İsabetsiz şutta eşitlik

NEREDEYSE tüm spor yorumcuları için Türkiye’nin futbol şöleni, 94 dakikalık kâbusa dönüştü dün gece. İnanılması güç ama kaleyi tutan tek şutun olmadığı bir derbi seyrettik. F.Bahçe daha arzuluydu 7 girişiminde kaleyi bulamadı, Beşiktaş ise 80-85’lere kadar kaleye şut atamadı. Bir eziyet seansıydı ki sormayın gitsin.

MAÇI ikisinden hangisi daha çok hak etti? Yarım adım F.Bahçe! Beşiktaş bilhassa sonlara doğru “beraberlik arzuluyor” hissiyatı verdi. Başlangıç stratejisi anlamında 4-2-3-1 türünde ‘bildiği ezberi’ bozmayan, kanatta da oranın oyuncusu Kerim’i değerlendiren Şenol hoca, kadrosunun hakkını sahadan alamadı. Bu maça kadar ligde 11 maçta sadece 5 dakika değerlendirdiği Kerim’i sadece Darıca performansıyla on bire aldığını düşünmek istemiyorum. Ezberini bozmak istememiştir!

ANCAK bu noktada da en uçtaki Cenk tercihi Beşiktaş’ı en az 60 dakika hücumda kısırlaştırdı. Cenk iki deneyimli stoperin arasında kayboldu; Oğuzhan da bir ‘büyük maç klasiği!’ sergileyince oraya ne top gitti, ne verimlilik alındı. Q7/Aboubakar sonrası iş biraz hareketlenir gibi olsa da F.Bahçe, alan bilgisi iyi oyuncularıyla Beşiktaş’a nefes aldırmadı.

Haberin Devamı

ŞAŞIRTMADILAR!

PEKİ F.Bahçe iyi oyununun karşılığını niçin alamadı? Öndeki dörtlüsü (RVP, Sow, Alper, Aatif) ilk yarı yeterince Beşiktaş defansını şaşırtmadılar. Hepsi her maç adeta dönerek oynayan bu dörtlü statik kalınca (bir parça Sow/sağ kanat hareketliliği dışında) pozisyon zenginliği oluşmadı. İkinci yarı da Alper’in etkin oyunu, Lens’in girdikten sonraki enerjisi var olsa da 70’lerden sonra takımın gücü azalmaya başladı.

KISACASI ne yazan için, ne oynayan, ne yöneten, ne izleyen, ne de Ülker Stadı’nda üşüyenler için iyi maç oldu. Toplam 42 faul yapıldı. Türkiye’nin futbol şöleni, dün gece çime gömüldü!

DİĞER YENİ YAZILAR