Dün sabah Deniz Baykal aradı...

“Medya için yazdığın yazıdaki tespitler ne kadar doğru” demek için aramış...

Teşekkür ettim, konuşurken bir sözü dikkatimi çekti:

“Farkında değil misin, biz sınır ötesi operasyonu konuşuyoruz, ama PKK çoktan sınır ötesi operasyonu yaptı bile...”

“Sınıra 10 kilometre ötedeki PKK kampından gelip, Mehmetçikleri şehit ettiler, 8 Mehmetçiği rehin aldılar ve gittiler... Bunun adı sınır ötesi operasyondur... Yapan da PKK... Biz hala sınırötesi operasyondan bahsediyoruz...”

Konuşurken “İngiltere’ye bak” diyor, “İsrail’e bak... Askerine bir şey yapıldığında nasıl davranıyorlar?.. Anadolu’da bir söz vardır... Yol ortasında yumruk yiyen kaymakam bir daha kaymakamlık yapamaz... Türkiye’yi bu noktaya getiriyorlar...”

***

Türkiye büyük devlet gibi hareket etmeli...

Büyük devlet refleksi göstermeli...

Bu kesin...

Dingo’nun ahırı değil burası...

Ama konu sadece Kuzey Irak’a koştura koştura girme meselesi değil...

Türkiye’deki bir takım “gizli Barzani ya da Talabani danışmanı zevzek” gündem saptırıyor...

Bilinçli olarak, planlı olarak...

***

O günlerde provokasyona çanak tutmamak için yazmadım...

Zannetmesinler ki yaptıkları rezillikleri, aştıkları çizmeleri unuttum...

Bu Talabani Barzani herkesi, “iş yaptıkları ve gizli danışman kadrosuna aldıkları, röportaj verip uyuttukları, karşılıklı çıkar alışverişine soktukları zibidilerden” ibaret zannediyor...

Şimdi eveleyip geveleyen bu Barzani deninlen adam Türk kamuoyuna önce şu sorunun cevabını versin...

Sen değil miydin daha geçen Mayıs ayında küstahça Türkiye’yi tehdit eden?..

“Kerkük’e müdahale edersen, biz de Diyarbakır’a müdahale ederiz” diyen... Türkiye’ye utanmazca efelenen...

Şimdi bu Barzani’yi pazarlamaya, PKK’ya karşı tavır alıyormuş gibi göstertmeye çalışıyorlar bir takım gizli dostlar ve danışmanlar...

Adam gayet açık ve küstah içindekileri kusmakta, daha Mayıs ayında:

“Türkiye’nin askeri ve diplomatik gücünden çekinmiyoruz” diyor...

“Kerkük’e karışma, Diyarbakır’ı ve diğer kentleri karıştırırım” diye utanmazca efeleniyor...

Daha ne desin?...

Üstüne bir de iadeli taahütlü pul mu göndersin?..

***

Biz hala Barzani’nin, PKK’ya karşı atacağı adımları beklemekteyiz...

Dün yine evelemiş gevelemiş...

Hiç merak etmeyin, yakında medya bağlantılarına açık röportaj da verir...

* Ne düşünüyorsunuz Mr. Barzani?..

* Biliyorsunuz biz Türkiye’ye düşman değiliz... Biz Türkiye’yi çok severiz...

* Peki bu PKK’ya karşı ne yapacaksınız?..

* Açıkladık her türlü silahlı eyleme karşıyız...

* Görüyorsunuz sevgili seyirciler Barzani’nin de altını çizdiği gibi kendisi Türkiye’yi çok seviyor, hiçbir düşmanlık beslemediğini açıkça ifade ediyor... Her türlü silahlı eyleme de karşıyız diyor... Teşekkürler Mr. Barzani...”

***

Yakında buna benzer bir rezalet yaşamazsanız biliniz ki bu yazıyı okuyup, deşifre olmaktan korkuyorlar...

Diyarbakır’ı cehenneme çevirmekten bahseden, Türkiye’nin kentlerini karıştırmaktan söz eden bu adamın iddia ediyorum Türk medyasında “çok ama çok yakın dostları” bulunuyor...

Bu dostları, zamanı geldiğinde Türk kamuoyuna Barzani ve Talabani’yi şirin gösterecek her türlü hokkabazlığı yapıyor...

Bu adamlara, Türkiye’nin nasıl bir devlet olduğunu göstermeden, bir daha ayağa kalkarken iki defa düşündürtmeden, konuşmadan bin kez ne söyleyeceklerini tartmalarını sağlamadan Türkiye büyük devlet olamaz...

Ne yapacaklarsa yapsınlar...

Küstahların, ülke içindeki hokkabazlarıyla oynadıkları bu oyuna son versinler!..