Başörtülü yarı çıplaklar

Haberin Devamı

Başlık benim değil, Milli Gazete yazarı Mine Alpay Gün’ün...
Türbanlı cenahın giyim ve kıyafet biçimi artık Türkiye’nin gündeminin bir numaralı maddesidir ya, onun için artık bu konuyu enine boyuna tartışıyoruz!..
Cumhuriyet’in ikincisini ve daha demokratiğini kurmak için işe başlayıp, türbancı ve sanal demokrat haline gelen arkadaşlara bakıyorum “değerli katkılarıyla” ülkenin bir numaralı gündem maddesi haline gelen “türbanlı kıyafet biçimleri” konusunda sesleri hiç çıkmıyor nedense...
Oysa anlamsız sesler çıkartan ve işaretlerle anlaşan maymunlar gibi davranmanın alemi yok, “değerli katkılarını” türbanlı kıyafetlerin nasıl olacağı üzerine de yapsalar da aydınlansak “İkinci Cumhuriyetçi demokrasinin duruşu hakkında...”
Bakın Mine Alpay Gün kardeşimiz neler diyor yeni moda türbancı kadınlar için:
“Tanıdığım pek çok başı açık laik bayan bizim başı örtülü pek çok kadınımızdan daha kapalı giyinmekteler... Arkadaşlar zora geliyorsa başörtüsünü takmayıverirsiniz olur biter... Bu nedir atletizm mayosu gibi bütün vücut azaları ortada...”
“Müslüman kadının sadece saçı mı kıymetli” diye de sormadan da edemiyor Mine Alpay Gün kardeşimiz;
“Göğüsler, göbekler, kalçalar orta yerde... Bizim cephede bir amazonluk bir yarı çıplaklık almış başını gidiyor... Kadınlar adeta Amazon gibi sokağa fırlamış...”

***
“Göbeği açıp başı örtme” nin hangi tip tesettür anlayışından kaynaklandığını bilemiyorum, ama durum bizim “göbeği açık, kafası örtülü” sanal demokrat arkadaşların durumuyla tamamen örtüşüyor...
Bizimkilerin de göbekleri açıkta, kafaları örtülü...
Bizim arkadaşlar için tıpkı amazon kadınlar gibi, cumhuriyet ve demokrasinin “göbeği açık olabilir, ama başı örtülü olmalı...”
Savundukları demokrasi ve cumhuriyet anlayışı öyle bir anlayış çünkü...
“Kahrolsun Kemalist ideoloji, yaşasın demokrasi” diye diye geldikleri muazzam demokratik nokta, “türbanlı kıyafetin göbek açık mı kapalı mı olacağı üzerine düğümlenmekte...”
Fikirlerini gerçekten merak ediyorum, türbancı demokrat arkadaşların...

***

Bu konuda ne yumurtlayacaklar diye sabahı zor ediyorum, bir de bakıyorum ki, yine “askeri takıntılarla” uğraşmaktalar...
Şu ülkenin sayelerinde geldiği noktaya acımaz da ne yaparsınız?..
Dün hala “Sınır ötesi harekatların askeri vesayet rejimleri getireceğini” söylüyorlardı...
Yani koskoca Türkiye askeri vesayet rejimi gelecek korkusuyla PKK’yla istediği gibi savaşamayacak...
Oldu olacak Yunanlılara söyleyeyim, bugünlerde İstanbul, İzmir’e girsinler, ya da Ege’de bir oldu-bitti yapsınlar...
“Biz, çünkü, askeri harekat yapamıyoruz... Üzerinize afiyet vesayet altına giriveriyoruz...”
En iyisi askeri tatbikatları da ikinci bir emre kadar durdurmak!!!
Çünkü biliyorsunuz “Bu tatbikatlar da toplumda askeri bir atmosfer yaratıyor... Marşlar falan çalıyor... Askeri vesayet artıyor... Demokrasi ağır yara alıyor... Sivil hükümet görevini yapamaz hale geliyor!!!”

***

Ülkenin referandum yapıldığı ama yapıldığının farkında olunmadığı bugün itibariyle gündemi şöyledir:
“Kadınlar başı kapalı, göbeği açık olabilir mi?..
Başı türbanlı ama vücut hatları amazon gibi ortada olan kadınlar doğru mu yapmaktalar?..
PKK’ya karşı Irak’taki sınır ötesi harekat askeri vesayet rejimini artıracağı ve demokrasiyi zedeleyeceği için ne önlem alınmalı?..
Askeri bir amosferin oluşmasına hizmet eden askeri tatbikatlar ve geçit törenleri de sivil demokrasinin kurtarılması için durdurulmalı mı acaba?..
Önümüz 29 Ekim... Cumhuriyet Bayramı’nda 10. Yıl Marşı’nın yayınlanması yasaklanmalı mı?..”
Şu Türkiye’nin İkinci Cumhuriyetçi “yeni demokratik tartışma konularına iyi bakın...”
Bu muazzam konuların mimarları Kemalizmi sığ bulan, ülkeyi tek tip ve askeri bir rejime soktuğunu söyleyip, iktidara “bütün liberal desteğini” sunan zevattır...
Bu demokratik gündem maddeleri “bu zevatın” eseridir...
Bu zevatı ve Cumhuriyet’e katkılarını sanırım tarih unutmayacak...
Göbekleri açık, başları kapalı demokrattırlar bunlar...
Şimdi de “aman referandum oylamasına katılın” diye, silik köşelerinden fetva veriyorlar, sırf iktidara yaranabilmek için...
“Bakın sizler için ne fedakarlıklar yaptım” diyecekler...
Göbek açık, kafa kapalı...
Mamalana mamalana geliyorlar, sanal demokrasi kahramanları!!!

DİĞER YENİ YAZILAR