Kar yağıyor...

Soğuk günler yaşanıyor.Kurşun sesleri karışıyor günlere... Ve Paris'teki saldırıların tetikçileri kamera önünde, katiller ise kameraların arkasında.

Devletlerin ve istihbarat teşkilatlarının gizli oyunlarına her geçen gün yeni bir vahşet tablosu ekleniyor.

Analizler duygu, kin, nefret, suçlama ya da savunma yüklü kelimelerden ibaret.

Yıllarca terörden çekmiş ve hala çeken bir ülke olarak, belki de elli yıldan beri bizi anlamaları için dünyaya haykırdık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan BM'de “Dünya 5'ten büyüktür” diyerek feryat ederken gelinecek son durağı tarif ederek diyordu ki;

-Çocukların öldüğü ve öldürüldüğü bir dünyada, hiç kimse masum değildir, hiç kimsenin can güvenliği yoktur. Mazlumlara yönelik çifte standart ve çocukların katledilmesine karşı sergilenen kayıtsızlık tüm dünyada teröre oksijen sağlıyor.

Ve sağladı da...

Lakin, ısrarla bu pis oyunu oynamaya, desteklemeye, uzaklardan gelip ülkelerin sınırlarını yeniden çizmeye, dizayn etmeye ve bombalamaya devam ettiler.

Ta ki kendileri evlerinde vuruluncaya dek.

Haberin Devamı

“Google' da Irak'ta Şii Militanlar diye arama yap, barbarlığı IŞİD'in icad etmediği görülecektir. Irak ve Suriye'de Sünni kasabalarını bombaladıklarında ve etrafa terör saçmalarına izin veriyorduk. İşte, IŞİD bu vahşetin eseridir.”

Kim diyor?

ABD'li Yahudi asıllı gazeteci Thomas Friedman. Ve devam ediyor;

- IŞİD cehennemden çıkma bir sorun. Toplum böylesine kırıldığında iyi bir seçeneğin bulunmuyor. Dengesi yok bu savaşın. Türkler sınırlarındaki bu savaşa katılmaya istekli değillerse, bu bir uyarı olmalı. Kime? ABD'ye.

Birilerinin sonuçlardan yola çıkarak yol haritası çizmekten artık vazgeçmesi lazım.

Yine “İslami terör” diye yazıp çizerek sorumsuzca hareket etmeye devam ediliyor. İfade özgürlüğü denildiğinde sorumsuzluk, sınırsızlık sanılıyor.

Kuralsızlık, sınırsızlık ve sorumsuzluk dünyanın hiç bir yerinde özgürlük sayılmamalı.

Filistin'de Irak'ta, Suriye'de insanlara bomba yağdıran İsrail, ABD ve müttefiklerine bugüne kadar kimse 'Hıristiyan veya Yahudi terörü” demedi...

Denilemez de!

Haberin Devamı

Paris saldırılarının ardından en doğru tesbitleri Milliyet'ten Güneri Civaoğlu yaptı. Diyordu ki yazısında;

-Sanki- son zamanların yükselen söylemiyle- bir “üst akıl” Müslümanlığa sabotajlar yapıyor. Hıristiyanların kendi bakış açıları ve özgürlük anlayışı böyle. Ama... Aynı mercekle İslam'a bakmaları doğru mu? Olmadığı işte ortada...

Ve belki de içinde biraz isyan var ama en doğru eleştiriyi İspanyol aktör Willy Toledo yaptı. Diyor ki;

- Siz hiç gürültü çıkartmadan günde milyonlarca kişiyi öldürüyorsunuz, onların bu olaylar karşısında sessiz mi kalacağını düşündünüz?

Paris'teki saldırıdan bir gün önce Fransa uçak gemisini Ürdün'e yolluyor. IŞİD ile savaşmak için...

Eee Paris nere Suriye, Ürdün ve Irak nere? Diye sormazlar mı? Kapıları kim nasıl çalıyorsa, kapıları da öyle çalınıyor...

Biz her iki çalış tarzına da karşıyız. Herkes kendi kapısıyla ilgilenmeli diyoruz. Ve hiç bir saldırıyı benimsemiyoruz.

Kısaca, soğuk günler daha çok uzun sürecek gibi.

DİĞER YENİ YAZILAR