Bir kadının onurlu ve asil çıkışı...

Haberin Devamı

Basitçe ifade etmek gerekirse aramızdaki evlilik artık imkansız hale gelmişti...” diyor dünyanın first lady’siyken boşanan ilk kadını Cecilia Sarkozy...

Eşi Fransa Cumhurbaşkanı seçiliyor, ama seçildikten hemen sonra boşanıyorlar, üstelik boşanırlarken kadın cesurca kocasını “İki yıl önce aldatmış olduğunu” itiraf ediyor...

Ne kadar Fransız kadının sembolize bir davranış...

Ne kadar bir Fransız kadınının özgüveninden kaynaklanan, Fransız olmanın verdiği bireysellikle beslenen ve sınırsız cüretkarlığını yansıtan bir davranış...

Ne cesur ve hayatı saklamadan, ucuzlatmadan, iki kuruş daha rant elde etmeye çalışmadan altına açık imzayı atacak kadar asil bir duruş...

Tek bir cümle yeterli oluyor Cecilia Sarkozy’nin boşanmasında daha yeni Cumhurbaşkanı olan eşinden:

“Basitçe ifade etmek gerekirse, aramızdaki evlilik artık imkansız hale gelmişti...”

***

Herkesin gizli saklı aldattığı, imkanlardan ve konforlardan sonsuz yararlandığı, bir de üstelik karşı tarafı yakalatabilmek için türlü oyunlar çevirdiği “evlilikler dünyasında” bir kadın, first lady olduğu ilk günlerde, tüm şaşaalı hayatı elinin tersiyle itebiliyor...

“Şunu bilmelisiniz ki kamusal hayat bana uymuyor... Gerçekten içimde yaşadığım şeylerle örtüşmüyor... Ben gölgeyi ve sakinliği seven birisiyim...” diyerek...

Kocasını aldattığını açık açık anlattığı cümle ise, cüretkar ve kendine özgüveni yüksek bir Fransız kadınının yaşadığı hayatın ve davranışların altına imzasını nasıl güçlü ve vakur atabildiğini gösteriyor:

“2005 yılında biriyle tanıştım... Aşık oldum ve sonra ayrıldım... Belki bunda o dönemde çok medyatik bir hayat yaşıyor olmamın da etkisi olmuştur...”

***

Bir kadın ihaneti bu kadar mı asilce anlatılır?..

Gerçektir ki bir erkek hiçbir zaman bir kadının ihanetini kolay kolay affedemez...

Her zaman içinin bir yerlerinde derinlerde kalmış bir yara, üstü ne kadar küllense de belli belirsiz bir sızıyı sürdürür...

Ama kabul edilmeli ki, böyle açık, cesur, aşık olduğunu haykıran, yürümeyip bittiğini kabul eden ve bittiği halde boşanan, vicdanını temiz tutmak uğruna cesurca bunu açıklayan bir kadının ihanetinin bile önünde saygıyla eğilinir...

Cecilia Sarkozy’nin ihaneti asildir, “Çünkü aşık olmuştur... Aşık olduğu için aşkı yaşamıştır...” Şimdi first lady olduğu halde, her türlü lüksün şatafatını yaşamaya tenezzül bile etmeden sessiz, sade ve gölgede bir hayatı seçmek için kocasının yanından ayrılmaktadır...

“Fransa halkı bir kişiyi seçti... Bir çifti değil...” diyecek kadar egosunun üstünü şalla örterek...

***

Yaşadığı ihanet dolu aşkın altına bile imzasını atacak kadar cesur ve dürüst, “günlük yalanların, arkadan çevrilen dolapların” çok uzağında bir ilişkiyi ya da evliliği, bir rant değil bir ilişki ya da evlilik olarak yaşayan bir kadının örneği Cecilia Sarkozy...

Onun için asil ve vakur...

Onun için ihaneti bile övgüye layık...

Çevredeki ve memleketdeki kadın erkek ilişkilerin çıkar hesaplarından, yalancıklarından, sahtekarlıklarından, rant çabalarından ve utanmazlıklarından sıkıldığımdan mı acaba Cecilia Sarkozy bana bu kadar asil geldi?..

Keşke aşık olduğu adam ben olsaydım!..

Asil bir Fransız kadınıyla aşk yaşamış olmanın mutluluğuna varırdım...

Heyhat!

Siyaset, aşk ve hayat...

Türkiye Fransa’dan çok kadar uzaklarda!!!

Orası Paris, ikinci evim ve de şehrim...

Arnavut taşlı yolları aşkla döşenmiş...

“Bizde kurşunlar var!”

DİĞER YENİ YAZILAR