Türkiye'nin doping sitesi!

Hafta içinde Doç. Dr. Rüştü Güner'den gelen bilgilerle doping konusunda iki yazı yazdım. (www.vatan.com.tr'den ulaşabilirsiniz.) O yazılardaki tahminler daha şimdiden gerçekleşti

Haberin Devamı

Hafta içinde Doç. Dr. Rüştü Güner'den gelen bilgilerle doping konusunda iki yazı yazdım.

(www.vatan.com.tr'den ulaşabilirsiniz.) O yazılardaki tahminler daha şimdiden gerçekleşti.

Nedir?

Atina 2004 tarihe doping açısından da damgasını vuracaktır.

Bizden de -maalesef- eli damganın mürekkebine bulaşan sporcu çıktı.

Bunun başlıca iki nedeni var:

1. Bilinçsizlik, bilgisizlik.
2. Yakalanmayacağını sanmak.

Bilinçsizlik bilgisizlik şu: Ne dopingdir ne değildir sporcu bilmiyor.

Olimpiyatlarda yarışacak seviyeye gelmiş bir sporcu ve onun antrenörü için böyle bir durumun mümkün olmaması gerekir.

Yakalanmayacağını sanmak da şöyle: Doping yaptıklarını biliyorlar ama miktarı ve zamanlamayı ayarlayarak testlerde bunun ortaya çıkmayacağını hesaplıyorlar.

Bu, bütün dünya genelinde daha geçerli bir varsayım!

Ancak doping yapan sporcular ve doping kontrolcüleri arasındaki kovalamacada sporcuların bilmediği bir nokta var:

Doping kontrol laboratuvarları ve teknikleri o kadar ilerledi ki artık doping maddelerinin idrarda birinci ikinci yıkımını değil üçüncü dördüncü aşamasını tespit edebiliyorlar.

Yani...

1. Sporcudan aynı gün birkaç kez idrar örneği istedikleri çok oluyor çünkü bu detaylı testleri yapabilmeleri için idrarda belli bir (üre) yoğunluk olması gerekiyor. Onu yakalayana kadar bırakmıyorlar.

2. Aylarca (hatta artık yıllarca) evvel yapılan dopingler ortaya çıktığı için pek çok eski rekor ve madalya iptal edilecek, olimpiyat tarihi baştan yazılacak.

3. "Temiz Olimpiyatlar" geleneği başlayacak, çünkü gerçek eşitlik ancak kimse doping yapmadığında sağlanıyor. Dopingin azı çoğu yok, o kapıyı bir kez açtığınızda her türlü yola sapılıyor; o nedenle "sıfır doping" esas.

Buradan da ortaya şu çıkıyor ki; geleceğin sporcusunun, madalya şansı olabilmesi için hayatının hiçbir döneminde doping yapmamış olması gerek.

Çünkü bugün yapılan doping belki beş yıl sonra da ortaya çıkacak!

Oysa işin gerçeğinde, doping maddeleri amatör sporcular arasında, "Bir dene filanca denemiş, süpermiş" diye elden ele geziyor.

Hatta bazı durumlarda hemen hepimizin nezle olduğumuzda aldığımız ilaçların içinde doping sayılan maddeler olabiliyor.

Geldiğimiz yerden bakınca sporcu için neyin doping olup neyin olmadığını bilmek hayati önem taşıyor!

Peki memlekette bunun listesi var mı?

Var!

Herkes ulaşabilir mi?

Evet!

Adres: www.spor.hekimi.com

Bu sitede doping hakkında her türlü bilgi var, hangi maddeler doping sayılıp listeleniyor, açıklanıyor.

Arzu ederseniz, aklınıza takılan sorulan Dünya Anti-Doping Ajansı Bağımsız Gözlemciler Grubu Üyesi-Tıbbi Bilirkişi, Türkiye Futbol Federasyonu Dopingle Mücadele Kurulu Üyesi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı öğretim üyesi bir bilim adamına sorabiliyorsunuz.

***

Cehenneme giden yolun iyi niyet taşlarıyla döşeli olduğunu bildiğimden Dr. Rüştü Güner'e sordum, dopingli maddeler listesine giden adresi verirsem, tutup oradaki maddeleri okuyup ardından doping yapan olur mu?

Böyle bir olasılık, insanın elini fişe sokma niyeti gibi!

Bilmeden elini fişe sokarsan çarpılırsın; bu liste de "işte şu maddelerde elektrik var, çarpılırsın" uyarısı gibi.

Bilerek elini prize sokan olur diye karanlıkta kalamayız.

Ayrıca bu işi yapmak isteyen, arkadaşından, kitaplardan, internetten binlerce yalan yanlış bilgi ve formüle zaten ulaşıyor.

Ama nelerin kirli olduğunu bilmek, temiz kalmak isteyen sporcuların hakkı!

Bazı besin destek katkılarının içinde bile doping kapsamına giren maddeler var, üstelik bunların kutularında "doping kapsamındadır" diye hiçbir ibare bulunmuyor.

Eğer kendinizi kürsüde görmek istiyorsanız, mutlaka bilinçlenmek ve bilgilenmek durumundasınız; bu site bütün Türk sporcularına o imkânı sağlıyor.

Türkiye'nin doğal gücüyle nice altın madalyaların evi olması dileğiyle!

DİĞER YENİ YAZILAR