İzmit Belediyesi kendi seçmenini zehirliyor!

Greenpeace, geçtiğimiz gün açıkladı. "İzmit'te köylerde serbest dolaşan tavukların yumurtalarında dioksin var." Dioksin, kanserojen bir madde. İnsan vücuduna girdi mi 30 yıl atılması mümkün değil. Üstelik kanser başta olmak üzere birçok hastalığa da yol açıyor.

Aslında çevre örgütlerinin burada dikkat çekmek istedikleri, yumurtaların zehirli oluşu değil, çevrede bulunan tesislerin çevrelerinde bulunan toprağı, hayvanları ve insanları nasıl zehirledikleridir. Ancak konu bir anda "yumurta yemesek mi?" tartışmasına kaydı.

Bu Erman Toroğlu sendromunu toplumuzun üstünden kolay kolay atması hiç de mümkün görünmüyor gibi.

Çevreye zehir saçıyor
Halbuki özellikle İzmit'te bulunan İzeydaş isimli katı atık yakma tesisi, dioksin dahil birçok zehri çevresine saçıyor. Tavuklarının yumurtalarıyla ilgilenen insanlar birçok yolla zehirleniyorlar.

İzeydaş ile igili olarak Greenpeace'in ilk eyleminde, İzmit Belediyesi binasından kendini sarkıtan eylemcilerin iplerini kopartıp aşağıya düşürmek isteyenler İzmitlilerdi. Şimdi alenen zehirlendikleri ortaya çıkan insanlar yine İzmitliler.

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, bölgedeki tavuklardan çıkan yumurtaların yenmemesi uyarısı yapmış, hepsi bu. İzeydaş için bir araştırma yapılmıyor. Çevre Bakanlığı'ndan bir ses hâlâ çıkmış değil. Çevre Bakanı, "2B" kulisi yapmanın derdinde.

Acaba İzmit Büyükşehir Belediyesi bir açıklama yapma gereği hissediyor mu kendi kuruluşu İzeydaş hakkında? Yoksa zehirlenen İzmitli seçmenler umurlarında değil mi?

"Size gerdek diyebilir miyim?"
Neden kimse sormuyor? Bence herkesin aklından geçiyor ama sormaya cesaret edemiyor. Şu, "Size Anne diyebilir miyim?" programının bir sonraki bölümünü gerçekten merak etmiyor musunuz?

Tanışma, kaynaşma, âşık olma, kavga etme, kaynana problemi, sinir harbi, barışma, yüzük takma, büyük final, kına gecesi ve düğünlerini izlediğiniz insanların gerdek gecesini sahiden de merak etmiyor musunuz?

Bu programı başından sonuna kadar izleyen ve inanılmaz reytinglere ulaştıran milyonlarca insan arasından hiçbirinin aklına gelmedi mi bu bölümün yayınlanmasını istemek?

Her türlü cinliği yaptılar
Birlikte oluşlarının neredeyse hemen hemen her safhası bir televizyon tarafından pazarlanan insanların, "Bu bizim özelimiz. Yayınlayamazsınız, izin vermiyoruz" demeye hakları var mıdır?

Peki birlikte geçirilecek bir hayatı bu kadar pespaye şekilde yayınlayan, insanların birbirine düşmesi için her türlü cinliği yapan televizyon yöneticilerinin, herkesin beklediği bu vuslat anını izleyiciden saklamaları doğru mudur? Üstelik ucunda bu kadar çok reyting varken.

Bir işi yapıyorsanız tam yapın bari.

Hem dünya televizyon tarihine geçersiniz, hem de izleyicinin deli gibi istediği ama söyleyemediği bu arzusunu gerçekleştirmiş olursunuz. Size reyting rekorları kırdıran izleyicileriniz bunu bekliyor!