BİR kez daha başardık. Olimpiyatlar’da madalya almış bir sporcumuzu daha dibe vurdurduk. 4 yıl önce Atina’da madalya alıp da burada yarışanların tümü, henüz yarışmalarına başlamayan 2’si hariç, ya ilk turda elendiler ya da ‘0’ çektiler. Bu kervana dün de Eşref Apak katıldı. Dünya çapındaki çekiççimiz göz göre finalin dışında kaldı.

ATİNA’DAKİ yarışın bitiminde daha henüz kendisini 4. zannederken karşımıza gülerek çıkmıştı Eşref. Madalyayı kaçırdığına üzülmüyordu. Önünündeki yılların planını çoktan yapmış, 4 yıl sonra Pekin’de dünya rekoru kıracağını ilan ediyordu. Hele hele aradan 2 gün geçtikten sonra madalya kazandığını öğrendi ve hem onun umutları hem de bizim beklentilerimiz giderek arttı. Eşref’i oralara getiren antrenörü Artun Talay’ın “Ben ona yetmiyorum. Yabancı ve kaliteli bir hocası olsun” olgunluğu ne yazık ki federasyonun yanlış antrenör tayiniyle bir kabusa dönüştü.

ARTUN Talay’ın verdiği 6 kişilik liste ’pas’geçildi. Onların yerine Belarus Astapchenko’nun eline verildi Eşref. Bu ikili hiç anlaşamadı. Helsinki’dedünya atletizm şampiyonasında Eşref finale çıkamadı. 2006 Avrupa Şampiyonası’nda ise çıktığına pişman oldu. Olimpiyatlara çok kısa bir süre kala canına tak dedi Eşref’in. Belarus hocayla yollarını ayırdı ve onu olimpiyat madalyası sahibi yapan Artun Talay’ı yardıma çağırdı. Ama iş işten geçmişti. Daha Pekin’e gelmeden hem Eşref hem Talay, “Final için şansımız %5” diyorlardı. Dün ne kadar doğru söylediklerini gördük. 74.45 atarak finalin kapısından döndü. Eşref 26 yaşında. Yeniden varolabilmek için şansı devam ediyor. Ama bu kaybolan 4 yılın hesabını kimlerden sormalı sizce?

KURTLAR YEM OLMADI!

EŞREF’İ ve Elvan’ı bir tarafa bırakırsak dün piste çıkan cocuklardan Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etme dışında bir şey beklemiyorduk. Süreyya Ayhan’ın yıllanmış Türkiye 800 metre rekorunu kıran 19 yaşındaki Merve Aydın her şeye rağmen “kaşar” rakipleri önünde ezilmeden mücadele etti. Belki elendi ama bize kısa süre sonra başarılı olabileceği izlemini verdi. Olimpiyatta ilk kez koşulan kadınlar 3 bin engellide Türkan Erişmiş ve Aslı Çakır’dan mucize beklemiyorduk. Ellerinden geldiğince yarıştılar. Türkan’ın kırdığı Türkiye rekoru da yanımıza kar kaldı.

BİZ ülke olarak başarıyı sadece madalyada arıyoruz. Madalya kazanabilecek yetenekte bir başarı yakaladığında onu yok etmeyi çok rahat başarıyoruz. Hani futbolda şöyle bir geyik vardır “Topu zor kazanıyoruz. Kolay kaybediyoruz” diye. Aynen bu durumda böyle. Futbolla anlatmaya çalıştık. Çünkü maalesef spor seyircilerimizden herkesin kafası bir tek ona işliyor.