Kaçik Muradyan neden diğer Türk yazarlarla değil de sadece onlarla röportaj yapıyor? Acaba neden sadece Elif Şafak, Murathan Mungan, Orhan Pamuk gibi yazarların Türkiye’de zulüm gördüğü yabancı gazetelerde çıkıyor da diğer yazarlar için böyle haberler çıkmıyor? Elif Şafak bunu “Herhalde Türkiye’nin imajından dolayı” diye açıklamıştı. Oysa hayır, dürüst olsunlar, ondan dolayı değil kendilerinin sık sık bunu yabancılara tekrarlamasından dolayı!

İnternetten elde edilebilen ama ancak İngilizce bilenlerin anlayabileceği bilgilerde Zoryan’la uzun yıllardır yakın ilişki içinde olan, makaleleri, kitapları (örneğin Zoryan listesindeki “Ermeni Soykırımı ve Türklerin Sessizliği” gibi), konferansları Zoryan tarafından desteklenen Taner Akçam’la, yine Zoryan’ın yardımlarını esirgemediği Fatma Müge Göçek ve Elif Şafak yakın arkadaşlar.

Bu grubun çalışmaları ve tesadüflerle devam edeceğim. ‘Neden utanıyorum’ yarına...

DİĞER YENİ YAZILAR