Önce barış

Haberin Devamı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’taki değişim, kendisini izleylenleri herhâlde şaşırtıyordur.

Son konuşmasında yeni anayasa için Meclis’teki sayı hesabına güvenmemek dayanmamak gerektiğini söyledi.

“Ben yaptım oldu anayasası”nın toplumsal barışın en büyük tehdidi olacağını ve sorunları büsbütün büyütmekten başka sonuç doğurmayacağını öne sürdü.

“Şehitlerin ana yüreklerinde bıraktığı ateş bütün toplumu yakmaya yetecek güçtedir” diyen Kılıç, öncelikle terörü bitirme amaçlı projenin başarıya ulaştırılması gerektiğini savundu.

Terör bitirilmeden anayasa yapmanın güçlüğünü hatırlatan Kılıç sayı üstünlüğüne dayanarak sonuç alma heveslerinden uzak durmak gerektiğini savunurken yerden göğe haklıdır.

Anayasa Mahkemesi Başkanı bu yaklaşımı ile iktidarın “Ay sonuna kadar gelen gelir, yoksa biz anayasa teklifimizi Meclis’e taşırız” hesabına açıkça “yanlış” diyor.

Terör ve ona bağlı Kürt sorunu çözülmeden yeni Anayasa yapmanın yanlışlığını ortaya koyuyor.

Haşim Kılıç, üniversite öğrenimini hukukta yapmamış, Atatürk karşıtlığı ve TV izlemeyi günah sayan tutuculukla şöhret bulmuş bir şahsiyettir.

Son zamanlardaki -tabii olumlu anlamda- gösterdiği değişim acaba neye yorulmalı?

Yaşı 63’tür ve bir kez daha seçilme şansı yoktur.

Devlet adamları son dönemlerini tarihe iyi yazılmak için değerlendirmeye özen gösterirler.

Kılıç da siyasal İslâm ideolojisine bağlı bir yüksek yargıç olarak anılmamak için şansını kullanıyor olabilir.

Daha uç bir ihtimal de şudur:

Cumhurbaşkanı seçiminin Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan arasında kilitlenmesi durumunda kapısı ilk çalınacak yedek aday olmaya çalışmak..

Kan ve ateş şantajı ile kirlenmemiş bir süreçtir hayalimiz!

Büyük sınav Nevruz

PKK’nın Kandil’deki başı Karayılan Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği mektubu cevapladıklarını açıkladı.

Murat Karayılan “Önderliğin (Öcalan) ortaya koyduğu perspektifin doğru olduğuna ve katılacağımıza dair karar kılmış bulunuyoruz” dedi.

Öcalan’ın ortaya koyduğu “perspektif iradeleşmesi” oybirliği ile gerçekleşmiş...

Süreç şimdilik haddinden fazla yolunda gidiyor.

Herkesin korkusu beş gün sonra gelecek Nevruz’dur.

Nevruz’un uzun yıllar ardından ilk kez bayram sevinci ile taçlanması süreç için gerçek bir başarı olacaktır.

Çünkü barışın halk katında iradeleştiğini birilerinin söylemesi yeterli değil; o değişimi gözümüzle görmemiz lâzım.

DİĞER YENİ YAZILAR